"America Alone" (Yalnız Amerika) başlıklı makalede, Trump yönetimindeki bir yılda ülkenin imajını kaybetmesi ve yalnızlaşmaya başlamasından söz edildi. Karl Vick imzalı makalede, İkinci Dünya Savaşı'nın ardından ABD'nin dünyanın en güçlü ülkesi ve demokrasi için bir ilham kaynağı konumuna yükselmişken bugün basın özgürlüğü ve göçmenlik gibi konularda eleştirilen bir ülke haline geldiği vurgulandı. ABD'nin, en önemli müttefikleri olan Avrupa ülkelerinde bile eleştirildiği belirtilen makalede, Trump'ın ABD'nin en önemli müttefiki İngiltere'ye girişinin engellenmesi için imza toplandığı hatırlatıldı. Makalede, ABD'nin küresel prestijini kaybetmesi nedeniyle dünyanın yeni lider ülkeler aradığı ifade edildi.
Kudüs oylamasında yalnız kalmıştı
ABD'nin özellikle Trump'ın başkanlık koltuğuna oturmasıyla birlikte hızla yalnızlaştığı yorumları son dönemde sıklaşmıştı. ABD'nin bu yalnızlığı son olarak Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu'nda yapılan Kudüs oylamasında görüldü. ABD yönetiminin Kudüs'ü resmen "İsrail'in başkenti" olarak tanıması kararının geri çekilmesini sağlamak için BM Genel Kuruluna gelen tasarı, 128 üye ülke tarafından kabul edildi. ABD ve İsrail dışında ret oyu verenler Guatemala, Honduras, Marshall Adaları, Mikronezya, Nauru, Togo ve Palau gibi uluslararası camiada etkisiz ülkeler oldu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da oylamadan sonra "ABD yanlış kararları nedeniyle yalnız kaldı" ifadelerini kullanmıştı.
Suriye masasında yok
Yıllardır Ortadoğu'nun şekillenmesine yön veren aktörler arasındaki ABD, Suriye ile ilgili kararların alındığı toplantılarda artık yer bulamıyor. ABD, Astana ve Soçi gibi Suriye'deki iç savaşın bitmesine yönelik büyük adımların atıldığı toplantılarda bulunmuyor. ABD destekli gruplar da Türkiye, Rusya ve İran’ın aldığı karar neticesinde bu toplantılara davet edilmiyor. Türkiye'nin talebiyle ABD'nin desteklediği PYD/PKK, Soçi ve Astana’ya davet edilmedi.
Güncelleme Tarihi: 27 Ocak 2018, 13:54