Canlı kalkan eylemcilerinin en yaşlı üyesi 63 yaşındaki Rafiye Anuk, "Ne asker ne gerilla ne de polis ölsün. Ölüm de, talan da hepimizin zararınadır. Asker ve polis öldüğünde biz evimizde onlar için ağlıyoruz" dedi. Barışın tesisi için canlı kalkan olduklarını kaydeden Barani İşleyen de, "Artık topraklarımızdaki çatışmalı süreç sona ersin. Asker anneleri, gerilla anneleri artık ağlamasın. Nihai ve daimi isteğimiz barış. Biz inadına barış diyoruz" şeklinde konuştu.
Hakkâri'nin Yüksekova ilçesine 20 kilometre uzaklıkta bulunan Şagûlord (Gürkavak) köyü yakınlarında bulunan ve 14 Ağustos günü çıkan çatışmada 3 askerin yaşamını yitirip 7 askerin de yaralandığı Veregoz ile Kepîr bölgelerinde 17 Ağustos'ta başlatılan canlı kalkan eylemi üçüncü haftasına girdi. Devletin "Askeri Güvenlik Bölgesi" ilan ettiği ve halkın da buna karşı "Demokratik Direnişle Size Savaş Yaptırmayacağız" çadırını kurduğu Veregoz'da canlı kalkan eylemini sürdüren köy komünleri üyeleri, canlı kalkan eylemini dönüşümlü olarak yeni gruplara devrederken, canlı kalkanlar çatışmaların en yoğun olduğu bölgelerden birinde 16 gündür silahlara bedenlerini siper ediyor.
Komünal yaşam çadırlara taşındı
Dünden bu yana barış çadırının yeni misafirleri ise Mêrgan (Tuğlu), Sinava (Kamışlı) ve Pêşkesran (Köşkünü) köy komünleri, köylerinde yeni hayata geçirdikleri komünal yaşamlarını barış çadırlarına taşıdı. Gece gündüz burada kalan yurttaşlar, temizlik, yemek, bulaşık yıkama, sofra kurma, çay yapma ve servis etme gibi tüm işlerini elbirliği ile yaparak, komünal yaşama bir model sunuyorlar. Gündüz vakitlerinde işten arta kalan zamanlarını süreç üzerine sohbet ederek geçiren yurttaşlar, akşam soğuk havanın kendini göstermesiyle beraber topladıkları çalı çırpı ve odunlardan ateş yakarak ısınıyorlar. Namazlarını çadırlarda kılan anneler, barışın sağlanması için dua ediyorlar. Gür ateşin etrafında bir araya gelip kaçak çay içmenin tadını çıkaran köylüler, gecenin ilerleyen saatlerinde ise battaniye ve çadırlarını paylaşarak doğanın en saf ve temiz havasını soluyarak uykuya dalıyorlar. Sabah olunca bu kez başka bir grup nöbeti devralıyor.
'İnsan canı ucuz değil, savaş herkesin zararına'
Çatışmaların en yoğun olduğu alanlardan birinde bedenlerini silahlara ve bombardımanlara siper eden canlı kalkanlar, 1 Eylül Dünya Barış Günü vesilesiyle barış çağrılarında bulundu. Grubun en yaşlı üyesi 63 yaşındaki Rafiye Anuk, barış için bu alana geldiğini söyleyerek, "Kan dökülmesin, barış olsun diye buraya geldim. Ne asker ölsün, ne gerilla ölsün, ne de polis ölsün. Ölüm de talan da herkesin, hepimizin, Kürt ve Türk halkının zararınadır. Hiç kimse savaştan fayda sağlamaz. Akan kan dursun ve gençlerimiz ölmesin. Evlatlarımız bir kez dünyaya geliyoruz, bir kez öldüklerinde bir daha gelemezler. Kimse dünyanın menfaatlerine ve koltuklarına bakmasın artık. Herkes insan canına baksın. İnsan canı ucuz değil" dedi.
'Ölen asker ve polis için de ağlıyoruz'
"Biz anneyiz, yüreğimiz bu denli yanmasın" diyen Anuk, şunları söyledi: "Bizler barış için canımızdan vazgeçmişiz. Kürt, Türk, Arap ve Çerkez annelerinin de yüreği yanmasın. Artık aldatmaca ve geciktirme olmasın. Çocuklar öldürülüyor, evler bombalanıp yakılıyor. Herkesin evladı tatlıdır, candır. Bu savaş 35 yıldan fazladır sürdürülüyor ancak çözüm olmamıştır. Bizler her daim barış istiyoruz, Kürt'ün barış eli uzundur. Kürt'ün niyeti ve eli barış elidir. Asker ve polis öldüğünde biz evimizde onlar için ağlıyoruz. Ama gerilla yaşamını yitirdiğinde neden 'Terörist öldürdük' diyorlar? Benim evladım hakkını istediği için, bombalanmasın ezilmesin diye gerilla oluyor. Zulüm ve hakaret istemiyor ve en insani hakkını istiyor."
Türk annelere 'Vatan sağ olsun' demeyin çağrısı
54 yaşındaki Zümrüthan Orbey, kendisinin de barış taraftarı olduğunu ifade ederek, "Ben ne askerin ne de gerillanın ölmesini istemiyorum. Ne Türk'ün, ne Kürt'ün ne de Arap'ın hiç kimsenin çocuğu ölmesin. Bir şeylere çözüm aradıklarında Kürtleri hesaba katsınlar" dedi.
Grubun bir başka üyesi Naime Karay (58), savaşı durdurmak adına Veregoz'a geldiklerini söyledi. Barışın en büyük taraftarının anneler olduğunu belirten Karay, "Dağlar ve yerlerimiz bombalanmasın artık. Erdoğan artık hak yoluna gelsin. Bizler mücadele ve davımızın takipçisiyiz. Erdoğan nereye kadar devam edebilir ki? Herkes elini vicdanına bırakarak Erdoğan'a artık 'dur' demeli. Bu kan durmazsa çok daha ağır sonuçlar ortaya çıkar. Herkes için çok kötü olacak" şeklinde konuştu. Kürt annelerinin her zaman ayakta olduğunu anımsatan Karay, Türk annelere seslenerek, "Sizin evlatlarınız ölüyor, ciğeriniz yanıyor. Ama kalkıp 'Vatan sağ olsun' diyorsunuz. Böyle bir durumda vatan kahrolsun, beter olsun."
Nihai ve daimi istekleri: Barış
Barış için bedeli ne olursa olsun alanlara çıkmaya devam edeceklerini vurgulayan Fahrettin Erçi, "Halkımız artık ezilmesin, el altında olmasın. Halkımıza dayatılan katliamlara karşı canlı kalkan olduk" dedi.
Tüm Gever halkının buradaki direnişi de güçlendirmesi gerektiğini kaydeden Senar Özcan, "Bu kirli savaş artık sona erdirilsin. Barış için her şeyi yapmaya hazırız. Herkes de gelsin ve burayı yerinde görsün" diye konuştu.
Canlı kalkanlardan Emirhan Öğmen, şöyle dedi: "Bizler savaş sona erdirilene dek canlı kalkan eylemini sürdüreceğiz. Hep beraber buraları asla terk etmeyeceğiz."
Köy komünü üyelerinden Barani İşleyen de, barışın tesisi için canlı kalkan olduklarını aktararak, "Artık topraklarımızdaki çatışmalı süreç sona ersin. Şehit anneleri, gerilla anneleri artık ağlamasın. Nihai ve daimi isteğimiz barış. Biz inadına barış diyoruz" dedi.DİHA
Veregoz'daki canlı kalkanlar: Tek isteğimiz barış
Veregoz'daki canlı kalkanlar: Tek isteğimiz barış
Yüksekova Güncel Yüksekova Güncel
Yerel
Çatışmaların en yoğun olduğu bölgelerden biri olan Yüksekova'nın Veregoz alanında bedenlerini silahlara ve bombardımana siper eden canlı kalkanlar, 1 Eylül Dünya Barış Gün dolaysıyla tüm Türkiye halklarına barış mesajları verdi.