30 yılı aşkın süredir süren çatışmalı ortamın bölgenin ekonomisini olumsuz yönde etkilediğini dile getiren Dersim, Batman, Nusaybin, Hakkari ve Diyarbakır'daki Sanayi ve Ticaret odaları ile Borsa başkanları, barış ve huzur ortamının yaratılması noktasında her türlü görevi üstlenmeye hazır olduklarını dile getirdi. Dersim Sanayi ve Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Cengiz, Dersim'in bölgedeki çatışmalı ortamdan en çok etkilenen iller arasında olduğunu ifade ederek, "Son 37 yıl içerisinde 165 bin olan nüfus 80 bine düştü. Birçok köy boşaltıldı. Bu anlamda tarım ve hayvancılık bitme noktasına geldi" dedi. Bölgedeki yatırımları artırmayı amaçlayan teşviklerin anti demokratik olduğunu söyleyen Cengiz, "Bölgedeki tüm iller 6 teşvik paketi kapsamına alınırken Dersim'in 5. pakete alınması anti demokratik bir uygulamadır. Şırnak, Cizre, Bingöl gibi bölgelerin de 7'inci bölge kapsamına alınması gerekiyor. Dersim'in coğrafyası ülkenin enerji politikasına büyük bir katkı sunmaktadır. Bu çatışma ortamı son bulsun. İnsanlar artık ölmesin. Bu savaş ekonomik olarak sorunlar çıkarmıştır; ama ondan öte binlerce insan yaşamını yitirmiştir. Bu savaşın şiddetin devam etmesi binlerce insanın daha ölmesi demektir" şeklinde konuştu.
'AKP döneminde Batman'a ciddi yatırım yapılmadı'
Batman Borsası Başkanı Arif Güneş ise, AKP hükümeti döneminde Batman'da ciddi bir yatırım yapılmadığını dile getirerek, "İstihdam ortamı ve iş kurma anlamında bir gelişme olmadığından mecburi bir göç yaşanıyor. AKP hükümeti üç dönemdir iktidarda olmasına rağmen bir şey yaptığı yok. Bir şey beklediğimiz de yok. AKP'nin yaptığı yatırımları göremiyoruz. Ben bir yatırımcı olarak AKP'nin ilk iktidara geldiği süreçte umutluydum. Sonrasında çıktı tüm projeleri sadece lafta kalıyor. Yeni bir anayasa halkın beklentilerine cevap verirse bu çatışmalı sürecin duracağına inanıyorum" dedi.
'Barış ortamı ekonomik gelişmeye katkı sunacak'
Nusaybin Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Necdet Aktaş ise, bölgede akan kanın durması, huzur ve barış ortamının sağlanmasının ekonomik gelişmeye katkı sunacağını dile getirerek, "Bölgede akan durursa barış ortamı sağlanırsa, bu bütün bireyler, ülkedeki 75 milyon insanı mutlu olacaktır. Bu insanlar huzur ve barış ortamı bulduktan sonra yatırımcı zaten gelip yatırımı yapacaktır. Huzur ve barışın yaşandığı insanların beraber yaşadığı bir huzur ve güven ortamını büyük bir umutla arzuluyoruz. Bunun için tabi Başbakandan gerekli adımların atılması bölgedeki insanlara kulak vermesi bu Kürt sorunu bir an önce bitmesi için adımlar atması gerekiyor" şeklinde konuştu.
'Çözüm için gövdemizi taşın altına koymaya hazırız'
Hakkâri Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Şen de, barış ve güvenli bir ortam olmadan işten ve ekonomiden söz edilemeyeceğini belirterek, "Siyasi partilerimizin bir an önce bu işe bir çözüm bulmaları gerekir. Çözüm noktasında bizler de her türlü desteğimizle onlarlayız. Çözüm için elimizi değil, gövdemizi taşın altına koymaya razıyız. Yeter ki buradaki barış ve huzur ortamı sağlansın" dedi. Irak ile Hakkâri arasında bulunan iki sınır kapısının yaşanan çatışmalı ortamdan kaynaklı açılmadığını dile getiren Şen, "Bunların hepsi birbirine bağlı olarak güvenliğe bağlı çalışıyor; ama güvenliğinin olmadığı yerde ticaret olmaz. Teşvik yasası çıktı. Tek bir yatırımcı gelmiyor. Yıllardır akan bu kan durmadıktan sonra neyi konuşursak boş konuşmuş oluruz. Ekonomik boyutunu inanın unutmuşuz. Bu sadece bölgenin sorunu değil, Türkiye'nin sorunudur" ifadesinde bulundu.
'İsteğimiz diyalog ve barış sürecinin başlaması'
Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Remzi Can ise, 30 yılı aşkın süredir bölgede yaşanan çatışmalı ortamın ticari ve ekonomik sıkıntılar yarattığını belirterek, "Halk ilk önce huzur istiyor. Huzurlu olmayan bir halk ticaret yapamaz. Bu sorunlar giderildiğinde zaten ticaret olacak en büyük sorunumuz şu anda gelişen savaş sürecinin sonuçlarıdır. Artık ticaret ve ekonomik yönden insanlar büyük sıkıntılar yaşamaya başladı. Halk artık bir an önce barış ve huzur istiyor. İnsanlar artık ticaret yapamıyor. Bizim tek isteğimiz diyalog ve barış sürecinin tekrardan başlaması. Artık insanların ölmemesi ve kanın akmamasıdır. Zaten bu ortam yaratılırsa ticari anlamda da gelişmeler yaşanacak. Barış ortamı yaratıldıktan sonra inanın ki bölgedeki bütün iller de bir şekilde katlanacaktır. Yatırımcı parasını riske atmak istemez. Parasını sıkıntılı bir bölgeye yatırmak istemez. Teşvikten önce silahların susması müzakere ortamının olarak sunması gerekir" dedi.
DİHA
Güncelleme Tarihi: 13 Ekim 2012, 11:05