İktidar odaklarının bölge halkına yönelik zulüm ve zorbalığı hakimiyetini halkların tüm yaşamında yer edinmesinin sonucu olarak halkların devrimi “Halkların Baharı” biçiminde 2011 başında başladı. Halk devrimi sırasıyla Tunus, Libya ve daha sonra Mısır’da başladı. Suriye’de de 1963 yılından buyana tüm despotluğuyla iktidarını ayakta tutmayı başarmış bir Baas rejimine vardı. Ve bu hiç şüphesiz Suriye halkları için bir dönüm noktasıydı. O yüzden diğer ülkelerde gelişen devrimlerden önemli oranda etkilendi, yine Rojava Kürdistan’ının payı oldukça büyüktü.
Baas rejiminin Kürt halkı üzerine farz kıldığı ırkçı siyaset, Arap Kemeri, göçertme siyaseti, 1998 Baas rejimi ile Türk devleti arasındaki Adana anlaşması ve 12 Mart 2004 katliamı Suriye’de 15 Mart 2011’de başlayan devrimle Kürt halkı ayağa kalktı ve rejimin yıkılmasını haykırdı.
Rojava Kürdistan’ı ırkçı siyasete karşı devrimci bir yaşamı seçti. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın uzun bir süre Rojava’da kalması bakımından fikirleri Rojava halkı önemli bir şans oldu. Böylelikle devrim hakikatini yakalamak tüm oluşumlar için kolay oldu. Bölgesel ve uluslararası güçlerin oyunlarına kolay kolay gelinmedi. Rojava halkı daha devrimin başından kendi kurumlarını oluşturdu. Baas rejimi ve dış güçlere bağlı muhaliflerden uzak durdu. Kendi üçüncü çizgi siyasetini Demokratik Toplum Hareketi (TEV-DEM) yönetimi ile geliştirdi. TEV-DEM toplantılar yoluyla, farklı kurumların oluşumuyla kadının ve gençliğin rolüne dikkat çekti ve halkın bilinç düzeyini yükseltmeye çalıştı.
Kürt halkı Rojava’da atmış olduğu ilk adımla birçok köyünü rejimden kurtardı. İkinci adımda Rojava Kürdistan’ında birçok kent kurtarıldı. İmkansızlıklara rağmen tüm merkezlerde halka hizmeti esas alıp ulaştırdılar. Tüm bu çalışmaların yanı sıra devrimin ilk süreçlerinde Yekîneyên Parastina Gel (YPG) Rojava Kürdistan’ının tüm bölgelerinde gizli bir şekilde ilan edildi.
19 Temmuz devrimi nasıl başladı? Neden Kobanê?
Kürt halkı halk hizmet merkezleri Rojava kentlerinde açtıktan sonra, Suriye devriminde gelişmelerde yaşandı. Devrim askerleri olmaya başladı. Dış güçlerin Suriye’ye yönelik müdahaleleri de artmaya başladı. Farklı isimlerle silahlı gruplar ortaya çıktı ve çok hızlı gelişmeler yaşandı.
Suriye’de 18 Temmuz 2012’de önemli bir gelişme yaşandı. Suriye kaos merkezini yürüten Baas rejiminin birçok komutanı öldürüldü. Bu olaydan sonra rejim birkaç gün içinde yıkılır kuşkuları yandaşları tarafından gelişti. Öte yandan silahlı muhalif gruplar köylere yönelimleri daha da arttı. 18 Temmuz 2012’de silahlı muhalif gruplar Kobanê’nin yakınındaki Cerablus ve Munbic kentlerini Baas rejiminin elinden çıkardı. hemen ardından YPG devreye girmek zorunda kaldı ve Kobanê’yi 19 Temmuz 2012’de rejimin denetiminden çıkararak özgürleştirdi. Bu şekilde devrim ateşi Rojava’nın her tarafına yayıldı. 21 Temmuz 2012’de Dêrîk ve çevre köylerinde YPG güçleri ile rejim arasındaki çatışmalar sonucunda buralar da özgürleştirildi. Ardından Efrîn ve ilçeleri Rojava Kürdistan’ının diğer kentleri bir bir rejimin elinden çıkarılarak özgürleştirildi.
19 Temmuz 2012’de YPG Genel Komutanlığı kendini resmi olarak ilan etti ve tüm oluşumları koruma sözü verdi. Bu sözün doğruluğu direnişlerle de ispat edildi.
19 Temmuz devrimi büyük başarılar kendisiyle birlikte getirdi
Kürt halkı kent ve bölgelerden Baas rejimini temizleyip özgürleştirdikten sonra, Kürt halkının düşmanları Baas rejimi, Türk devleti ve Suriye’nin ırkçı şovenist muhalefeti ve halk yönetimini benimsemeyen bazı Kürt çevreleri gibi plan ve hesaplar peşine düştü. Bundan sonra Rojava bölgelerine yönelik saldırılar gelişmeye başladı. tüm halkın koruyacağı sözünü veren YPG tüm saldırılara karşı direnişi geliştirdi.
YPG Kürt halkına düşmanlık besleyen ve elde edilen kazanımları boşa çıkarmayı hedefleyen tüm güçlere karşı direndi. YPG rejimle ve zihniyeti rejimle aynı olan birçok silahlı grupla çatıştı. Türk devletinin tetikçi, taşeronlarıyla birebir çatışmalar içine girdi. YPG Halep’in Şêxmeqsûd mahallesinde rejim askerlerine, silahlı muhalif gruplarına ve son olarak çetelere karşı direndi. YPG Efrîn’de de Cebhet El-Nusra çetesi ve ona bağlı bazı gruplarla çatıştı.
Kobanê Kantonu’nda YPG/YPJ güçleri belki de tarihte örneği bulunmayan, Kürt halkının fiziki, kültürel soykırımını esas almış barbar çetelerin 15 Eylül 2014 saldırılarını görkemli bir direnişle boşa ‘çıkardı.
YPG/YPJ güçleri Cizîr Kantonunda büyük bir direnişle başta DAIŞ ve Cebhet El-Nusra çetelerine karşı Girkê Legê ve Serêkaniyê’de kentlerinde karşılık verdi.
Rojava halk devrimi üçüncü yılında büyük kazanımlar elde etmeye devam ediyor. Kobanê kent merkezi 26 Ocak 2015’te kurtarıldı. Şubat ayında Cizîr Kantonunda Til Hemîs ve Til Berak kasabaları özgürleştirildi. Daha sonra 6 Mayıs’ta başlayan Komutan Rubar Qamişlo Hamlesiyle çeteler için stratejik öneme sahip birçok merkezi bir bir özgürleştirilmeye başladı. Önce Aliya, Kezwan dağı, Mebrûka, Silûk kasabaları, Girê Sipî ve Eny İsa kasabası özgürleştirildi. YPG/YPJ güçlerinin direniş başarıları devam ederken askeri akdemiler açıldı, savaşçılar eğitildi.
YPG’nin elde ettiği askeri başarılar neticesinde, Rojava kentlerinde de güvenlik güçlerine ihtiyaç vardı. Bu temelde 24 Temmuz 2012’de Asayiş güçlerinin ilanı yapıldı. Asayiş güçleri sayesinde halk daha huzurlu ve güvenli bir şekilde yaşadıkları alanlarda hareket edebildi. Barbar çetelerin intihar saldırılarının önüne geçildi. Yine Asayiş akademileri açıldı ve binlerce kişi bu eğitimlerden geçti.
2014 yılının başında ise pazarların güvenliği ve gidiş gelişlerin kolaylaştıran polis güçleri ilan edildi.
2015 yılında Rojavalılar Komünlerini oluşturunca bu komünlere bağlı savunma komitelerine balı Öz Savunma Gücü oluşturuldu. Öz savunma gücü köy ve mahallelerin savunmasında görev üstlendi. Olağanüstü durularda YPG ve Asayiş güçleri ile birlikte görev üstlendi. Diğer yandan Arap asılı Şemer aşiretinin gücü YPG bünyesinde El-Senadîd ismiyle yer aldı. Surüyani, Asuri ve Keldanilerden oluşan Süryani Askeri Meclisi YPG şemsiyesi altında oluşturuldu. Sutoro güçleri de Asayiş güçlerine bağlı olarak oluşturuldu.
Demokratik Özerklik Yönetiminin tanımı ve dünyanın Rojava devrimine bakışındaki değişim
Kürt halkının askeri açıdan elde ettiği başar bölgede güçlerde değişime yol açtı. Kürt halkına düşmanlık edenlerin Rojava’ya yönelik siyasi çizgilerini değiştirmek zorunda kaldı. Kürt halkının temsilcileri resmi bir şekilde ilk olarak Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov tarafından 2013 yılında Moskova’ya davet edildi. Aynı yıl Kasım ayında Suriye’nin genel durumunu tartışmak üzere Rojava Halk Meclisi temsilcileri uluslararası temsilciler El-Exzer El-Îbrahîmî ile bir araya geldi. 2013’ün Temmuz ayında PYD Eş başkanı Salih Muslim Türkiye Dışişleri bakanlığı tarafından davet edildi. Ağustos ayenda ise, PYD Eş başkanı Asya Abdullah Ankara’da Türk yetkilerle bir araya geldi.
Diplomatik görüşmeler bu çevrelerle kısıtlanmadı. Daha sonra Demokratik Özerklik Yönerimi 21 Ocak 2014’te Rojava’da ilan edildi. Yönetim temsilcileri ve yetkilileri Avrupa’da birçok görüşme devlet yetkilileri ile gerçekleştirdi. Parti ve siyasi şahsiyetlerle bir araya geldi. Birçok konferans düzenlendi ve bunlara katılım sergilendi. Kahire Konferansı da onlardan biri.
Demokratik Özerklik Yönetimi yaptığı bu ziyaretlerde Demokratik Özerkliği tanıttı. Rojava’daki halkların kazanımları ve yaşamsal durumları anlattı. Bu görüşmelerin sonucunda birçok Avrupalı siyasetçi Rojava’ya gelerek demokratik tecrübeyi yakından inceledi. Fransa Dışişleri bakanı Robert Kouchner, Lord Hamilton ve birçok Avrupalı parlamenter Rojava’yı ziyaret etti. Halk devrimini yakından inceledi. Rojava’yı ziyaret eden temsilciler sisteme destek verdi.
Tüm diplomatik başarılar sonucunda DAIŞ çetelerine karşı oluşturulan ve Amerika’nın öncülüğünü üstlendiği uluslararası koalisyon Kürt halkına karşı tutumunu değiştirdi. Karada çetelere karşı emsalsiz bir direniş çetelere karşı sergileyen YPG ile ortak bir mücadele geliştirdi. Amerika tüm insanlığın düşmanı olan çetelere karşı Kürt halkıyla stratejik ortaklık gerçekleştirdi.
Komünal Ekonomi oluşturma çabaları
Bir devrimin başarılı olması için ekonomik inşa önemlidir. Halkın ekonomisini geliştirmek, toplumda ekonomik sınıf ortadan kaldırmak önemlidir. O yüzden de komünal ekonomi önemi sermayedar sistemden uzaklaştırır. Onun için 13 Temmuz 2012’de Rojava Ekonomi Kalkındırma Merkezi oluşturuldu.
Komünal ekonomi kapsamında Rojava Ekonomi Kalkındırma Merkezi birçok tarım kooperatifi ve bir sürü proje gelişirdi. Merkez aynı zamanda yurttaşlara ve tüccarlara maddi yardımda bulundu. Çiftçilere yardım etti. çiftçilere akaryakıtı makul bir fiyatla temin ederken, çiftçilerin ürünlerini de satın aldı.
Rojava Ekonomi Kalkındırma Merkezi kendi imkanları ile yatırımlar yaptı ve elektriğin temininde rol üstlendi.
Kültür ve bilim aydınlanma toplumun temel tarihidir
Halkaların baharı yaşanırken, Kürt Dil Kurumu SZK Kürçe okullar açmaya başladı. 19 Temmuzla kurum büyük adımlar attı. Binlerce Kürt dili öğretmeni yetiştirdi. Rojava’da eğitim sistemini ottular. Kürt dili Rojava’daki tüm okular da resmileşti. Devlet zihniyetinin şovenit zihniyetli eğitim müfredatı değiştirildi. Birçok akademi ve enstitü kuruldu. buralarda Kürt dilinin gelişimi için öğretmenler yetiştirildi. 11 Ağustos 2013’te ilk dil ve edebiyat akademisi Şehîd Ferzat Kemenger adıyla Efrîn’de açıldı. Kürt dili eğitimiyle, bölge okullarında görev yapabilecek öğretmenler yetiştirildi. SZK ve Rojava Öğretmenler Birliği öncülüğünde 28 Ekim 2013’te ilk Dil ve Kürt Edebiyatı enstitüsü Şehîd Viyan Amara adıyla açıldı.
24 Ekim 2013’te SZK Qamişlo’da dil, tarih ve Kürt edebiyatı Celadet Bedîrxan Akademisi açıldı. Daha sonra Kobanê’de de Şehîd Viyan Amara enstitüsü açıldı.
2015 yılının başında Demokratik Ulus perspektifli birçok enstitü açıldı. Bu yönlü çalışmalar Rojava’nın her yerinde devam ediyor.
Birçok düşünce akademisi kuruldu. 29 Ağustos 2013’te Cizîr Kantonunda Nûrî Dêrsimî Bilim ve Aydınlanma Akademisi Kuruldu. Daha sonra Bilim ve Özgür Düşünce Akademisi olarak değiştirildi. Kantonda akademiye bağlı birçok şube oluştu. Birçok kişi bu akademilerden geçerek Demokratik Ulus perspektifli eğitim gördü. 4 Nisan 2013’te Qamişlo’da Mezopotamya Toplum Bilim, Hukuk ve Adalet Akademisi açıldı. Bu akademi bir devresini tamamladı. İkincisi ise devam ediyor. 24 Şubat’ta Qamişlo’da Kürdistan Stratejik Araştırma Merkezi kuruldu. Adı daha sonra Rojava Stratejik Araştırma Merkezi olarak değiştirildi.
Rojava Kürdistan’ının her ilinde Kültür ve Sanat Merkezi açıldı. Tüm oluşumlar geçmiş baskılara inat bu kurumlarda iktidar odaklarından uzak bir şekilde Kültürel gelişimlerini sağlıyor.
Toplumun örgütlendirilmesi devrimin temel başarısıdır
Rojava Kürdistan’ında gelişen yaşam Modelinin ruhunu Demokratik Ulus oluştururken, Demokratik Özerklik Yönetimi de zihniyetin bedene kavuşmuş ve pratize olmuş halini ifade ediyor ve toplumda büyük değişimlere yol açıyor. Demokratik Özerklik Yönetimi toplumsal ilişkileri güçlendirmeyi ve halkların kardeşliğini kendine esas alıyor. Bunun üzerine Hasekê’de Halkların Kardeşliği Meclisi kuruldu. Serêkaniyê’de de İç Barış Meclisi kuruldu. Halebin Şêxmeqsûd mahallesinde ise Ortak Meclis oluşturuldu. Bu meclisler bölge halkları arasında karışıklığın önüne önemli ölçüde geçti ve iç savaşın çıkmasına mani oldu.
13 Mart 2015’te Rojava ve Suriye’de farklı bir adım atıldı. Bu adımda Cizîr Kantonunda Belediye meclis seçimleri gerçekleşti. Kantondaki tüm oluşumlar sandıklara yönelerek özgür bir şekilde oylarını kullandı. Şuanda da Efrîn’de belediye meclis seçimlerinin hazırlıkları yapılıyor.
2015 yılının ilk adımıyla toplumun temel yapı taşı olan komünlerin oluşturulma hamlesi başladı. Komünlerin oluşumuna tüm halklar katıldı. Yine bu komünlerden köy ve kentlerde Halk Meclisleri oluşturuldu ve çalışmalarına başladı./ ANHA
Güncelleme Tarihi: 12 Temmuz 2015, 12:57