FERZENDE TEKİN/YAZDI

Yazar Ferzende Tekin 'Herkes Üzerine Düşeni Yapmalı' adlı yazısını okuyucuları için yayınladı.

YAZARIN YAZISI ŞÖYLE:

"Olayları farklı yorumlamaktan, farklı algılamaktan ve tamamıyla farklı boyutlarda ele almaktan mutluluk duyan bir toplum olmaktan kurtulamadık. 

Bir kara para mevzusu çıktı ortaya; toplumsal çöküşün, toplumsal yozlaşmanın ve toplumsal çözülmenin en çok yaşandığı bu süreçte; aile kavramının, buna bağlı olarak birliktelik kavramının ve toplumsal liderlik algısının çözülmesini de beraberinde getirdi. 

Bir nevi modernizmin doğurduğu bir sonuç olarak görülse de asıl sorgulanması gereken şey, toplumumuzun nasıl ne şekilde bu kadar hızlı bir biçimde bu hâle geldiğidir.

Toplumda bir lider çıkıp da kara para mevzusunu gündeme getirdiği zaman, toplumun tamamına yakını yaşanan süreci kara para eksenli ve kara paranın yol açtığı sonuçlar olarak okumaya yöneliyor. 

Oysa ki gelişen olayların perde arkasını kara para olarak değil de daha çok toplumdaki sosyal çöküntünün, toplumsal-psikolojik bunalımın ve yıpranmanın bir nedeni olarak görülmesi gerekir. Diğer yandan en çok kara paranın döndüğü, kara paranın girdiği ve çıktığı Avrupa ülkeleridir. Buna rağmen Avrupa medeniyetinin hep ileride olduğu görülmüştür. 

Her ne hikmetse biz bu coğrafyada her şeye bir bahane bulma, bir modelleme üzerinden gitme eğilimindeyiz. Burada büyük bir yanılgı, tarihi ve süreci yanlış okuma söz konusudur.

Doğrudur geçtiğimiz günlerde acısı tarif edilemeyen tatsız olaylar yaşandı. Ancak bunun  benzerlerini daha önce de yaşadık ve yaşamaya da devam edeceğiz. 

Bu noktada üzerine düşünülmesi gereken bir şey var ki toplumun ileri gelen ferdi, değerli bir şahsiyetinin uğradığı saldırı, zulüm, katliam ve bu maddi dünyadan göç edişinin yanında, buna bağlı olarak mağdur olan ve dağılma sürecine gelen birçok aileyi de göz ardı etmememiz gerekir.

Kısacası; yaşadığımız olaylar her boyutuyla körelmişliğin, cahilliğin ve doymak bilmeyen nefsimizin, hırsımızın, kıskançlığımızın bizi ittiği çukurdur. 

Dolayısıyla toplumumuzdaki kanaat önderlerinin bu toplumsal çekişmelerin, çözülmesinin ve trajik yok oluşların önünün nasıl alınacağı, olmuş olayların yeni olaylara emsal teşkil etmemesi ve buna bağlı olarak daha kalıcı önlemlerin alınması üzerine daha çok gayret sarfetmesi ve kararlı bir duruş sergilemesi gerekmektedir.

Özellikle olayların etkisinde kalan fertlere bir nebze de olsa yardımcı olmak, sakinleştirmek, aklı selime davet etmek ve benzer acıların yaşanmaması için toplumu daha doğru bilinçlendirmeleri ve yönlendirmeleri gerekiyor. Önemli olan yaşanan bir acıdan ders alınarak başka acıların yaşanmaması için çaba sarfetmektir.

Toplumun ileri gelenlerinin yapması gereken şey, insanları intikam ve şiddete yönlendirmeden, aksine toplumsal barışa, toplumsal birlikteliğe ve beraberliğe yönlendirmesi gerekiyor. 

Toplumumuzu kendi öz değerlerimiz, örf ve adetlerimize bağlı olarak sağlam temeller üzerinden tekrardan inşa edebiliriz. Ancak herkesin elini vicdanına bırakıp üzerine düşen görev ve sorumlulukları yerine getirmesi gerekiyor. 

Coğrafik hastalıkların bitirilmesi zordur ama imkânsız değildir. Daha çok mücadele etmeyi gerektiriyor."