Yüksekova Güncel

Orşe'deki bêrivanlar: Yaylamız yaşam kaynağımız

Yerel

Yüksekova'da sınır hattının bombalanması belli aralıklarla sürerken, bombardımanın 90'lı yıllarda devlet tarafından boşaltılan Orşe köyünün etrafını kapsamasıyla beraber, Kadıköy (Qadyan) köyünün bêrivanları ile çobanların hayatı da tehlikeye girdi.

Tek geçim kaynağı hayvancılık olan bêrivanlardan Ayten Sevdin, "Koyunlar bizim maaşımız. Eğer biz bu yaylaları, bu toprakları bırakırsak, koyunlarımızı yaşatamayız. Varımız yoğumuz bu koyunlar. Biz yaylamızı bırakmayacağız, bırakmayacağız, bırakmayacağız" diyor. 
AKP hükümetinin devreye soktuğu çatışmalı süreç ile beraber TSK'nin savaş uçakları Hakkari'nin Yüksekova ilçesi sınır hattında ve Cilo Dağları üzerinde bulunan Mêrgezer, Kêlyaşin, Doskî, Avaşin ve Kanispî bölgelerini belli aralıklarla bombalıyor. Bombardımanın 90'lı yıllarda devlet tarafından boşaltılan Orşe köyünün hemen üst tarafı olan Kanispî ve Mêrgezer alanlarını kapsamasıyla beraber, ilçeye 20 kilometre uzaklıkta bulunan Kadıköy (Qadyan) köyünün bêrivan ile çobanları da ölüm tehlikesiyle yüz yüze kaldı. Kadıköy'deki yurttaşlar, özellikle yaylaya çıkan çoban ve hayvanları için geceleri korku dolu anlar yaşarken, her gün koyun sağmaya giden bêrivanlar da hayatlarından endişe ediyor. Zor ve zahmetli, toz duman içinde kamyonet kasasındaki yolculuğun ardından Orşe bölgesinde her gün binlerce koyun ve keçi sağmak zorunda olan kadınlar, bombardımanın bir an önce sona erdirilmesini istiyor.
'Buralar bizim topraklarımız'
Her gece savaş uçaklarının semalarda dolandığını ve çobanları için çok endişelendiklerini belirten Kezibe Sevdin, kaygıdan dolayı sabaha kadar uyuyamadıklarını dile getiriyor. Yaşanan durumu "Tam bir kıyamet havası" sözleriyle anlatan Sevdin şöyle konuştu: "Binlerce koyun ve kuzumuz da az kalsın canlarından oluyordu. Allah bu top ve uçakları buraya gönderenleri affetmesin. Elbette ki çok korktuk, ne de olsa söz konusu olan insan hayatı. Bu dağlarda onlarca çoban var çocuk var. Allah bu uçakları buraya gönderene hayır vermesin. En başta Allah bunu kabul etmez. Erdoğan bu insanları ve hayvanları bombardımana maruz bırakıyor. Hepimizin tek geçim kaynağı bu koyunlar." Yaşananlara rağmen yaşam alanları olan yaylaları terk etmeyeceklerini "Buralar bizim topraklarımız" sözleriyle dile getiren Sevdin, yaşanan saldırılara ise "Allah bunu kabul eder mi? Eğer Müslüman olsaydı bunu yapmazdı" sözleriyle tepki gösterdi. 
'Yaylalarımızı bırakmayacağız'
Yaşamlarını sürdürmek için hayvancılık dışında bir seçenekleri olmadığına dikkat çeken Maruf Tan isimli çoban ise "Bizler dağ başında yaşam mücadelesi, ekmek parası için uğraşıyoruz. Bunlar gelip bize bombalar yağdırıyor. Ne olacak bu halimiz, başka yolumuz yok. Çocuklarımızın hayatı için bu dağ başında çobanlık yapıyoruz. Tüm hayatımız ve geleceğimiz bu koyunlardır. Biz yaylalarımızı bırakmayacağız, zaten gidecek başka yerimiz de yok. Bizi öldürseler de öldürsünler" şeklinde konuştu. 
"Mecbur olmazsak zaten buraya gelmez, bu kadar zahmeti çekmeyiz" sözleriyle konuşmasına başlayan Begirhan Turan da, "Bizim başka işimiz ticaretimiz yok. Bu hayvanlarla hayatımızı sürdürüyoruz. Bunlar da olmasa biz ne yapacağız, ne yiyeceğiz? Çocuklarımızın geçimini nasıl sağlayacağız? Biz mecburiyetimizden, buradayız. Çocuklarımızı, çobanlarımızı öldürseler ne yapacağız ki. Ne yaparlarsa da biz buraya gelmek zorundayız. Buralar bizim yerimiz, yaylalarımız" dedi.
72 yaşındaki bêrivan: Gelmezsem yaşayamam
Bêrivan grubunun en dikkat çekici üyesi ise ilerleyen yaşına rağmen hala koyun sağan Fatma Sevdin adlı nine. Evin tüm geçim yükü sırtında olan 72 yaşındaki Fatma nine de şu sözlerle içinde bulundukları durumu anlattı: "Bakın benim şu halime. Bu bakın üzerime, kirime, tozuma, fakirliğime, ama gelmezsem yaşayamam. Çünkü geçim kaynağım bu. Bu yaşımda buraya geliyorum ama kalkıp bombalar yağdırıyorlar. Allah bunu nasıl kabul eder. Bu çocuklar neyle geçinecek, nereye gideceğiz? Evin bütün geçimini ben sağlıyorum, başka hiç kimse yok. Ne yapabilirim ki bundan başka." 
'Yaylamızı bırakmayacağız, bırakmayacağız, bırakmayacağız'
Tüm gelirlerinin ve maaşlarının koyunlar olduğuna vurguda bulunan Ayten Sevdin ise ailelerinin geçimini sağlamak zorunda olduklarına dikkat çekti. "Eğer biz bu yaylaları, bu toprakları bırakırsak, koyunlarımızı yaşatamayız. Satmak zorunda kalırız ve nihayetinde aç kalırız. Varımız yoğumuz bu koyunlar" sözleriyle durumlarını özetleyen Sevdin, kendi iki çocuğunun da çoban olduğunu dile getirerek şöyle konuştu: "Eğer mecbur olmasaydık, onlar çoban da olmazdı. Şimdi bombalar yüzünden açlar. Bulundukları alandan çıkamıyorlar, biz de gidemiyoruz. Ama artık beni öldürseler de çocuklarıma ekmek götüreceğim. Beni bombardımana da tutsalar gideceğim. Yayla bırakma meselesine gelince de biz yaylamızı bırakmayacağız, bırakmayacağız, bırakmayacağız."/ NEDİM TÜRFENT -DİHA
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.