28'inci Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın ilk duruşmasında, tutuksuz yargılanan Antalya Emniyeti Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'nde görevli polis memuru Kadir S.G., burnu kırılan Feyyaz İmrak ile tarafların avukatları hazır bulundu. Feyyaz İmrak, edebiyat fakültesi öğrencisi olduğunu, aynı zamanda Dicle Haber Ajansı'nın muhabirliğini yaptığını aktardı. Diyarbakır'ın Lice İlçesi'nde geçen yıl Haziran ayında yaşanan olayların Akdeniz Üniversitesi'nde protesto edildiğini belirten İmrak, kendisinin de bu protestoyu takip için gösterilerin yapıldığı alana gittiğini anlattı. İmrak, göstericilerle polisler arasında arbede yaşanması üzerine görüntü almaya başladığını söyledi. Bunun üzerine sivil polis memurlarının görüntü almaması için kendisine müdahale ettiğini iddia eden İmrak, “Hatta ismini bilmediğim mavi tişörtlü polis memuru enseme vurdu. Bana 'Görüntü alma, seni gözaltına alırım' dedi. Bu sözü söyleyen huzurdaki sanık değildir" dedi.
'BURNUMA KAFA ATTI'
Daha sonra olayların büyüdüğünü, polislerin gözaltına aldığı öğrencileri araçlara bindirmeye başladığını anlatan İmrak, “Bunun üzerine ben tekrar kameramla çekim yapmaya başladım. Kameramı almaya çalıştılar, vermedim. Kameramı almaya çalışanların arasında huzurdaki sanık da vardı. Bu sırada huzurdaki sanık burnuma kafa attı. Burun kemiğim kırıldı. Kendisinden şikayetçiyim" dedi.
'AĞIR CEZADA YARGILANSIN'
Müştekinin avukatı Hakan Evcin de sanığın eyleminin yaralama suçu değil, işkence suçu kapsamında değerlendirilmesini istediklerini söyledi. Evcin, bu kapsamda dosyanın ağır ceza mahkemesine gönderilmesini ve sanığın resen tutuklanmasını istedi.
Sanık polis memuru Kadir S.G. ise suçlamaları kabul etmedi. Kendisinden şikayetçi olan kişiyle olaylar sırasında bir araya dahi gelmediklerini söyleyen Kadir S.G., "Aramızda sözlü ya da fiili bir tartışma da olmamıştır. Ben hiçbir şekilde müştekiye vurup yaralamadım. Suçlamaları kabul etmiyorum. Beraatımı istiyorum" dedi.
Avukatı Pınar Hakimoğlu da dava konusu olayda işkence suçunun söz konusu olmadığını söyledi. Hakimoğlu, müşteki tarafın tutuklama talep etme yetkisinin de olmadığını iddia etti.
Dosyanın ağır ceza mahkemesine gönderilme talebini reddeden mahkeme, sanık hakkında istenen tutuklanma talebini de kabul etmedi. Duruşma ertelendi.
Güncelleme Tarihi: 20 Ekim 2015, 11:55
'BURNUMA KAFA ATTI'
Daha sonra olayların büyüdüğünü, polislerin gözaltına aldığı öğrencileri araçlara bindirmeye başladığını anlatan İmrak, “Bunun üzerine ben tekrar kameramla çekim yapmaya başladım. Kameramı almaya çalıştılar, vermedim. Kameramı almaya çalışanların arasında huzurdaki sanık da vardı. Bu sırada huzurdaki sanık burnuma kafa attı. Burun kemiğim kırıldı. Kendisinden şikayetçiyim" dedi.
'AĞIR CEZADA YARGILANSIN'
Müştekinin avukatı Hakan Evcin de sanığın eyleminin yaralama suçu değil, işkence suçu kapsamında değerlendirilmesini istediklerini söyledi. Evcin, bu kapsamda dosyanın ağır ceza mahkemesine gönderilmesini ve sanığın resen tutuklanmasını istedi.
Sanık polis memuru Kadir S.G. ise suçlamaları kabul etmedi. Kendisinden şikayetçi olan kişiyle olaylar sırasında bir araya dahi gelmediklerini söyleyen Kadir S.G., "Aramızda sözlü ya da fiili bir tartışma da olmamıştır. Ben hiçbir şekilde müştekiye vurup yaralamadım. Suçlamaları kabul etmiyorum. Beraatımı istiyorum" dedi.
Avukatı Pınar Hakimoğlu da dava konusu olayda işkence suçunun söz konusu olmadığını söyledi. Hakimoğlu, müşteki tarafın tutuklama talep etme yetkisinin de olmadığını iddia etti.
Dosyanın ağır ceza mahkemesine gönderilme talebini reddeden mahkeme, sanık hakkında istenen tutuklanma talebini de kabul etmedi. Duruşma ertelendi.