Kahvaltının ardından bir konuşma yapan HDP Hakkari Milletvekili Sait Dede, Hakkari’ye fiili olarak ambargo uygulandığını belirterek meclise sundukları soru önergelerinin de cevapsız bırakıldığını söyledi. Sorunların hükumetin Hakkari’ye bakış açısından dolayı giderilmediğini belirten Dede'nin konuşmasından satır başları şöyle:
DEDE; HAKKARİ'DE CEŞMELERDEN SU YERİNE ÇAMUR AKIYOR
"Sormak istiyorum Hakkari idari anlamda bu ülkenin bir kenti değil mi? Eğer kentiyse söyleyin neden bir başka ülkenin toprağında yer alan İdlib kadar bu ülkenin ekonomik yatırımlarından yararlanamıyor? Hakkari ve ilçelerinde salgın dolayısıyla hijyenin halk sağlığı açısından bu kadar önemli olduğu bir süreçte insanlar tozdan nefes almakta zorlanmaktadır. Yine en ufak bir yağışta olmayan ya da daha doğrusu yandaşın cebini doldurmak için müteahhitlere peşkeş çekilen sözde alt yapıdan dolayı şehir şebekelerinden içme suyu yerine çamur akmaktadır. Bu haberleri sık sık yapıyorsunuz çeşmelerden çamur akıyor. Hakkari’nin çeşmelerinden su yerine çamur akıyor.
İktidar eğer Hakkari halkına değer vermiş olsaydı, Hakkariliyi yurttaş olarak görmüş olsaydı kömür yerine Hakkariliye taş dağıtmazdı. Doğalgaz boru hatları Hakkari sınırından geçip Ankara’ya, Mersin'e, Eskişehir’e gaz taşıyor ama kışların çok sert ve soğuk geçtiği Hakkari’de birkaç mahalle dışında doğalgaz yok. İlçelerde hiç yok. Bakanlığa sorduk neden Şemdinli'de, Yüksekova’da, Çukurca’da Derecik'te doğalgaz yok, bu konuda planlamanız nedir diye. Bize verdikleri cevap Yüksekova için proje tamam ihale aşamasında. Peki proje ne, kaç yılda tamamlanacak, hangi firmalar yürütüyor, ihale bedeli ne kadar, neden Şemdinli, Çukurca yok? Neden Hakkari’de tamamlanmadı doğalgaz hattı, cevap yok. Tabi biz denetim yetkimiz kullanarak bu işin peşini bırakmayacağız” dedi.
Bu kadar alanın yasak olduğu kent genelinde, şimdi de tarihi ve doğal güzellikler başta olmak üzere sit alanları da buna eklenerek maden aramaya açılarak yok edilmek isteniyor. Yüksekova’da bulunan Cilo sat buzulları ve çevresi 4 temmuz 2019 tarihinde bizzat Cumhurbaşkanı kararnamesi ile sit alanı ilan ediliyor ama MAPEG kalkıp bu bölgeleri ranta açabiliyor. Yine Govend Dağı, Nebırnav Yaylası, Ördekli Köyü Vadisi ve Korgan Köyü bölgeleri maden aramaya açıldı. Nerden dokunursanız alabildiğine bir karmaşa söz konusu. Çünkü iktidarın derdi hukuk değil merkezinde ne insan ne doğa var. Merkezinde doymak bilmeyen bir rant bir talan anlayışı var. Kendi gibi olmayana yaşam hakkı tanımayan onu imhayı amaçlayan bir zihniyet var.
'HALKIN PARASI ÇARÇUR EDİLİYOR'
Kamuoyunun da bildiği üzere 31 Mart yerel seçimlerinden sonra belediyelerde yapılan yolsuzluklar paylaşıldı. Bu yolsuzlukların bir kısmı o kadar pervasızca yapıldı ki gizlenmesi mümkün olmadı. Kaldı ki gizlenmeye de gerek yoktu ne idari ne de hukuki anlamda denetlenmeyen bir örgütlü yapı mevcut. Sayıştay raporlarında da gördük köy yardım götürme amacıyla ayrılan bütçe seçim çalışmalarına hatta olmayan tenis kortlarının yapımına harcandı. Şimdi tekrar gasp edilen belediyelerde halkın parası çarçur edilmektedir. Örneğin Yüksekova’da yapımı devam eden yol yapım çalışmaları tamamen göstermelik olarak yapılmakta. Yapılacağı söylenen beton asfaltın gerçek beton asfaltla ilgisinin bulunmadığını birçok kurum dillendirmektedir. Ancak yaşanan bunca hukuksuzlukla ilgili bilgi almak mümkün değil. Konunun muhatabı içişleri bakanı bugüne kadar verdiğimiz hiçbir soru önergesine cevap vermeyerek kendini meclisin dolayısıyla anayasanın üstünde addetmektedir.
Derecik ilçemizde yapımı yıllardır devam eden hastane var. Bu hastane bitse bile orada yaşayan yurttaşımızın telefonla hastaneye ulaşamama gerçeği bulunmaktadır. Dağlık bir alanda bunun belde mahallelerinde telefon şebekeleri bulunmamaktadır. Dolayısıyla telefonla hastaneye acil servise ulaşmaları söz konusu değil.
HAKKARİ'DE NE YAPMAYI PLANLIYORSUNUZ?
İktidara sormak istiyorum Hakkari’de ne yapmayı planlıyorsunuz? Bu hukuksuzlukların temel amacı ne? Neden burada yaşamayı imkansız kılmak için bu kadar gayret gösteriyorsunuz? Güpegündüz sivil silahsız insanlar öldürülüyor bu suçların faillerini koruyorsunuz. Belediyelerin içi boşaltılıp yağmalanıyor yağmalayanları ödüllendiriyorsunuz. Hakkari’nin seçilmişlerini tutukluyorsunuz, seçilmiş milletvekilinin vekilliğini bir yargı komedisiyle düşürüyorsunuz. Hakkari’ye havaalanı yapılıyor ama yılın 8 ayı uçak inmiyor. Üniversite tabelası asılıyor ama ortada bina yok. Yol yapıldığı söyleniyor ama ortada standart bir yol yok. Hakkari’de tarım ve hayvancılık bilinçli olarak bitirilmiş durumda. Meralar yaylalar karakollara tahsis edildi. Verimli tarım arazileri güvenlik yolu bahanesiyle tarumar edildi. Bir noktadan bir başka noktaya seyahat yurttaşlar için işkenceye çevrilmiş durumda”
Buradan iktidara sesleniyorum. Değil Hakkari’yi hiçbir yeri veya hiçbir kimseyi siyasal tercihlerinden dolayı cezalandıramazsınız. Kendinizi zorla dayatarak meşruiyet sağlayamazsınız. Eğer meşru bir iktidar iddiası varsa Hakkari’nin iradesine saygı duyulmalı, sorunlarına bir an önce çözüm bulunmalıdır. Her şeye rağmen geleceğe umutla bakıyoruz. Adalet özgürlük onurlu bir barış insanca bir yaşam isteyen herkesi demokratik mücadeleye davet ediyoruz. Gelin umudu hep beraber yükseltelim diyoruz."
Güncelleme Tarihi: 16 Eylül 2020, 11:59