Agos’tan Gözde Kazaz’ın haberine göre, İçişleri Bakanlığı Efkan Ala imzasıyla 07.04.2016 tarihinde verilen kararda, “müfettişlerin yönetmelik ve yönergelerle belirlenmiş görev gereklerine aykırı hareket ettiği, hakkında araştırma yapılan emniyet görevlilerinin yargılanmasının önlenmesine ve müştekilerin mağduriyetine sebep olduğu’ belirtildi, Üçkuyu ve Canoğlu hakkında ceza soruşturulması yapılması gerektiği kanaatine varılarak soruşturma izni verildi.

Mülkiye Teftiş Kurulu Başkanlığı tarafından hazırlanan kararda, mülkiye müfettişlerinin hazırladığı ‘Araştırma Raporu’nun hukuka aykırılığıyla ilgili tespitlere yer verildi.

Tespitler arasında 2006’da Trabzon İstihbarat’tan İstanbul Emniyeti’ne gönderilen ve Hrant Dink’in öldürüleceği bilgisinin ’ses getirecek eylem’ olarak değiştirilmesine değinildi, ilgili yazıya yer veren raporun sonuç bölümünde bu yazıya yer verilmemesi nedeniyle Emniyet görevlileri hakkında herhangi bir işlem yapılmasına gerek olmadığı kanaat ve sonucuna varıldığı belirtildi.

Hukuka aykırılıkla ilgili diğer tespitler şöyle:

“EGM İstihbarat Dairesi Başkanlığı’ndaki yetkililerin, ‘Emniyet Genel Müdürlüğü Koruma Hizmetleri Yönetmeliği’nde ‘hayatının ciddi biçimde tehdit altında bulunduğu Milli İstihbarat Teşkilatı ve diğer istihbarat birimleri tarafından tespit edilenler ve korunmaları zaruri görülenler, güvenlik birimlerince talepleri olmaksızın koruma altına alınırlar’ hükmü doğrultusunda Dink’in korunması için yazılı teklifte bulunması gerektiği halde ‘Araştırma Raporu’nda bu husus dikkate alınmadığı, raporda sorumluluğun sadece İstanbul’daki görevlilere ait olduğu belirtildiği,”

“Araştırma Raporu’nun ekindeki 16.06.2009 tarihli ‘Bilirkişi Raporu’nda Trabzon İl Emniyet Müdürlüğü’nün İstihbarat Dairesi Başkanlığı’na gönderdiği 17.02.2006 tarihli F3 ve F4 raporlarıyla değerlendirme yazısının ele alınmadığı, bu durumunda da Trabzon İl Emniyet Müdürlüğü’nün 17.02.2006 tarihli yazısının ve eklerinin adı geçenlerce bilirkişilere teslim edilmediğine karine teşkil ettiği”

Ne olmuştu?

Rakel Dink, dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’a 25 Nisan 2007’de bir dilekçe vererek, ihmalleri bulunduğu iddiasıyla Trabzon, Ankara ve İstanbul polisiyle Jandarma ve MİT görevlileri hakkında inceleme yapılması talebinde bulunmuştu. Erdoğan’ın 19 Temmuz 2007 tarihli oluruyla üç kişilik müfettiş heyeti görevlendirildi.

Kutlu Savaş’ın Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanı olduğu dönemde Susurluk raporunu hazırlayan Başmüfettiş Ayşegül Genç ve Mehmet Akın ile müfettiş Yasemin Tuğçe, 2 Ekim 2008’de raporu tamamladı. Raporda, Hrant Dink cinayetiyle ilgili olarak ilk defa Savcılığa İstihbarat Daire Başkanlığı için ön inceleme izni verildi.

Raporda ayrıca, “İstanbul Emniyet ve Müdürlüğü ve Trabzon Jandarma Komutanlığı’yla ilgili incelemenin devam ettiği, Trabzon Emniyet’nin yeniden araştırılması gerektiği belirtilmişti.

Erdoğan’ın 2 Aralık 2008 günü “olur” verdiği rapor, gereğinin yapılması için Adalet ve İçişleri bakanlıklarına gönderildi.

Adalet Bakanlığı dosyayı, Dink cinayeti davasının görüldüğü İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderirken, İçişleri Bakanlığı da adı geçen polislerle ilgili soruşturma açılmasını sağlayacak “ön inceleme” yerine, iddiaların tamamını masaya yatıran bir “araştırma raporu” hazırladı.

Mülkiye başmüfettişleri Mehmet Canoğlu ve Mustafa Üçkuyu, 19 Kasım 2009 tarihli araştırma raporunda “BTK raporuyla Dink cinayetinde ihmali olduğu belirlenen tüm polisler hakkında herhangi bir işlem yapılmaması” sonucuna vardı. Bu rapor, “bilgi edinilmesi” amacıyla Başbakanlık Teftiş Kurulu’na yollandı.İmc