Bütün uyarılara rağmen bağırıp çağıran yolcu kabin memurunun üzerine yürüyüp saldırınca, diğer hostesler devreye giriyor. Yolcu önce zapt ediliyor, eline plastik kelepçe takılıyor. Daha sonra diğer yolcuları rahatsız etmeyecek konumdaki (arkalarda) bir koltuğa oturtuluyor. Taşkınlığa devam edip direnen yolcunun başı tutularak öne eğiliyor, koltuğunun arkasına yastık konuyor. Böylece kaçmak isterken kendine zarar vermesinin önüne geçiliyor. Son aşamada yolcu bel hizasından plastik kelepçe ile bağlanıyor. Yolcu uçak inene kadar bu konumda tutuluyor. Ancak hiçbir hizmeti eksik bırakılmıyor. Kabin görevlilerini sık aralıklarla bir ihtiyacı olup olmadığını soruyor, sorunlu yolcuyu rahatlatmak için sohbet ediyor.
İnişten sonra sorunlu yolcu yine kabin görevlilerinin kontrolünde uçaktan aşağı indiriliyor. Burada da taşkınlığına devam ederse liman güvenlik görevlilerine teslim ediliyor. Sıkıntı uçakta bitmez, sorunlu yolcu uçaktan inmemek için direnirse, liman güvenlik görevlileri veya polis uçağa çağrılıyor. Kabin görevlilerin bu tür nahoş durumlarda saldırgan yolculara karşı kendilerini korumaları, olayın büyümesini önlemeleri için bazı yakın dövüş teknikleri de öğretiliyor.
UÇAKTA OLAY ÇIKARANLARA HAPİS CEZASI
Uluslararası Havayolu Taşımacılığı Birliği (IATA) uçakta olay çıkartan yolculara yeni bir düzenleme yapılması için düğmeye bastı. Hazırlanacak ortak mevzuat, uçak magandalarını hapis cezasına çarptıracak cezalar getirecek. 2014 yılında uçaklarda raporlara yansıyan tam 8 bin olay yaşandı. Bu rakam, bir önceki yıla göre tam yüzde 20 arttı.
Adeta barut fıçısı haline gelen uçaklarda çıkan olaylar, sektöre ciddi zarar veriyor. Başka meydanlara inen uçaklar, yaşanan rötarlar ve açılan davalar nedeniyle havayolları her yıl 4 milyar dolarlık ek maliyeti yüklenmek zorunda kalıyor. Konuyla ilgili düzenleme 1963’te Tokyo Konvansiyonu ile hayata geçmişti. Ancak 50 yıl öncenin kuralları yetersiz kalıyor.
Örneğin geçtiğimiz nisan ayında, Avustralya’dan Endonezya’ya arasında sefer yapan uçakta yolculardan biri aşırı alkol tükettikten sonra kokpit kapısını zorladı. Denpasar’a inen uçaktaki yolcu tutuklandı. Bu sırada havalimanı bir saatliğine uçak trafiğine kapatıldı. Olaylar sonrasında mahkemeye çıkartılan yolcu, Endonezya yasalarına ve Tokyo Konvansiyonu’na olay Avustralya toprağı kabul edilen uçak içinde geçtiğinden sadece sınır dışı edildi. Bu konuda ilk adım mayıs ayında Montreal Protokol’ü ile atıldı. Hedef, yeni mevzuatla kuralların uluslararası hale getirilmesi. Ancak IATA, farklı ülkelerdeki kanunlarla uyum çalışmasının zaman alacağına dikkat çekiyor.
ÖNLEMLER YERDE BAŞLAYACAK
Hukuksal zeminin hayata geçmesine kadarki sürede IATA yeni bir eğitim programı başlattı. Sorunların önemli bölümünün yerde çözülebileceğini belirten IATA, havalimanı restoranlarında fazla alkol alan yolcuların havayollarına bildirilmesinden kabin ekiplerinin özel psikolojik eğitimine kadar yeni bir programı hayata geçiriyor.
UÇAKTA NEDEN KAVGA ÇIKIYOR?
ALKOL VE SİGARA: Olayların ortalama yarısı fazla alkol tüketimi ve sigara krizi nedeniyle çıkıyor.
KOLTUK KAVGASI: Kendilerine verilen koltuğu beğenmeyen yolcular uçakta hemen kabin memurunu çağırıyor. Yerlerinin değiştirilmesini istiyorlar. Uçak doluysa bu mümkün olmuyor. Çoğu zaman yolcu-hostes kavgası büyüyor.
AĞLAYAN BEBEK: Bir türlü susmayan bebek yolcuya dayanamayanlar hemen anne ve babaya çıkışıyor. Veya çocuğun önünde oturan yolcunun koltuğuna vurması yine kavga nedenleri arasında.
TARAFTAR UÇAKLARI: Alkol duvarının aşıldığı, taraftarların maç için kalabalık olarak uçtuğu uçaklarda risk yüksek.
İKRAM TARTIŞMASI: İkramı beğenmeyen, daha fazla içecek isteyen yolcular ile kabin memurları arasında kavga çıkabiliyor.İha