Yüksekova Güncel

Köylere erzak ambargosu devrede

Yerel

Kürdistan'da 1990'lı yılların özel savaş uygulamalarının başında gelen köylere gıda ambargosu yeniden devrede. Bir aydan fazla bir süredir kapalı olan Hakkari-Çukurca yolu üzerinde bulunan köylerde yaşayan yurttaşların Hakkari'den aldıkları gıda malzemeleri polislerce sayılıyor ve malzemelere el konuluyor. Malzemesi "fazla" görülen köylüler ise gözaltına alınıyor.

10 Ağustos tarihinden itibaren kapalı olan Hakkari-Çukurca karayolu üzerinde bulunan köylere 1990'lı yıllarda olduğu gibi ambargo uygulanıyor. Hakkari Valiliği kararıyla mezra ve yaylaları yasaklı olan köylerde yaşayan yurttaşlar, kent merkezine yaşamsal malzemelerini almaya gelip döndükleri zaman ciddi sıkıntılar yaşamakta. Depin polis kontrol noktasındaki polisler. sadece karayolu üzerinde yaşayan yurttaşların geçişine izin verirken, özellikle Kehê (Ağaçdibi) ve Talê (Oğul) köylerinde yaşayan yurttaşların kentten aldıkları gıda ve yiyecekler polislerce sayılıyor ve bazen de köylülerin malzemelerine polislerce el konuluyor. 


Toplu alınan malzemelere el konuluyor 
Birçok kez bu uygulama ile karşılaşan Talê köyünden Yusuf Zirek adlı yurttaş, bir süre önce köydeki tarlasında çalışan işçiler için aldığı malzemeler polislerce "fazla görüldüğünden" dolayı gözaltına alındı. Artık bu durumun sıradan bir hal aldığını aktaran Zirek, kent merkezi uzak olduğundan ve her zaman kente gelme fırstaları bulunmadığından dolayı bazen aylık ihtiyaçlarını toplu aldıklarını aktararak, yaşanan duruma tepki gösterdi. Günlük gıda malzemelerinin birçok kez polislerce sayıldığını söyleyen Zirek, yaşadıklarını şöyle anlattı: "Bazen malzemelerimize el koyuyorlar. Bir süre önce sırf Talê köyünde ikamet ettiğimden dolayı iki kere kimlik kontrolünden geçtim ve daha sonra bir gün gözaltından tutuldum. Aracımda 6 kola, 10 kilo patates ve 2 cips vardı. Savcılığa çıkarıldığımda ise bana 'Bu malzemeler sizin için çok değil mi?' diye sordu." 
'Devletin kolayı yasakladığını bilmiyordum'
Serbest bırakıldığında malzemelerinin geri verilmediğini belirten Zirek, "Devletin bize kolayı yasakladığını bilmiyordum. Malzemeleri vermeyeceklerini söylediklerinde şaka yaptıklarını zannettim fakat gerçek çıktı." 1990'lı yılllardaki uygulamalar ile karşı karşı olduklarını dile getiren Zirek, "O yıllarda evde yaşayanların sayısına göre gıda ve yiyecekler alımına izin veriliyordu. Bu ambargo ve zulmü kabul etmeyeceğiz. Bizi aç bırakıp korkutacaklarını zannediyorlarsa yanılıyorlar" sözleriyle tepkisini dile getirdi. 


'İki torbadan fazla una izin vermiyorlar' 
Kehê (Ağaçdibi) köyünde yaşayan Mustafa Özdemir adlı yurttaş ise aynı ambargonun kendi köylerine de uygulandığını dile getirerek, "Bazen iki torbadan fazla unu köyümüze getirmemiz bile gözlerine batıyor ve bırakmıyolar. Sadece ambargo da değil aynı zamanda köye gidip geldiğimiz zaman isimlerimiz yazılıyor. Bize düşman gibi bakıyorlar. Bazı evlerin nüfusu 20'ye yakın. Ailelerimizde bulunanları nasıl besleyeceğiz?" diye sordu. Bu uygulamaların son bulması gerektiğini ve bunun için de kalıcı bir barışın tesis edilmesi gerektiğinin altını çizen Özdemir, "Artık bu kan durmalı ve biz de barış içerisinde yaşamalıyız" dedi. DİHA
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.