İtalyan yönetmen ve senarist Ettore Scola hayatını kaybetti.

Geçtiğimiz Pazar günü durumu ağırlaştığı için Roma’daki bir hastaneye kaldırılan Scola, tedavi gördüğü kalp cerrahisi kliniğinde dün akşam saatlerinde hayatını kaybetti, Scola 84 yaşındaydı.

Ettore Scola

10 Mayıs 1931’de Trevico’da dünyaya gelen Scola, sinemaya ilgisi hukuk okumak için gittiği Roma’da başladı.

Hukuk öğrenimini tamamladıktan sonra Scola, 1953 yılında “Fermi Tutti Arrivo io” adlı filmin senaryosuyla giriş yaptı. Ruggero Maccari ile birlikte birçok senaryoya imza atar.

İlk filmi “Se permette parliamo di donne (Let’s Talk About Women)”yi 1964’te çeker.

İkinci Dünya Savaşı sonrası İtalyan toplumunun resmini çizdiği, 1974 yapımı ‘Nous nous sommes tant aimés’ filmiyle uluslararası alanda büyük bir başarı kazanır.

‘Özel Bir Gün’

Scola, 1977’de Sophia Loren ve Marcello Mastroianni’nin rol aldığı ‘Une Journée Particuliére’ (Özel Bir Gün) filmini yönetti, film, En İyi Yabancı Film Dalında Oscar’a aday gösterilir.

Film İkinci Dünya Savaşı sırasında faşist İtalya’da geçen bir radyo programcısının hikâyesini anlatır. Birçok ailenin bir arada yaşadığı bir sitede geçen film, herkesin bir resmi törene katıldığı ve kimselerin ortada görünmediği bir günü anlatır. Bir baskı rejimini anlatmasına rağmen hiçbir savaş aygıtının gösterilmemesi ve aralarında cinsel bir ilgi olmamasına rağmen iki kişinin birbirine ne kadar yakınlaşabileceğinin anlatılması filmin dikkat çeken özelliklerindendir.

​Kariyeri boyunca 40’a yakın film çeken Scola, yapıtlarında genellikle İkinci Dünya Savaşı sonrası dönemdeki İtalya’nın siyasi ve sosyal yaşamını konu edinir.

Cannes, Berlin, Moskova ve ülkesindeki pek çok önemli festivalden çeşitli ödüllere layık görülen Ettore Scola, A Special Day (1977), That Night In Varennes (1982), Le Bal (Balo) (1983), La Famiglia (1987) ve Captain Fracassa’s Journey (1990), filmleriyle sinema dünyasında adından söz ettirir.

​Scola’nın çektiği filmleriyle A Special Day (1977), Viva Italia (1978), Le Bal (1983) ve La Famiglia (1987) Oscar’a da “En İyi Yabancı Film” dalında 4 kez aday olur.

Scola, 1980 yılında Cannes Film Festivali’nde ‘La Terrasse’ adlı filmiyle ‘En İyi Senaryo’ ödülünü, 1995 yılında ‘Le Roman d’un Jeune Homme Pauvre’ filmiyle Venedik’te ‘Altın Aslan’ ödülünü alır.

Modanın ve dansların değişimi

‘Le Bal’, Jean-Claude Penchenat’nın Campagnol Tiyatrosu’nda sahneye koyduğu bir tiyatro oyunundan sinemaya uyarlanır. Film, Paris’te bir dans salonunun 50 yıllık öyküsü üzerinden Fransa tarihinin dönüm noktalarını anlatır. Nazi işgalinden 1968 olaylarına ve 1980’lere uzanan filmde, öykü sinema ve dans sanatı üzerinden aktarılırken 50 yıllık bir zaman kesiti içinde modanın ve dansların değişimi de gözler önüne serilir.

Kimi sinema eleştirmenlerine göre ‘Le Bal’ filmi Scola’nın kariyerindeki zirve noktasıdır.

Scola, 2011 yılında yaptığı bir açıklamada, ”Kendimi yavaş yavaş piyasanın kurallarına uymak zorunda hissettim ve özgürlüğümü kaybetmeye başladım” diyerek sinemayı bırakır.İmc