Adı Mihemed Said Şexmus. 60 yaşına dayanmış durumda. 16 yıllık öğretmen, 3 çocuk babası Şexmus çete saldırılarından sonra öğretmenlik mesleğini bırakarak omuzuna aldığı silahı ile Til Temir direniş safları içinde yerini aldı. Petrol mühendisliği 3.sınıfı terk eden, 21 yaşındaki oğlu Siyabend ise YPG saflarında savaşıyor.
YPG saflarındaki oğlu ile birlikte Til Temir savunmasında yer alan 16 yıllık öğretmen aynı zamanda Til Temir Halk Meclisi Eş başkanlık görevini yapıyor. Çetelerin saldırılarına karşı onurlu duruşun direniş içinde yer almaktan geçtiğini ifade eden Şexmus, tarihin yeniden yazıldığı bu topraklarda yerlerini terk edenlerin dönüp çetelere karşı direniş içinde yerlerini almaya ve tarihin kendilerine yüklediği sorumluluğu almaları çağrısında bulundu.
SONUNA KADA DİRENİŞ İÇİNDE YER ALACAĞIZ
Mamosta Mihemed ile şehir çalışmalarını yürüttüğü bir anda karşılaştık. “İki gün daha göreve gitmezsem, rejim tarafından öğretmenlik haklarım ortadan kaldırılır” demesinin üzerinden tam da 10 gün geçti. O şimdi sistemi, mesleği ve küçük hesapları bir kenara bırakarak, Til Temir direniş saflarında omuzundaki silahı ile halkının özgür geleceği için mücadele ediyor.
Mamosta Mihemed tam 16 yılını sistemin okullarında öğretmenlik yaparak geçirdi. Tev-Dem’e yakınlığı ve Demokratik Halk Meclisi Eş Başkanı olduktan sonra sistem önce öğretmen maaşını kesti. Daha sonra onu direniş saflarından çekmek için öğretmenliği bir koz olarak kullandı ve ihtar mahiyetinde, “iki gün içinde dönmezsen tüm haklarını kaybedersin” dedi.
Mamoşta Mihemed ise, “Til Temir de bir çakıl taşım yok, ancak ben halkımın bu tarihsel anında onu bırakarak, öğretmenliğe dönemem” diyerek YPG saflarındaki Siyabent adlı oğlu ile birlikte sonuna kadar çetelere karşı savaşacaklarını ifade etti.
EVİNİ TERK ETMEYEN KÖPEK HERKESE DERS VERMELİ
Mamosta Mihemed şehir savunmasında yer almayanları esprili bir şekilde, “insihabi taktiki” yani taktiksel geri çekilme sözleriyle eleştiriyor.
Çeteler Til Temir’e saldırdıktan sonra bir evin önünde gördüğü köpeğin örneğini vererek, topraklarını bırakanları eleştiren Mamosta Mihemed, “sahibinin evinin önünü bırakmayan o havyandan ders alarak, bu toprakları ölüm pahasına bile olsa bırakmamız lazım” diyor. Topraklarını terk edenleri iki kategoride değerlendiren Mamosta Mihemed, “büyük konuşmadan yaşayanlar, saldırılar karşısında da kılını kıpırdamadan bu toprakları terk etti. Ancak bazıları büyük konuştu, sözler verdi. İşte şimdi direniş içinde olması gereken bu kesimler, şahsiyetler yok. İnsan bunlara bir çift laf etmesi gerekirse, ‘onurlu durmak lafta değil, sorumluluk yüklemekle olur’ demek lazım.”
Rojava’ya çete saldırıları başladıktan sonra Siyabend adlı 21 yaşındaki oğlu petrol mühendisliği 3.sınıfından okulu terk ederek YPG saflarına katıldığını anlatan Mamosta Mihemed, Rugubaya çete saldırılarının olduğu anı anlatırken gözleri parlıyor, “Ruguba saldırısı olduğu zaman Siyabend de oradaydı. Genç yaşına rağmen kararlı duruşu beni onurlandırdı. Til Temir de ne evimiz, nede tarlalarımız var. Ama biz bu halkın özgürlüğü için direnme sözünü verdik. Sözümüze sahip çıkacağız” şeklinde kararlığını ortaya koyuyor.
Kürt ve Rojava halkının tarihi günlerden geçtiğini bu tarihi anında herkese görev ve sorumluluklar yüklediğini ifade eden Mamosta Mihemed şunları söyledi: “Rojava da yeni yazılan tarihi, yok etmek için düşman tüm zulmü ile halklarımıza yöneliyor. Ortadoğu’daki değişimin öncülüğünü Kürtler yapıyor. Model olarak da çözümün yolunun Rojava gerçeğinde olduğunu artık herkes kabul ediyor. Saldırılar da biraz bu çözüm yolunu tıkamaya yöneliktir. Ancak YPG saflarındaki halkların direniş iradesinin tüm saldırıları boşa çıkaracağı inancı bize her zaman moral ve güç veriyor. Bu direniş gücünü halktan ve ortak değerlerden alıyor. Halka dayanmayan bir gücün başarı şansı asla olamaz.
Şimdi YPG saflarında dört parça Kürdistan, Rojava halkları ve dünya ilerici insanlığın temsilcileri ortak bir direniş içinde yer alıyor. Çetelere karşı savaştaki şehitlerimiz halkımızın da tarihini kanları ile yazıyorlar. Bu direniş ve tarihin yazılımında yer almayanların asla bu halk adına konuşma hakları yok. Onlar bu halkın öncüleri değil, sessiz kalarak, kaçarak fili düşmana yardım eden işbirlikçi güçlerdir.”
SÖZÜMÜZE SAHİP ÇIKACAĞIZ
Til Temir direnişin birinci ayına doğru gittiğine dikkat çeken Mamosta Mihemed, sonuçları ağır olsa da, başarının direnen Rojava halkının olacağı inancını taşıdığını söyledi. YPG savaşçıları ile birlikte öz savunma içinde olmaktan gurur duyduğunu, şehitlere verdikleri sözün takipçisi olacaklarının kararlığında olduğunu ifade eden Mamosta Mihemed toprağını bırakanlara da şu çağrıyı yaptı: “Kürdistan’ın bir çok yerinden insanların çetelere karşı savaştığı bir yerde, kendi topraklarını terk edenler dönüp yaşadıkları gaflete baksınlar. Bu zalim düşmana karşı direniş içinde yer almayarak, Kuzeye, Güneye ya da başka yere gidenler gelip direniş içindeki seferberlik içinde yerlerini almalı. Özellikle genç arkadaşlar bu tarihi sorumlulukla topraklarına dönmelidir. Ancak insan kendi toprağı üzerinde onurlu ve şerefli yaşayabilir. Bunu yapmayan ve direnişin dışında bekleyenler şunu iyi bilmeli ki, tarih onları kötü yargılayacak.
Rojava halkları ve ilerici insanlığa da bir kez daha diyoruz ki, insanlığın başına kirleri ile bela olmuş olan bu çeteler herkes için büyük tehlike oluşturuyor. Bu gerçeklikten hareketle herkes üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmeli, direniş güçlerine destelerini vermelidir. Halklar ve ilerici insanlık el ele verdiğimiz zaman bu kara dünyalı çeteleri ortadan kaldırabiliriz.”
Güncelleme Tarihi: 21 Mart 2015, 11:40