İleri Haber’de yer alan habere göre, İçişleri Bakanlığı tarafından verilen yanıtta, 2017 yılına ait verilerin henüz hazır olmadığı belirtilerek, yalnızca 2016 yılı verileri paylaşıldı.

Söz konusu verilere göre 2016 yılında 14 bin 194 yabancı uyruklu kişi Türkiye vatandaşlığına kabul edildi, 24 bin 545 kişi ise Türkiye vatandaşlığından çıkarak başka ülke vatandaşlığına geçti. 2016 yılında en fazla Türkiye vatandaşı olan ülke vatandaşı 3 bin 429 kişiyle Suriye oldu. Çin, 62 kişiyle listenin sonunda yer aldı.

Türkiye vatandaşlığına geçenlerin tam sayısı şöyle sıralandı: Bulgaristan 667, Azerbaycan 1158, Suriye 3 bin 429, Rusya 1003, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti 1130, Afganistan 444, Kazakistan 364, Almanya 282, Moldova 340, Ukrayna 546, Yunanistan 292, Gürcistan 359, Romanya 137, Çin 62, diğer uyruk 3 bin 981.

ALMANYA İLK SIRADA

Türkiye vatandaşlığından başka ülke vatandaşlığına geçenlere ilişkin verilere göre ise, 20 bin 692 kişiyle Almanya ilk sırada yer aldı. Listenin son sırasında ise 33 kişiyle İsveç bulundu. Verilere göre, vatandaşlık tercihini değiştiren ya da belirleyen 20 bin 974 kişiden 20 bin 692’si Almanya vatandaşlığını, sadece 282 kişi Türkiye vatandaşlığını tercih etti.

Türkiye vatandaşlığından çıkanların sayısı ise şöyle sıralandı:

Almanya uyruğuna 20 bin 692, Avusturya 1667, Hollanda 659, Bulgaristan 540, Norveç 195, ABD 101, Sırbistan 85, Danimarka 76, Fransa 58, İsviçre 44, Büyük Britanya ve Kuzey İrlanda 38, Belçika 37, Yunanistan 35, İsveç 33, diğer ülkeler uyruğuna 285.

NAZLIAKA: BASKI HER GEÇEN GÜN ARTIYOR

Nazlıaka, konuyla ilgili yaptığı açıklamada şunları söyledi, “Bu tablo ülkemizin demokrasi ve insan hakları konusunda ne kadar gerilediğini, adalet sisteminin bozulduğunu, ekonomik refah düzeyinin düştüğünü göstermektedir. Son yıllarda ülkemizde ciddi anlamda genç nüfus ve beyin göçü olduğu kamuoyunun bilgisi dâhilindedir. Ülke 1 yıl 7 aydır OHAL ile yönetilmektedir. OHAL ortamında ve eşit olmayan koşullarda ülkenin geleceğini belirleyen kritik bir seçim yapılmıştır. Toplum üzerindeki ağır baskı her geçen gün artmaktadır. İnsanlar sosyal medya hesaplarından dahi düşüncelerini açıklayamaz hale gelmiştir. Umudu yeşertmek için demokrasi, insan haklarına saygı, hukukun üstünlüğü ve ekonomik kalkınma şarttır.”