Çoğu insan, bir kale veya şato düşünürken, bir ormanın içinde Avrupa tarzında masalsı bir yapı hayal eder. Tüm bunların tam tersi niteliğinde olan Yemen’deki Dar al Hajar Sarayı ise bir kayanın en uç tepesine inşa edilmiş, eşsiz bir kale olma özelliğini taşıyor.
Bir Kayanın Ucundaki Saray
On sekizinci yüz yılın başlarında Yemen Kralı İmam Mansur Bin Abbas (1736- 1798), veziri Ali Bin Salih el Amari’ye kendisine Zahir vadisinde yazlık bir saray yapılması emrini veriyor. Bunun üzerine vezir, Yemen kralının istediği bu sarayı kayalar üzerine inşa ettiriyor. 1700’lü yıllarda kral için bir kayanın en sivri ve uç noktasına inşa edilen ve Ortadoğu saray mimarisini yansıtan Dar al Hajar Sarayı, Yahya Muhammed Hamiddin isimli İslami bir manevi lider tarafından, çok da uzak olmayan bir geçmişte, 1930’larda yenilenerek bugünkü haline getiriliyor.
Yemen’in İkonik Sembolü
Dar al Hajar’ı bu kadar çekici kılan şey belki de Yemen mimarisinin eşsiz örneklerinden biri olması. Yemen’in başkenti Sana’nın yaklaşık on beş kilometre uzağındaki ünlü Wadi Dhahr Vadisi’nde bir kaya doruğuna tepeden bakan, İmam’ın Kaya Sarayı olarak bilinen Dar al Hajar’ın fotoğrafları, Yemen’deki kartpostalları, dergileri, turistik eşyaları ve su şişelerini süslüyor. Dar al Hajar ıssız bir vadide, fantastik bir masala aitmiş gibi görünüyor.
Ziyaret Etmek İsteyenler İçin İpuçları
Belirli bir ücret karşılığında ziyaret edebileceğiniz Dar al Hajar, beş kattan oluşuyor. Bu cesur mimari örneğinin elbette harika bir manzarası da var. Yalnızca sarayın içerisini değil, dışarıya da bir göz atıp, harika manzaranın da tadını çıkarabilirsiniz.
Bu uzun kale, Yahya Muhammed Hamiddin’in yazlık evi olarak kullanılıp, yüksek eşraftan misafirleri için randevu ve kabul odaları yer alıyor. Ayrıca toprak kavanozlarındaki soğutma suyu için ayrı alanlar gibi bir dizi özellik barındırıyor. Odalar, yüksek bir kaya sivrisinin yan tarafına inşa edilmiş olup, zirvede büyük bir kuleye ulaşılıyor. Taş işçiliğinin harika bir şekilde kullanımı da sarayın mimarisinde dikkat çeken noktalardan biri olarak görülüyor.
İmam Yahya Muhammed Hamiddin, 1948’de suikasta uğruyor ancak ikonik sarayı hala duruyor ve Yemen mimarisinin popüler bir örneği olarak günümüzde de ziyaretçi akınına uğruyor. Artık bir kraliyet ikametgahı olarak kullanılmayan Dar al Hajar, bir müze olarak yenilenmiş ve ücret karşılığında ziyaret edilebiliyor. Ziyaretçiler, beş katlı yapıdan geçen küçük bir labirent merdivenle bağlanan mutfaklar, depo odaları ve randevu odalarını ziyaret edebiliyor./Milliyet