Yüksekdağ, toplu katliamların Türkiye'nin tarihinde ilk defa gerçekleşmediğini ifade ederek, bugün Cizre'de yaşanılanların Ankara, Diyarbakır ve Suruç'ta yaşanılanlarla aynı olduğuna dikkat çekti.
Yüksekdağ, "Bizler, vicdan sahibi tüm kesimler 16 gün boyunca bu katliamı durdurmak için uğraştık. Bütün kuruluşlarla birlikte o yaralıların sağ olarak hastanelere sevk edilmesi için çağrılar yapıldı. Ancak bütün dünyanın gözü önünde canlı yayınlarla yapılan mizansenle toplu bir katliam gerçekleşti" dedi.
Cizre katliamının AKP'nin saray iktidarının abluka siyasetini çöküşü olduğunu ifade eden Yüksekdağ, Cizre'deki toplu katliamla AKP'nin kanlı ve kirli uygulamalarının bir kez daha görüldüğünü kaydetti.
Yüksekdağ, Cizre'de yaşanılanları "Hiçbir ahlaki kriter tanınmadan savaş hukuki dahi dikkate alınmadan toplu katletme" olarak değerlendirdi.
Yüksekdağ, Cizre Halk Meclisi Eşbaşkanı Mehmet Tunç'un dün bir televizyon kanalına katılarak, sarf ettiği "teslim olmayacağız" açıklamalarını hatırlatarak, bunun Cizre'de ve Kürdistan'ın diğer yerlerindeki direnişlerin teslim alınamayacağı mesajı olduğunu ifade etti.
'Her yerde Cizre ruhunu ayağa kaldırmamız gerekiyor'
Cizre, Sur ve Nusaybin başta olmak üzere devletin baskı ve katliam politikalarına karşı direnişin olduğu her yerde ölümü gözünde küçültmüş, asla teslim olmayacak bir halk gerçekliği olduğuna işaret eden Yüksekdağ, şunları söyledi: "AKP ve Saray iktidarı bu katliamla asla kazanmış olmayacak. Bizim bu koşullar karşısında Cizre'nin direngenliğini, her yerde Cizre ruhunu ayağa kaldırmamız gerekiyor. Cizre'nin verdiği mesaj diktatörlük karşısında yenilmeyecek kadar güçlü olduğunun mesajıdır. Bu yüzden de Cizre'nin sesini her yerde yükseltme görevini üstlendik."
'Demokratik direnişi ve mevzilerini yükseltelim'
"Cizre gibi direnmek her yerde bizim boynumuzun borcudur" diyen Yüksekdağ, şöyle devam etti: "Bu katliamların hesabını halklarımızın önünde mutlaka vereceklerdir. Her yerde bu ölümlerin karşısında halkımızın insanlık vicdanıyla demokratik direnişi ve demokratik direniş mevzilerini büyütmesi gerekiyor. Bütün Türkiye halklarına çağrımız budur. Ölümle dayatılan bu tarihten kurutulmanın yolu budur."
'Katliamın sorumluluğunu üzerlerinden atmaya çalışıyorlar'
Yüksekdağ, katliam haberinin duyulmasının ardından dün geceden bu yana resmi kurumlar tarafından bilinçli olarak bilgi kirliliği yaratıldığına da işaret ederek, "Dün ilk haberlerden sonra çok büyük bir tepki oluştu. Bunun karşısında sayılar değiştirilmeye başlandı. Bu aslında gerçekleştirilen katliamın ağırlığını hafifletmeye dönük bir tavırdır. Sorumluluğu parçalara bölerek, üzerlerinden atmaya çalışıyorlar. Gerçek olan şu ki yaşamını yitirenlerin sayısı kaç olursa olsun Cizre'de çok vahşi katliam gerçekleşmiştir" ifadelerini kullandı.
'Devletin uçurumdan attığı adımdır'
Yüksekdağ, AKP'nin bu katliamın ağırlığı altında kalacağını kaydederek, "AKP artık savaş suçları listesine girmiştir; liste başı olmuştur. Bu suçun hesabını vermeden AKP'nin attığı her adım onu uçuruma götürecek. Bu savaş ve devlet terörünün uçurumdan attığı adımdır" diye konuştu./DİHA