Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun dünkü Şırnak ve Hakkari açaklamaları ile ilgili kentteki yetkililer henüz bir açaklamada bulunmazken, meslek odaları ve bazı STK temsilcileri konuyla ilgili görüşlerini açıkladı. Açıklanan görüşlerde Hakkarililerin üzüntü, Yüksekovalıların ise mutluluk duydukları gözlendi. Hakkari Ticaret ve Sanayi Odası Genel Sekreteri Fikret Keskin, 1936 yılından bu yana il olan Hakkari'nin Yüksekova'ya taşınmasından üzüntü duyacaklarını söyledi. Keskin, "Hakkari, tarihi geçmişi olan bir yer. Geçmişte bir çok din aliminin yetişmesine ev sahipliği yapan bir ilin böyle talihsiz bir şekilde taşınacağının söylenmesi hepimizi üzmüştür. 2012 yılında da dönemin Başbakanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın böyle bir açıklaması vardı.Tabi bu açıklamaya Hakkarililer olarak tepkimizi gösterdik. Bundan sonra bir daha gündeme gelmedi. Bu konunun tekrar bir daha gündeme gelmesi, büyük üzüntüyle karşılanmıştır. Daha önce Uludere ve Beytüşşebap ilçelerinin böylesi bir karar sonucu Şırnak'a bağlanması ilimizi sosyo-ekonomik yönden çok etkilemişti. O günden bu yana ticaretimimizde, ekonomimizde küçülme yaşandı.Yüsekova'nın ayrıca il olması hükümet açısından önemli bir şey kaydedecekse bizim buna karşı olmayacağımızı daha önce de belirtmiştik. Ancak bu şekilde olmasını Hakkari halkı olarak kesinlikle uygun görmüyoruz. Yüksekova'nın il olması onlara ayrı bir şey kazandıracaksa karşı bir fikir olarak görmüyoruz. Ancak Hakkari'nin de il olarak kalmasını istiyoruz" dedi.
'HALKA SORULSUN'
Mazlum-Der Hakkari Şube Başkanı Cengiz Şen de Hakkari'nin Yüksekova'ya taşınmasının büyük talihsizlik olarak değerlendirdi. Şen,"Yüksekova ve Cizre'nin il olması noktasında kimsenin itirazı olacağını sanmıyorum. Ama halka rağmen bunu yapmak doğru değil. Muhakkak Hakkari ve Şırnak halkına sorulması gereken önemli bir durumdur diye düşünüyorum. Hakkari, tarihi binlerce yıla dayanan bir kent. Sırf güvenlik gerekçesiyle böyle bir değişikliğin yapılmasını ben doğru bulmuyorum. Yani bu kangrenleşmiş Kürt meselesini siyasi anlamda çözmek gerekirken bunu güvenlik politikasıyla, güvenlik yollarıyla çözmek ve bunu şiddet yoluyla çözmeyi düşünmek ne yazik ki doğru değil. Bu amaçla da il yapılması veye yapılmaya çalışılması zaten bizim tasvip etmediğimiz bir durum. Sırf güvenlik gerekçesiyle bir ilin ilçe yapılması kesinlikle tasvip ettiğmiz bir durum değil. Bunun için halkın oyanıyını alınması gerekir" diye konuştu.
'HEYECAN VERİCİ'
'KARAR DÜŞÜNDÜRÜCÜ'
"Bugün yapılan açıklama yeni bir tartışmayı beraberinde başlamıştır. Açıkça söylemek gerekirse bunun şu sıralarda yapılıyor olması biraz düşündürücüdür. Zamana denk gelmemiştir. Türkiye'de çok büyük bir sorun mevcut. Türkiye'nin sorunlarını aşamadığını görmekteyiz. Kürt meselesi gibi, insan hakları meseleleri gibi, bugün uluslar arası boyutta tartışılan meseleleri söz konusu. Önce bu meselelerin çözülmesi gerekiyor. Türkiye'nin mevcut politikaları bunun zamanının olmadığını, biraz da bu meselelerin örtbas edilmesi ve gündem değişikliği için bu yalıyor. Elbette kendi meselelerini çözmüş, kendi sorunlarının üstesinde gelmiş bir Türkiye, Yüksekova'yı Cizre'yi il yaparsa bölgenin ekonomisini kalkındıracaktır. Bu anlamada kendisi ile barışık bir Yüksekova'nın, Cizre'nin kalkınması düşünülebilir. Şuan Yüksekova; hem ekonomi, hemde siyasi acıdan tıkanmış bir durumda. Havalimanı kapalı kalması, sınır kapılarının kapalı olması çok anlamlı ve düşündürücüdür. Bunların kapalı kalması, vilayet olmamız konusunda yapılan açıklamalarda bize heyecan vermemektedir. "