Gezi Direnişi sırasında Eskişehir'de sivil polisler ve faşistler tarafından dövülerek öldürülen 18 yaşındaki Ali İsmail Korkmaz'ın davasına Kayseri 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi.

Bugünkü duruşmada savcı, mütalaasını sundu. Savcı, polis Mevlüt Saldoğan'ın "kasten öldürme", sivil sanıklar İsmail Koyuncu, Ramazan Koyuncu, Ebubekir Harlar, Muhammet Vatansever'in "nitelikli yaralama", polis Yalçın Akbulut'un "kasten yaralama" suçlarından cezalandırılmasını talep etti.

Polisler Şaban Gökpınar ve Hüseyin Engin'in beraatını istedi.

AVUKAT MAKET ÜZERİNDE ANLATTI

Avukat Ayhan Erdoğan olayın nasıl meydana geldiğini duruşma salonuna getirilen maket üzerinde anlattı.

Avukat Erdoğan, "Sanık polisler Hüseyin Engin ve Şaban Gökpınar’ın müdahalesi olmasaydı Ali İsmail kaçardı, kovalandığı için diğer sanıklara doğru koşuyor. Beraatları haksız olur. Telsiz kayıtlarından zaten sanıkların amaçlarının yakalama/dağıtmak değil pusu kurmak ve göstericilerin canını yakmak olduğu anlaşılmaktadır" dedi.

TÜBİTAK raporu ile polis Yalçın Akbulut'un olayda asli fail olduğunun açığa çıktığını belirten Avukat Erdoğan, "Sanık Mevlüt Saldoğan, Ali bayılıp tekrar bilinci yerine geldikten sonra da saldırmıştır, kaçarken bile hala 'yakalayın' diye bağırmıştır" diye konuştu.

Eskişehir Valisi'nin tutumunu da eleştiren Avukat Erdoğan, "Delillerin karartılması sadece sanıkların dahliyle değil valinin çabasıyla olmuştur. Vali Güngör Azim Tuna, 'Ali'yi arkadaşları öldürdü' demiştir. Vali biz avukatlara terörist demiş, yetinmemiş, bu olayla ilgilenen gazeteci İsmail Saymaz'a tehdit maili atmıştır" dedi.

Avukat Erdoğan, sanık polisler Yalçın Akbulut ve Hüseyin Engin'in bu suçun içinde olduklarını gizlemek için olaydan sonra tiplerini değiştirdiklerine dikkat çekti.

'AZMETTİREN DÖNEMİN BAŞBAKANI VE İÇİŞLERİ BAKANIDIR'

Erdoğan şöyle konuştu: "Polis telsizindeki 'Ara sokaklara sivilleri yaydık, üzerinize çekip dağıtın' talimatı polisiye değil kontrgerilla faaliyetidir. Sanık Mevlut Saldoğan'ın fiili nitelikli kasten insan öldürmedir, bundan cezalandırılmasını istiyoruz. Yalçın Akbulut asli faildir, fırıncılar müşterek faildir. Azmettiriciler dönemin başbakanı ve içişleri bakanı hakkında girişimlerimiz devam edecektir. Suç duyurusunda bulunacağız. Polisler Hüseyin Engin ve Şaban Gökpınar suça iştirak etmişlerdir. Vali ve emniyet müdürleri suçu saklayandır."

Avukat Erdoğan'ın ardından sanıklar savunma yaptı, suçlamaları kabul etmedi.

POLİS: ÖLDÜRMEK İSTESEYDİM ÇEKER SİLAHI VURURDUM

Sanık polis Mevlüt Saldoğan, dönemin Başbakanı Erdoğan'dan güç aldığını itiraf etti, "Bugün bu ülkenin sayın cumhurbaşkanı, başbakanı Gezi’nin bir darbe girişimi olduğunu söylüyor. Ben bu darbeyi bastırmakla görevliydim"! dedi.

Saldoğan'ın "Ben kötü niyetli olsam tanık Semih'i de şahit bırakmamak için öldürürdüm. Öyle biri değilim. Öldürme kastım olsaydı çeker vururdum, silahımda mermi sürülüydü. Allah her şeyi biliyor, vicdanım rahat" şeklinde savunma yapması dikkat çekti.

Mahkeme heyeti duruşmaya verdiği aranın ardından kararını açıkladı.

POLİS AKDOĞAN'IN TUTUKLANMA TALEBİNE RET

Sanık polis Yalçın Akbulut'un tutuklanması talebini reddeden mahkeme, soruşturmanın genişletilmesi talebini de kabul etmedi. Mahkeme, taraflara esas hakkında beyanda bulunmaları için süre verilmesine karar verdi. Duruşma 26 Aralık'a ertelendi.ANF