‘SON YILLARDAKİ EN VİZYONSUZ KARAR’

“Bizi çok şaşırtan bir karar oldu” diyen Ömer Çelik, “AP gibi bir kurumun, Suriye’deki olup bitenden ne kadar uzak olduğunu, sahadaki gerçekleri görmekten ne kadar uzağa düştüğünü gösteren bir karar oldu. Kararı dikkatle okuduk. AP’nin son yıllarda altına imza attığı en vizyonsuz kararlardan bir tanesi bu” şeklinde konuştu.

Türkiye’nin Astana, Soçi ve Cenevre sürecinde Suriye’nin istikrarı sağlamak için çaba gösterdiğini belirten Çelik, “Avrupa Birliği’ne adaylık müzakereleri yürüten bir NATO ülkesine bu saldırılar yapılırken, çatışmaya çatışma eklemek gibi bir yaklaşımla o cümlelerin ele alınması AP’nin bu konudaki ne kadar vizyonsuz, cahilane bir karara imza attığını gösteriyor” dedi.

‘SİVİLLERE EN ÇOK SAHİP ÇIKAN ÜLKE TÜRKİYE’

Afrin harekatında siviller konusunda hassas olduklarını ifade eden Çelik, şöyle devam etti:

“3,5 milyon Suriyeliye ev sahipliği yaparak esasında sivillere en çok sahip çıkan ve bu konuda hassas olan ülkenin Türkiye olduğunu iyi anlamaları gerekir. PYD/YPG terör örgütü sivilleri öldürüyor, çocukları kendisi için askere alıyor, etnik grupların topraklarından uzaklaşmasını sağlayan bir takım faaliyetlere imza atıyor. Bunları hiç kınamadan soyut ve afaki şekilde sivil ölümlerinden bahsetmesi kabul edilemez, yalan yanlış bir haber.”

‘AP TERÖR ÖRGÜTÜNÜN DİLİNİN KULLANDI’

Ömer Çelik, AP kararında yer alan, “Türkiye’nin BM listesindeki terörist örgütlerin yenilgiye uğratılmasına odaklanması” yönündeki çağrıyla ilgili de şunları söyledi:

“AP, Türkiye PKK saldırısına uğradıktan 15-20 yıl sonra PKK’nın terör örgütü olduğunu kabul etti. Şimdi biz kendisinin YPG/PYD’yi terör örgütü olarak kabul etmesi için 15 yıl boyunca bu saldırılara tahammül gösterecek değiliz. Biz zaten sahada da DEAŞ’a karşı en etkili mücadeleyi veriyoruz. Etiketi ne olursa olsun PYD/YPG bir terör örgütüdür ve PKK ile eşittir. Raporda, ‘Türkiye’nin Kürt kuvvetlerinin olduğu bölgeye müdahalesi’ ifadesi var. Bu açık ve net bir şekilde AP tarafından terör örgütünün dilinin kullanılmasıdır. Aynı zamanda Suriye’deki Kürtlere yönelik de bir aşağılama çabasıdır, bu ifadeyi kınıyoruz.”/DHA