Yeşil Mahalle Mezarlık Sokak'ta oturan Ahmet-Fatma Karaca çiftçi, 10 Ekim 2014'te ailevi geçimsizlik nedeniyle tartışmaya başladı. İddiaya göre tartışma kısa sürede büyüdü ve Ahmet Karaca, 1 yıl önce tüp bebek yöntemiyle anne olan eşi Fatma'yı boğazını keserek öldürdü.
Olayın ardından tutuklanan Karaca hakkında, Cumhuriyet Savcısı tarafından eşe karşı kasten adam öldürme suçundan ağırlaştırılmış ömür boyu hapis istemiyle iddianame hazırladı. Savcı, iddianamesinde zanlının cinayeti tahrik altında işlediği için cezada indirim yapılmasını da istedi. İskenderun 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın ilk duruşmasına sanık Ahmet Karaca, öldürülen Fatma Karaca'nın annesi Ayşe Helli, kardeşi Veysel Helli ve kız kardeşi Arzu Duru ile avukatlar katıldı.
'ŞİDDET GÖREN BENİM'
Duruşmada Ahmet Karaca, amacının eşini korkutmak olduğunu belirterek, "Kadın şiddeti deniyor asıl şiddeti erkek olarak ben gördüm. Eşim evde durmuyordu, devamlı annesine gidiyordu, bunun üzerine de tartışıyorduk. Bana eziyet ediyorlardı. Olay günü yine tartıştık. Kendisini korkutmak için babamlardan bıçak alıp geldim. Amacım korkutmaktı sonra kendimi kaybettim" diyerek savunma yaptı.
'MAHKEME BOŞAMADI'
Anne Ayşe Helli, damadının yalan söylediğini belirterek kızının sürekli eziyet gördüğünü ve en ağır şekilde cezalandırılmasını istedi. Abla Arzu Duru ise, kardeşinin 2009 yılında boşanmak için dava açtığını ancak mahkemenin reddettiğini belirterek, "Biz aile olarak yardım ettik araba almak istedi, ablama ve kendisine 4 bin 500 TL para gönderdim. Bebekleri olmuyordu, tüp bebek yapmaları için yardımcı olduk ve Nisa Nur isimli bebekleri dünyaya geldi" dedi.
Sanığın babası Hasan Karaca ise oğlunun dünürleri tarafından sürekli eziyet gördüğünü, bir defasında kayınvalidesi, eşi ve kardeşleri tarafından dövüldüğünü öne sürdü.
Tanıkların dinlenmesinin ardından mahkeme heyeti Ahmet Karaca'nın tutukluluk halinin devamına karar verirken, müdahil olmak isteyen Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu ile Hatay Barosu Kadın Hukuku Komisyonu'nun talebini reddedip davayı erteledi.
ADALET İSTİYORUZ
Duruşma sonunda İskenderun Kadın Platformu üyeleri ellerinde Fatma Karaca'nın fotoğraflarıyla adliye önünde toplanıp 'Erkek adaleti değil, gerçek adalet istiyoruz sloganları' attı. Kızının fotoğrafını elinden düşürmeyen gözü yaşlı anne Ayşe Karaca, adliye önünde 'Kızını da sevemedin yavrum' diyerek ağıt yaktı. Katilin hapisten çıkmasını istemediğini belirten Helli, "Melek gibiydi kızım bunları hak etmiyordu. Hepsi yalan söylüyor, çocuğumun hiçbir suçu yoktu, indirdi kesti" dedi.
Ailenin avukatı Şükran Dağ Cabir de kadın cinayetlerinde tahrik indirimi yapılmaması gerektiğini söyledi. İddianamede sanığın önce ağırlaştırılmış müebbetle, ardından da tahrikten indirim yapılarak 18 ile 24 yıl arasında hapisle cezalandırılmasının istendiğini belirten Cabir, şunları söyledi:
"İddianame incelendiğinde katile ödül gibi bir iddianame hazırlandığını görüyoruz. Aile içi geçimsizlik her aile içerisinde eşler çiftler arasında olabilen tartışmalar. Bu dosyada haksız tahrik indirimine gerekçe olarak gösterilmiştir. Olsa olsa boşanma sebebidir. Bir insanın hayatına kıymak için gerekçe olamaz. Hazırlanan iddianame erkek adaletinin timsali bir iddianamedir. Hazırlayanları kınıyoruz."
Güncelleme Tarihi: 15 Mayıs 2015, 02:21
Olayın ardından tutuklanan Karaca hakkında, Cumhuriyet Savcısı tarafından eşe karşı kasten adam öldürme suçundan ağırlaştırılmış ömür boyu hapis istemiyle iddianame hazırladı. Savcı, iddianamesinde zanlının cinayeti tahrik altında işlediği için cezada indirim yapılmasını da istedi. İskenderun 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın ilk duruşmasına sanık Ahmet Karaca, öldürülen Fatma Karaca'nın annesi Ayşe Helli, kardeşi Veysel Helli ve kız kardeşi Arzu Duru ile avukatlar katıldı.
'ŞİDDET GÖREN BENİM'
Duruşmada Ahmet Karaca, amacının eşini korkutmak olduğunu belirterek, "Kadın şiddeti deniyor asıl şiddeti erkek olarak ben gördüm. Eşim evde durmuyordu, devamlı annesine gidiyordu, bunun üzerine de tartışıyorduk. Bana eziyet ediyorlardı. Olay günü yine tartıştık. Kendisini korkutmak için babamlardan bıçak alıp geldim. Amacım korkutmaktı sonra kendimi kaybettim" diyerek savunma yaptı.
'MAHKEME BOŞAMADI'
Anne Ayşe Helli, damadının yalan söylediğini belirterek kızının sürekli eziyet gördüğünü ve en ağır şekilde cezalandırılmasını istedi. Abla Arzu Duru ise, kardeşinin 2009 yılında boşanmak için dava açtığını ancak mahkemenin reddettiğini belirterek, "Biz aile olarak yardım ettik araba almak istedi, ablama ve kendisine 4 bin 500 TL para gönderdim. Bebekleri olmuyordu, tüp bebek yapmaları için yardımcı olduk ve Nisa Nur isimli bebekleri dünyaya geldi" dedi.
Sanığın babası Hasan Karaca ise oğlunun dünürleri tarafından sürekli eziyet gördüğünü, bir defasında kayınvalidesi, eşi ve kardeşleri tarafından dövüldüğünü öne sürdü.
Tanıkların dinlenmesinin ardından mahkeme heyeti Ahmet Karaca'nın tutukluluk halinin devamına karar verirken, müdahil olmak isteyen Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu ile Hatay Barosu Kadın Hukuku Komisyonu'nun talebini reddedip davayı erteledi.
ADALET İSTİYORUZ
Duruşma sonunda İskenderun Kadın Platformu üyeleri ellerinde Fatma Karaca'nın fotoğraflarıyla adliye önünde toplanıp 'Erkek adaleti değil, gerçek adalet istiyoruz sloganları' attı. Kızının fotoğrafını elinden düşürmeyen gözü yaşlı anne Ayşe Karaca, adliye önünde 'Kızını da sevemedin yavrum' diyerek ağıt yaktı. Katilin hapisten çıkmasını istemediğini belirten Helli, "Melek gibiydi kızım bunları hak etmiyordu. Hepsi yalan söylüyor, çocuğumun hiçbir suçu yoktu, indirdi kesti" dedi.
Ailenin avukatı Şükran Dağ Cabir de kadın cinayetlerinde tahrik indirimi yapılmaması gerektiğini söyledi. İddianamede sanığın önce ağırlaştırılmış müebbetle, ardından da tahrikten indirim yapılarak 18 ile 24 yıl arasında hapisle cezalandırılmasının istendiğini belirten Cabir, şunları söyledi:
"İddianame incelendiğinde katile ödül gibi bir iddianame hazırlandığını görüyoruz. Aile içi geçimsizlik her aile içerisinde eşler çiftler arasında olabilen tartışmalar. Bu dosyada haksız tahrik indirimine gerekçe olarak gösterilmiştir. Olsa olsa boşanma sebebidir. Bir insanın hayatına kıymak için gerekçe olamaz. Hazırlanan iddianame erkek adaletinin timsali bir iddianamedir. Hazırlayanları kınıyoruz."
/DHA
