Cumhuriyet Gazetesi’nde yer alan haberin ayrıntılarında ve yayınlanan belgede MİT, Genelkurmay’a PKK’li Bahoz kod adlı Fehman Hüseyin’in bölgede eylem yapacağına dair bilgi gönderdiğini ortaya koydu.

MİT’in raporundan Diyarbakır Başsavcılığı’na bilgi vermemesinin krize neden olduğu ve Diyarbakır Başsavcılığı’nın, gerçeğe aykırı bilgi gönderen ve bilgilerin saklanması talimatını veren MİT görevlilerinin kimlik bilgilerini istediği anlaşıldı.

Katliamdan sonra Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı ve MİT arasında yaşanan yazışmalarda; başsavcılığın soruşturma kapsamında MİT’e gönderdiği yazıda, “Olay öncesi sınırdan yurda herhangi bir sızma olacağına ilişkin istihbari bilginin elde edilip edilmediği, varsa bilgilerin hangi kurumlarla paylaşıldığını” sordu.

MİT, Başsavcılığa gönderdiği yanıtta “konu hakkında MİT tarafından dış makamlara intikal ettirilmiş not, yazı ve bilgi bulunmadığını” bildirdi. Ancak iki kurum arasında yazışmalar bununla da sınırlı kalmadı.

MİT’in Genelkurmay Başkanlığı ile OBİPAS yani Operasyonel Bilgi Paylaşım Sistemi üzerinden iki kez yazıştığı ortaya çıktı. Başsavcılık, MİT’e “Gerçeğe aykırı bilgi verilmesinin sebebi nedir? Gerçeğe aykırı bilgi veren görevliler kimdir? Gerçeğe aykırı bilgi verilmesi yönünde kim tarafından talimat verilmiştir” soruları yöneltildi ve gerçeğe aykırı bilgi veren görevlilerin kimlik bilgilerinin gönderilmesi istendi.

Başsavcılığın sert yazısına yanıt, MİT Müsteşarı Hakan Fidan adına Hukuk Müşaviri Ümit Ulvi Canik imzasıyla geldi. MİT daha önce verdiği bilgiyi bu sefer reddetti.

Yazıda, bilgilerin “güncelliğini yitirmiş” olduğu savunuldu. MİT, Roboski katliamından hemen sonra yaptığı açıklamada iddiaları reddetmişti.

Şırnak’ın Uludere İlçesi’nde 28 Aralık 2011’de savaş uçaklarının bombardımanında 34 yurttaş katledilmişti.İmc