Cumhuriyet gazetesinin Ocak 2015’te Charlie Hebdo mizah dergisinin “Hayatta kalanlar” kapağını sayfalarına taşıdığı için baskıların hedefi olmayan başladığını hatırlatan RSF, “İşte Erdoğan’ın yok dediği silahlar” başlıklı yayınla ilgili de Cumhuriyet gazetesi ve yayın yönetmeni Can Dündar hakkında Terörle Mücadele Kanunu (TMK) uyarınca soruşturma açıldığını belirtti.
Örgüt, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı medyayı tehdit etmeye, yargıya da müdahalede bulunmaya bir son vermeye çağırdı.
‘RSF, Can Dündar ile tam dayanışma içerisinde’
RSF Doğu Avrupa ve Orta Asya Bürosu temsilcisi Johann Bihr açıklamasında şunları ifade ediyor:
“Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı medyayı tehdit etmeye, yargıya da müdahale etmeye son vermeye çağırıyoruz. İstanbul Savcılığı da söz konusu takibatları bir kenara bırakmalıdır.
“Ankara’nın Suriye politikası Türkiye kamuoyunu meşgul eden en önemli hususlardan biridir. Bu nedenle toplumun da, kendi hükümetlerinin silah teslimatı yapıp yapmadığını, yaptıysa kime teslim yapıldığını bilmeye hakkı vardır. Eğer yürütme sıkışmış durumdaysa, bunun suçlusu bilgi verme sorumluluğunu yerine getirmekten başka bir şey yapmayan Cumhuriyet gazetesi değildir.
“RSF, halkın haber alma hakkına sahip çıkan Can Dündar ile tam dayanışma içerisindedir. Gazeteci, tutumunu 1 Haziran 2015 tarihli yazısında “Devlet memuru değil, gazeteciyiz” sözleriyle özetliyor. Dündar, iki dava çerçevesinde de İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde “Erdoğan’a hakaret” iddiasıyla yargılanıyor.”
Ne olmuştu?
Cumhuriyet gazetesi, 29 Mayıs’ta Milli İstihbarat Teşkilatı’na (MİT) ait olan TIR’lardaki havan, top ve tüfek mermisi gibi mühimmatlara ait olduğu belirtilen görüntüleri yayınladı.
Yayınlanan görüntülerde jandarma eşliğinde ve savcı nezaretinde kapakları açılan çelik kasalarda önce antibiyotik dolu kutular görülüyor. İlaçların altındaki kasalar açıldığında da havan, top mermisi ve ağır makineli tüfek mermileri ortaya çıkıyor.
Görüntülerin yayınlanmasının ardından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu da Can Dündar hakkında Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 326. Maddesi uyarınca ve “devlet sırlarına karşı suçlar ve casusluk” iddiasıyla soruşturma başlatmıştı.
Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar, aynı gün görüntüleri neden yayınladıklarına ilişkin açıklama yaparak, “Bir gazetenin, bir gazetecinin görevi okurunu bilgilendirmek, halkı bu tehlikeden, bu tehditlerden haberdar etmek, bu maceraya kalkışan yetkilileri ikaz etmektir. Cumhuriyet, bu sorumluluğun bilinciyle bu görüntüleri yayınlıyor” dedi.
31 Mayıs’ta TRT Haber’deki programa konuk olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, MİT’e ait olan TIR’ların haberini yapan Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar hakkında “Bu haberi yapan kişi bunun bedelini ağır ödeyecek, öyle bırakmam onu” demiş, Dündar’a avukatları aracılığıyla dava açtığını söylemişti.
Can Dündar, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tehdit içeren sözlerine Twitter hesabı üzerinden “Bu suçu işleyen kişi, bedeli ağır ödeyecek” yanıtını vermiş, Erdoğan’ın tehdit içeren videonun linkini paylaşmıştı.
Can Dündar 2 Haziran’da Cumhuriyet gazetesindeki “Tehdidi bırak, bu 20 soruya yanıt ver”başlıklı yazısında ise Erdoğan’a yanıtlaması istemiyle 20 soru sordu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Can Dündar hakkında “gerçeğe aykırı bazı görüntü ve bilgiye yer verdiği” gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusunda Dündar’ın biri ağır iki kez müebbet ve 42 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi.İmc
Güncelleme Tarihi: 03 Haziran 2015, 10:47