YÜKSEKOVA-İHD ve kayıp yakınlarının her hafta düzenlendikleri oturma eylemindeki bu hafta 1995 yılında gözaltına alınarak infaz edilen Nezir Tekçi’nin failleri soruldu.
Sanat sokağında düzenlenen kayı yakınlarının oturma eylemine Yüksekova Belediye Eş Başkanı Ruken Yetişkin, HDP Hakkari Milletvekili Adayları Nihat Akdoğan, Abdullah Zeydan, Esendere Belediye Eş Başkanı Akif Kaya, HDP, DBP Eş Başkanları, Barış Anneleri, Kurdi-Der, Meya-Der, TUHAD-FED ve kayıp yakınları katıldı.
İHD Hakkari şubesi yöneticisi Muhyettin Önal, Yüksekova'da geçtiğimiz akşam HDP ilçe binasının bulunduğu sokakta gerçekleşen patlamaya ilişkin değerlendirmede bulundu. Önal, patlamanın provokasyon girişimi olduğunu ifade ederek, Yüksekova halkının bu provokasyonlara gelmemesi gerektiğini vurguladı. Ermeni Soykırımı'na da değinen Önal, "Tüm soykırımları kınıyorum. Devletin yaptıkları ile yüzleşmesi gerekir. " dedi.
Oğlunun hikayesini anlatan baba Halit Tekçi, 1995 yılında koyunlara bakmak için bir köyden başka bir köye giden 24 yaşındaki oğlunun Yukarı Ölçek (Yekmala Seri) mezrasında köye gelen askerler tarafından gözaltına alındığını ve bir daha kendisinden haber alınamadığını söyledi. Oğlunun akıbetini öğrenmek için yıllarca mücadele ettiğini belirten Tekçi, "Oğlumun kaybolduğu tarihlerde Yüksekova Tabur Komutanlığı'na geçici görevle gelen er Yunus Şahin'e ulaştım. Yunus Şahin ifadesinde, görev yaptığı bölükten başka bir bölüğün Nezir Tekçi adında bir şahsı yakaladığını, dağa düzenledikleri operasyonda PKK kamplarının ve silahlarının yerini göstermesi için bu şahsı yanlarında götürdüklerini belirtti. Ancak Tekçi bir şey bilmemesine rağmen Yüzbaşı Ali Osman Akın'ın, Tekçi'yi ölümle tehdit ettiğini aktardı" dedi.
'Önce kurşuna dizdiler sonrada mayınla patlattılar'
Tekçi'nin askerlerce alıkonulduğunu ve daha sonra operasyonda görevli Kürt askerlerce katledilmek istendiğini dile getiren Tekçi, bunu yapacak askerler çıkmayınca öldürmeye gönüllü olan Teğmen Kemal Alkan'ın, Yüzbaşı Ali Osman Akın'ın izniyle 2 el ateş ederek Nezir Tekçi'yi vurduğunu aktardı. Ardından, Ali Osman Akın'ın emriyle askerlerin Tekçi'nin cansız bedenine ateş ettiğini ve ardından mayın ile patlatıldığını aktaran baba Tekçi, "Teğmen Kemal'in, oğlu Nezir'in gövdesinden kopmuş başını saçlarından tutarak görevli askerlere göstermişti. Daha sonra kopmuş kafayla fotoğraf çektirip memleketlerine yollamışlar" diye konuştu.
Yıllarca failleri aradığını belirten baba Tekçi'nin ulaştığı bilgi ve tanıklar ile hukuki süreci başlattığını söyleyerek, şüpheli Ali Osman Akın ve Kemal Alkan hakkında "Canavarca his ve işkenceyle adam öldürme" suçundan Hakkari Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldığını hatırlattı. Mahkemenin ilk duruşmasında dosyanın "güvenlik" gerekçesiyle Eskişehir Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verdiğini anımsatan Tekçi, alınan kararla dava süresinin uzayacağının, tanık ve delillerin Eskişehir'de bir mahkemeye sunmasının imkânsızlaştırıldığını söyledi.
Eskişehir'de görülen duruşmalara gitmekte çok zorlandığını, ilk duruşmada sanıkların iddiaları reddettiğini belirten Tekçi, 22 Kasım 2013'te yapılan keşif kazısında bulunan insan kemikleri, mermi kovanları ve kıyafet parçalarının Adli Tıp Kurumu'na gönderildiğini, yine Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin, 10 Aralık 2013 tarihinde, olayla ilgili Türkiye'yi mahkum ettiğini söyledi.
HDP Hakkari milletvekili adayı Abdullah Zeydan, "Kürt halkının ittifaksızlığını iyi değerlendiren sistem faili meçhullerle 35 bine Kürt insanını katletti. Biz buradan söz veriyoruz. 17 bin faili meçhulun sorumluları ortaya çıkıncaya kadar durmayacağız" dedi.
Son olarak söz alan HDP Hakkari milletvekili adayı Nihat Akdoğan ise, "Ne zamanki şehitleri unutursak o günü kalbimiz dursun. Biz şehitlerimizle onurluyuz. biz burdan tüm şehitlere söz veriyoruz ki,halkımız üzerindeki katliamlara karışanları, faili meçhulleri yapanları, tarihteki inkar ve imhayı yargılayacağız" dedi.