Yüksekova Güncel

Hakkari'de Güvenlik paketi ve Vekillere yapılan saldırı kınandı

Yerel

Hakkari’de faaliyet gösteren demokratik kitle örgütleri ve sivil toplum kuruluşları ile siyasi parti temsilcileri ‘İç güvenlik’ paketine karşı ortak basın açıklaması yaptı.

 Bulvar Caddesi üzerinde bulunan Belediye binası önünde yapılan basın açıklamasına Belediye Eş Başkanı Nurullah Çiftçi, HDP il Eş Başkanı Rahmi Temel, DBP İlçe Eş Başkanı Cevahir Çiftçi, Kent Konseyi İl Eş Başkanı Perihan Kahraman, Meya-Der Şube Başkanı Ramazan Elmas ilde bulunan 38 STK temsilcisi ile çok sayıda vatandaş katıldı.

Katılımcılar adına basın açıklamasını okuyan HDP İlçe Eş Başkanı İsmail Sihat Kaya, İnsan Hakları Sözleşmeleri ve Anayasa'da belirlenen temel haklarımıza yönelik saldırılar topyekun sürdüğünü ifade eden, Kaya.” Tutuklamanın ve iletişimin tespitinin kolaylaştırılarak kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkının,  avukatların dosyaya ulaşımı engellenerek savunma hakkının özünü ortadan kaldıran  “Yargı Paketi”nin arkasından gelen iç güvenlik yasa tasarısına, sadece polisin yetkilerini artıran bir düzenleme olarak bakmak eksik kalır. 

Söz konusu tasarının yasalaşması halinde, asgari içeriği, güçler ayrılığı, temel haklar, hukuki güvenlik ilkesi yok edilen anayasal düzenin ortadan kaldırıldığını söylemek abartılı bir yorum olmayacaktır. Sadece, suç ve ceza alanındaki yargısal faaliyetin, vali, kaymakam ve kolluktan oluşan idari birimlere devrini öngören İl İdare Kanunu'ndaki değişiklik dahi rejimin iyiden iyiye bir polis devleti olacağını gösteriyor.

Tasarının yasalaşması halinde mevcut durumda iyice zedelenmiş olan güçler ayrılığı ilkesi neredeyse ortadan kalkacak, polisin ve idarenin, her an, yaşamın her alanına kontrolsüz biçimde nüfuz etme yetkisiyle donatıldığı yeni bir aşamaya geçilmiş olacak.

Tüm totaliter rejimler gibi, bu “yeni” rejimin de hedefi, tek lider, tek parti, tek ideolojiye dayanarak her türlü farklılığı baskı altına almak, kendi ideolojik  “cennetini” yaratma adına hayatlarımızı cehenneme çevirmek, her eleştiri ve itirazı fiziksel, psikolojik terör yöntemleriyle bastırmaktır.

Bunun için, hukuk dışı diye nitelendirdiğimiz her türlü kolluk faaliyeti, yasal düzenleme kılıfı ile  karşımıza çıkarılmaktadır. Güvenlik paketinin özü, iktidara yönelik her türlü eleştiri, gösteri, basın açıklamasının yasaklanması, yasağa uymayanların önce polisçe derdest edilip alıkonarak bu sürede işkence ve kötü muameleyle tekdir edilip sonra kodesi boylamasıdır.

Yapılmak istenen yasal değişikliklere bakıldığında bu durum  net biçimde görülmektedir. Tasarıyla hedeflenen, suç ve ceza kovuşturma yetkisinin yargısal bir faaliyet olmaktan çıkarılarak tamamıyla kolluk faaliyetine dönüştürülmesi, böylece Ceza Muhakemesi Kanunda belirlenen güvencelere riayet edilmeden keyfi kolluk faaliyetini hakim kılmak ve yargı denetimini ortadan kaldırmaktır. Bu nedenle söz konusu değişiklikler CMK yerine PVSK vb yasalar üzerinden gerçekleştirilmeye çalışılıyor.

Tasarıyla getirilmek istenen, hakim, savcı kararı olmaksızın hatta yazılı emir bile gerekmeden arama yapma ve keyfi biçimde kayıt dışı alıkoyma yetkisinin, şiddet ve kötü muamele konusunda son derece kötü sicili olan polis şiddetini artıracağı ve tamamen denetimsiz kılacağı açıktır.

Pakete İç Güvenlik Paketi’ adı verilmektedir, bunun iç güvenlikle, özgürlüklerle hiçbir ilgisi yoktur. AKP Grubu kendi milletvekillerine, medyaya bir doküman servis etmiş ve bunun adını ’özgürlük paketi’ vermiş. Onlara göre bunun adı özgürlük paketi. Bunu hazırlayanlar ya bunu okumadılar ya da bu dokümanla, belgeyle milleti kandıracaklarını zannediyorlar. Bu paketin adı İç Güvenlik Paketi değil polis devleti paketidir.

Kamu düzeninin polisiye tedbirlerle sağlanamayacağı konusunda yaşadığımız bunca acı tecrübeye rağmen, güvenlikçi yaklaşımlarla temel hak ve hürriyetleri sınırlamak aksine toplum devlet ilişkilerinde derin bir güvensizliğe sebebiyet verecektir. Kamu düzeni tarafsız ve bağımsız bir yargı ile suç ve suçlu ile mücadelede demokratik ölçüler içinde temel insan haklarına saygılı bir idari pratik ile sağlanabilir.

2 yılı aşkındır Sayın Öcalan’ın çabalarıyla sürdürülen çözüm sürecinin ruhuna uygun yasa yerine AKP iktidarı kendi iktidarı pekiştirmek ve sürdürmek için sözde iç güvenlik paketi adı altında yasalar çıkarmakta. Bu durum AKP çözüm önünde en büyük engel olduğu göstermiştir.

Sözde İç güvenlik paketi, Kürtlerin, Alevilerin ve demokrasi güçlerinin Türkiye’yi demokratikleştirme çabalarına büyük bir darbedir. Daha yasalaşmadan TBMM Genel Kurulu’nun güvenliğini ortadan kaldıran, başta kendi seçilmişlerimiz olmak üzere tüm muhalif kesimlere karşı saldırı ve şiddet uygulama gerekçesi olarak kullanılan sözde güvenlik paketinin geri çekilmesini istiyoruz.

Bu sözde güvenlik paketinin AKP faşizminin ayak sesleri olduğunu biliyoruz. Bütün toplumu bu yasaya karşı duyarlı olmaya, karşı çıkmaya davet ediyoruz” dedi.


Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.