68 KÜRT, 6 TÜRKMEN KÖYÜ
2011 yılında Suriye’de başlayan iç savaştan kaynaklı kentin 4 kez el değiştirdiğini belirten Aluş, Suriye ordusunun 2012 yılında yerini Özgür Suriye Ordusu güçlerine bıraktığını dile getirdi. 2013 yılında el Kaide uzantılı el Nusra ve Ahrar-u Şam'ın hakimiyeti sağladığı kentte, 2014’ün ocak ayında IŞİD hakimiyeti ile Kürtlerin tamamen göç etmek zorunda kaldığını ifade eden Aluş, kentin 15 Haziran 2015’te YPG/YPJ’nin öncülük ettiği güçler tarafından özgürleştirildiğini söyledi. Aluş, kente dair şu bilgileri verdi: “269 köyün 68’i Kürt, 6’sı Türkmen, geri kalanı Arap’tır. Kentin nüfusu şu anda köyler ile birlikte 200 bin civarındadır. Yani 2010’a göre hâlâ dönememiş 60 bin civarında yurttaşımız var. Burada demografik bir oynama vardı, ancak bu dönem değil, çetelerin hakimiyetinde Kürt ve Türkmenlere yönelik soykırım vardı. Şimdi halklar birlikte kendilerini özgür, özerk bir yönetimle idare ediyor. Oluşan halk meclisinde 103 Arap, 17 Kürt, 7 Türkmen ve 5 Ermeni var. Bu meclis kentin özerk yönetimidir.” Erdoğan’ın söylemlerini ve son günlerdeki TSK saldırılarına ilişkin de konuşan Aluş, “Türkiye ile işimiz yok. Bizi taciz edip kargaşa çıkarmak istiyorlar. Karşılık vermedik, çünkü Türkiye ile iyi ilişkiler geliştirmek istiyoruz” dedi.
TÜRKÇE EĞİTİM DE OLACAK
Öte taraftan Erdoğan’ın sürekli dile getirdiği Türkmenlerden mecliste yer alan Bilal Hesun ve Eshed el Beşî ise, 7 Türkmen köyünün bulunduğu bilgisini vererek şunları ifade etti: “Biz yönetimden tutalım her alanda kendimizi ifade ediyoruz. Kimsenin bizim adımıza konuşmasını istemiyoruz. Bizim taleplerimiz var. Bu taleplerimizi kanton yönetimine ilettik. Mesela kendi dilimizde eğitim istedik, kanton çalışma yapıyor ve okullarımızda Türkçe eğitim verilecek. Biz hep birlikte Suriye halklarıyız, kimsenin aramıza girmesini istemiyoruz.” Diha
Güncelleme Tarihi: 30 Ekim 2015, 10:36