ÖMER YILMAZ/YAZDI
Yazar Ömer Yılmaz 'Merhaba' adlı yazısını okuyucuları için yayınladı.
YAZARIN YAZISI ŞÖYLE:
İnsan tabiatındaki varoluş merakı ilk atalarımızdan beri süre gelmiştir. Bu merak neticesinde insan; doğası gereği bir anlam arayışına girmiş, muazzam kozmik zaman dilimindeki yerini sorgulamış ve kalıcı bir cevap bulma çabası içerisinde olmuştur hep.
Sapiens türünün anlam arayışındaki bu paradoks evrimsel zaman kavramı açısından düşünüldüğünde asırlar boyu beraberinde getirdiği bir içsel çatışmayla tetiklenmiş ve aklımızla eylemlerimizin husumet içinde olmasına neden olmuştur. Var olan her şeye bir anlam yükleme merakı insan beyninin elverişliliği düzeyinde çoğu zaman rasyonel bir cevap da bulmuştur. Fakat daha geniş ve kapsamlı bir perspektiften bakacak olursak salt korkuyla beynimizi kemiren, tatminkâr olmayan bu merak duygusunun ağırlığı altında can çekişen, cevap bulamadığımız sorularımız olduğu gerçeği de inkâr edilemez.
Sözünü ettiğimiz bu varoluş merakı ve anlam arayışı toplumun belirli bir kesimini konfor alanının dışına sürüklemiş ve katlanılması zor olan o içsel çatışmalara zemin hazırlamıştır. Bu nedenle insanoğlu asırlardır sığınabilecekleri doktrinler geliştirmiş ve kavramsallaştırdıkları bu doktrinlerin ışığında can bulmuştur.
Elbette her toplum kendi çağının elverişliliği, sosyal ve kültürel birikimi ve beşeri bilimlere sundukları katkı oranında analitik ve eleştirel düşünebilen bireyler yetiştirmiştir. Bu bireyler bütün toplumları tek bir fikir etrafında, aynı çatı altında toplamaktan ziyade düşünme ve sorgulama yetilerini yeniden harekete geçirebilecek ve bütün toplum tabanına önayak olabilecek adımlar atma hedefini benimsemiştir.
Ben de uzun süredir etkisinde kaldığım ve üzerine kafa patlattığım ait olma arzusundan doğan bu anlam arayışı çabama yazarak bir karşılık bulmak, bizden önceki nesillerin açtığı bu yolda bizden sonra gelecek nesiller için arpa boyu kadar bile olsa bir katkı sağlamak ve bilhassa günümüz teknoloji toplumunda yaşayan ve kolaylıkla manipüle edilebilen gençlerimizi Edebiyatın, Sanatın, Felsefenin ve diğer bilimlerin sonsuzluk bahçesinde yılgınlığa, umutsuzluğa, karamsarlığa mahal vermeden birer meyve tatmaya, kendilerinden sonra gelecek kuşaklara bir sermaye bırakmaya davet ediyorum. Bunu kendime bir görev bilerek bu yolda yürümeye gayret sarfedeceğim.
Bu yazma serüvenimde yüreğimizin derinliklerinde saklı kalmış, üzeri yosun tutmuş ve yüzleşmeye cesaret edemediğimiz tüm duygularımızı birlikte gün yüzüne çıkaracak kelimelerin sihirli dünyasına sizi davet ediyor ve yaşadığınız her ne olursa olsun yüreğinizdeki o son umut kırıntısına sımsıkı sarılmanızı diliyorum.
Bir merhabayla başlıyoruz.
Güncelleme Tarihi: 14 Ocak 2024, 15:12
Bir merhaba bu kadar derinden ve iyileştirici olması o kadar güzel ki yazdıkların dilimde çiçek açıyor.
Yeni nesil için telaşın anlaşılıyor ve onlar için düşündüklerim kısa bir mola, belki de uzun..
Ama bundan sonra düşüneceklerimiz.
Seni uyutmayan şey, sabahları yaşatır. Başarılar güzel insan iyi ki varsın iyilik güzellik seni bulsun.