Dicle Haber Ajansı’nın (DİHA) haberine göre, Diyarbakır Cumhuriyet Savcısı, Çakmak hakkında verdiği takipsizlik kararında şöyle denildi:
Gizli tanık ve polis beyanları
“Abdulkadir Çakmak’ın ölümüyle sonuçlanan olaylar öncesinde örgüte müzahir internet sitelerinden yapılan örgütsel çağrılar; söz konusu örgütsel çağrılar doğrultusunda Diyarbakır il genelinde ve Abdulkadir Çakmak’ın öldüğü ve çevresinde güvenlik kuvvetlerine yönelik gerçekleştirilen silahlı, molotof kokteyli, taşlı, el yapımı bombalı saldırılar, yolların lastik yakılma suretiyle trafiğe kapatılması, kamu kurum ve kuruluşlarına ve vatandaşlara ait araçlara yönelik saldırı eylemleri gibi Abdulkadir Çakmak olayına ilişkin Kahraman 2015 ve Dolunay 2014 isimli gizli tanıkların beyanları; olaylar esnasında polis helikopteri kamerası görüntüleri; olayın meydana geldiği Fatih Paşa Mahallesi Paşahamam Sokak 26 numaralı ikametin köşesindeki silahlı eylemci gruba yönelik müdahaleyle ilgili kolluk kuvvetleri tarafından kullanılan zırhlı araca ve silaha ait termal kamera görüntüleri otopsi raporu, olay yeri inceleme raporları kriminal raporlar, ifadeler, yasal mevzuat bir bütün olarak değerlendirildiğinde, olayda kolluk görevlisi eyleminin Polis ve Vazife ve Selahiyetleri Kanunu 10, TCK 24 ve 25. Maddelerine uygun olduğu olayda, hukuka uygunluk sebeplerinin bulunduğu atılı suçun yasal unsurlarının oluşmadığı tüm dosya kapsamından anlaşmakla, şüpheli Abdulkadir Çakmak hakkında ölüm nedeniyle şüpheli 325072 sicil numaralı polis memuru hakkında hukuka uygunluk bulunması nedeniyle kamu adına kovuşturmaya yer olmadığına karar verildi.”
Karara itiraz edilecek
Çakmak ailesinin avukatı Muhterem Süren, savcılığın verdiği karara tepki göstererek, kararın kabul edilmez olduğunu söyledi.
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Çakmak dosyasında hukuki inceleme ve araştırma yapmaksızın gerekçeden yoksun bir şekilde takipsizlik kararı verdiğini belirten Süren, “Kararda sadece gizli tanık ifadeleri ve şüpheli polis beyanları esas alınıp evrensel hukuk düzenlemelerine ve tarafsızlık ilkelerine aykırı bir karar vermiştir” dedi.
Soruşturma makamınca, olay yeri incelemesinin gerçekleştirilmediği belirten Süren, “Abdulkadir Çakmak, iddia edilen kişinin olay yerindeki kan örnekleri ile müteveffanın kan örnekleri karşılaştırılmamış, olay yerindeki boş kovanlar toplanmamış, atış atıkları araştırılmamıştır. Maddi gerçeğe ulaşılması bakımından son derece önemli bir delil iken bu delil eksik soruşturulmasıyla kapsamına alınmamıştır” diye konuştu.
Dosyanın peşini bırakmayacaklarını dile getiren Süren, hazırladıkları itiraz dilekçelerini Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği’ne sunduklarını söyledi.
Süren, buradan bir sonuç çıkmaması durumunda dosyayı önce Anayasa Mahkemesi’ne, sonra da AİHM’e taşıyacaklarını belirtti.
Demirtaş: İnfaz edildiğine dair kuşkular var
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş da, Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü tarafından olaya ilişkin dağıtılan görüntülerin çelişkili olduğunu söylemişti.
“Çocuğun görüntülerdeki kişi olmadığına dair ciddi deliller var. Kıyafeti, kilosu ve boyu uymuyor. Çocuğun arkadaşlarının ifadesi var çocuğun elinde silah olmadığına dair. Açık bir şekilde infaz edildiğine dair çok ciddi kuşkular var.
“Çocuğun vücudunda 4 kurşun izi var. Biri uzak mesafeden diğeri yakın mesafeden ateş edilmiş. Vurulduktan sonra yanına gelip ayrıca üç kurşun daha sıkılmış vücuduna. Bunu yasaya dayanarak, yapıyorlar yapmaya da devam ediyorlar.”
Güncelleme Tarihi: 20 Ekim 2015, 13:30