07 Haziran 2015 yılında yapılacak genel seçimlerde, Hakkari'den HDP'ye başvuran aday adaylarımızla bir röportaj serisi düzenliyoruz. Aday adaylarımıza Genel seçimleri, çözüm süreci, Kürt sorunu, Bölge sorunu ve Hakkari sorunlarını tartışıyoruz. Aday adaylarımızdan Tarih Öğretmeni Behçet Özdil Yazı İşleri Müdürü Yaşar Kaplan’ın sorularını yanıtladı.
-Sizce Vekil Olma Kriterleri Nelerdir?
- Özelde vekillik, genelde siyaset bir toplumsal mühendislik işidir. Halkını anlama, halkı ile iç içe yaşama sanatıdır. Ulusla, ulusal kimlikle bütünleşmektir. Siyasal üretimi, ideolojik üretimi, kültürel üretimi arttırmaktır. Her şeyin en iyisini halkı için isteme, görevlerin en zor olanını kendisi üstlenerek halkını yüceltmektir. Vekillik fedakârlık olgusunun yeni anlamını ortaya koymaktır. Aslında bir vekil adanma gerçeğine sahip olmalıdır. Güçlü bir toplumsallık yaratmalıdır. Nasıl yaşamalı sorusunu sürekli kendine soran, mevcut olanı sorgulatan düşünceyi derinleştiren, yanlış olana işaret eden kişi olmalıdır. Vekillik mücadele üretmektir. Özgürlüğü toplumsallığı savunmak baskıya sömürüye ve egemen güçlere karşı çıkmaktır. Bir vekil beni öldürmeyen şey beni güçlendirir mantığı ile hareket etmeli kendinden ve sorunlardan kaçmayan bir duruş sergilemeli, dengeler oluşturmalı, sorunlara çözüm gücü olmalıdır. Kendisine ve herkese karşı cesur olmalıdır. Toplumu derin bir biçimde analiz etmelidir.
- Kentimizin Ekonomik Faaliyetleri Nelerdir. Bunlara Neler Eklenebilir?
- Ben izninizle bölgenin ekonomik fotoğrafını çekmek istiyorum. Dünyanın bütün ülkelerinde sınırda bulunan bölgeler iç kesimlere nazaran daha zengin ve gelişmiş olurlar. Bizde durum, bunun tam tersine işlemektedir. İki ülkeye sınır komşusu olmamıza rağmen iki devletle tarihsel ve bazı noktalarda sosyal bağlarımız olmasına rağmen ticaretin gelişmemesi için herhangi bir neden bulunulmamaktadır. Sınır geçişlerini vizesiz veya kimlikle yapılmasını sağlamak bölgemizin ve kentimizin çehresini değiştirecektir. İlk etapta alt yapı olarak(elektrik, su, yol, sulama kanalları) üst yapı tesisleri olarak (sağlık, eğitim, kültür) Türkiye ortalamasına getirilmesi gerekiyor. Burada sanayinin, ticaretin gelişmesini destekleyecek kurum ve kuruluşlar açılmalıdır. Yüksekova bölge tarımı ile entegrasyonunu sağlayacak avantajlı bir coğrafyaya ve imkâna sahiptir. Tarım alanları genişletilerek organik tarım desteklenmelidir. Yüksekova tarihi ve kültürel miras yönünden kültür turizmi için yeterli değerlere sahiptir. Geverok, Tirişin (qêlya şîn) kaya resimleri, Xırvata köy kalıntıları Oramarda bulunan Mate kilisesi, kerpêl kilisesi, orişe kilisesi, beri kilisesi, şavite kilisesi. Bunların yanında güçlü köyü mezarlığı, Demirkonak ve Karabey köyü mezarlığı kamışlı köyünde bulunan beygir kalesi birer tarihi değerdir. Bunların restorasyonu yapılmalı ve kültürel turizme açılmalıdır.
Eski başbakanlardan Ferit MELEN’in devletin söylenmeyen, yazılı olmayan Kürt politikası olan; zenginleşmesinler, okumasınlar şeklindeki sözü halen geçerli değilse bölge her açıdan teşvik ve destek fonları ile kalkındırabilinir. İdari birimler ve yerel birimler birlikte çalışarak Yüksekova’yı bir cazibe merkezi haline getirebilirler.
-Kentimizin İşsizlik Oranı Nedir?
-Türkiye’de 1990’lı yılarda çatışma bölgelerinde insanlar biliyorsunuz göçe zorlandır. Çok sayıda köy güvenlik gerekçesiyle boşaltıldı. Savaşın ve zorunlu göçün etkilerinin ve yoksulluğun en ağır şekilde yaşandığı yerlerden bir tanesi Yüksekovadır. Yoksulluk ve sağlık güvencesinden yoksunluk insanların yaşamlarını tehdit etmekte ve en ağır psikolojik sorunlara yol açmaktadır. Zorunlu göç ve yoksullaşmaya dair yaşanan mağduriyeti en ağır şekilde kadınlar ve gençler tarafından hissedildi. Geleneksel cinsiyet ideolojisi kadınların mağduriyetini daha da derinleştirdi. Kadınlar üretimden koptu, önceki yaşamlarındaki bilgiler ve deneyimler değersizleşti. Özgüvenleri ortadan kalktı. Gençlerde ise yetersiz beslenme sağlıksız barınma benlik saygısından aşınma, hareket alanlarının kısıtlanması gibi sorunlar yumağı ortaya çıktı. Bu mevcut sorunlar içerisinde kentimizdeki işsizlik sorunu %75 lebde seyretmektedir.
- Her ne kadar kentimizin vekilleri olacaksanız da genel olarak Türkiye’nin yönetimine de katkıda bulunacağınız için bu ülkenin en önemli beş sorununu sıralayıp kendi çözüm önerilerinizi bizimle paylaşır mısınız.
-Kürt sorunu; Çözüm olarak Kürt sorunu, şiddet ve terörizm olarak adlandırılmaktan vazgeçilmelidir. Birlikte yaşama iradesinin bir ifadesi olarak dışlayıcı tanımlardan ayıklanmış bir ortak siyasal kimliğin oluşmasını sağlayacak şekilde bütün yurttaşların hukuksal eşitliğini ve özgürlüğünü güvence altına alan ve onları eşit haklar ve sorumluluklarla donatan yeni bir anayasa hazırlanmalı bu çerçevede Kürt sorunu tanımlanmalıdır.
-Demokratikleşme Sorunu; Ülkemizde farklı kültürlerin, farklı siyasal kimliklerin varlığı tarihsel ve sosyolojik bir gerçeklik olarak kabul edilmeli. İnkârın ve yasakların yol açtığı kültür yıkımına son verilmeli, kültürel ve soysal ırkçılığa ve saldırılara son verilmelidir.
-Bölgeler Arası Ekonomik Sosyal ve Dengesizlik Sorunu; bölgelerde kalkınma rolü üstlenecek iller, bu her bölge için geçerli; Ekonomik, kültürel ve toplumsal cazibe merkezi haline getirilmelidir. Bölgelerdeki yoğun yoksulluğu ve bölgeler arası dengesizliği giderici, pozitif ayrımcılığı esas alan kalkınma plan ve projeler gerçekleştirilmelidir.
-Medyanın Toplumsal İletişimdeki Rolü ve Kullandığı Dil Sorunu; Medya çatışmaları meşrulaştıran olağanlaştıran dili terk etmeli ötekini anlamayı, birlikteliği vurgulayan bir dil kullanmalıdır. Esasen barışın dilini ahlakını ve değerlerini oluşturmada medya sorumluluk üstlenmelidir.
-Geleneksel Cinsiyet ideolojisi ve Kadın Mağduriyeti sorunu; Geleneksel cinsiyet ideolojisine son verilmeli ve kadının mağduriyetini derinleştiren politikalar ve bakış açıları terk edilmelidir. Kadınların her düzeyde sivil resmi ve siyasi kurum ve kuruluşlarda yer almalarını önündeki tüm fiili engeller kaldırılmaya çalışılmalıdır.