Türkiye’nin birçok yerinde adalet eylemi gerçekleştiren Cumartesi Anneleri ve kayıp yakınları, Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde de adalet arayışlarını sürdürdü. İHD öncülüğünde düzenlenen eyleme çok sayıda vatandaş da destek verdi.
Eylemde 1994 yılında askerler tarafında katledilen Fetah Yaşar'ın akıbeti soruldu, faillerinin cezalandırılması talep edildi.
Eylemde ilk olarak konuşan İHD Üyesi Tayyüp Canan ;Şu anda Ankara'dan gelip aramıza katılan edebiyatçılarla bugün burada ülke genelinde barışa Çağrı yapacaktık ama ne yazıkki katleden çocukların cenazelerine katılacak var 7 Haziran seçimlerinde sonra iktidarını kaybeden AKP ve saraydan çeşitli açıklamalar geldi çözüm sürecinin bozdulaba kaldırdık denildi' dedi.
'Hükümet yetkilileri ise ancak çözüm sürecinin filmini çekerler' diye açıklamalarda bulundular. Biz kayıp yakınları ise çözüm sürecinin filmini değil barışın ve kardeşliğin filmini çekelim diyoruz. Ülkerde çeteler, mafyalar toplantılar yapıp mitingler yapıp oluk oluk kan akacak diyorlar. Ülkede çatışmasızlık sürecine geçirip Silahlar susmalı ve hayat normale dönmelidir. Artık bizler çocuklarımızın cenazelerini değil çocuklarımıza okullarda görmek istiyoruz' şeklinde konuştu.
İHD Üyesi Tayyüp Canan'ın konuşmasının ardından 1994 yılında askerler tarafından gözaltına alınıp kaybedilen Fetah Yaşar'ın akibeti soruldu.
Fetah Yaşar'ın hikayesi şöyle;
Eşim Fetah YAŞAR 32 Yaşında dört çocuk babası kendi hainde yaşayan Yurtsever bir insandı .
Yurtseverliğinden dolayı birkaç defa gözaltına alınıp sonradan serbest bırakılmıştı. Devletin o dönemdeki baskılarından dolayı çocuklarımızı Kuzey Irak (ŞILADIZI) Nahiyesine göndermişti. Kendiside sonradan kuzey Irak’a gelecekti. Bizler Kuzey Irak’a gittiğimiz gün Adaklı (Alekan ) köyüne bir operasyon düzenlendi.
Eşim aynı zamanda koyun ticareti yapmaktaydı. Eşim ve arkadaşı Şeket Kartal koyunlarına satmak için o gün koyunlarına bakmaya gitmişlerdi. Köye giden askerler o gün eşim Fetah ile arkadaşı Şevket’i gözaltına alıp, sizler PKK yardım ediyorsunuz dediler. Daha sonra ikisini orda serbest bıraktılar.
Serbest Bırakılmaları üzerine eşim ve arkadaşı Fetah koyunlarına bakmak için yine köyün arkasında bulunan koyunlarının içine gittiler. Aradan yarım saat geçmemişte köyde bulunan askerler ve Yüksekova’da kalkan helikopterler eşimin bulunduğu yöne yönelip panzerlerle ve helikopterden açılan ateşle eşimi ve arkadaşı Şevket Kartal’ı silahlarla tarayıp katlettiler.
Cenazeleri köy meydanına getirip iki PKK öldürdüklerini söylediler. Eşim Fetah ve Şevket Kartal sivil insanlardı Daha sonra cenazelerimizi panzerlerin arkasına bağlayıp Yüksekova’ya getirip çarşı içerinde panzerlerin arkasından sürükleyip dolaştırdılar. Cenazelerimizi daha sonra tabura götürüp panzerlerin arkasından dolaştırmaları yetmezmiş gibi sonra her ikisin kulaklarını kesmişlerdi.
Cenazeleri bize vermediler. Cenazelerimiz Bajerge mezarlığında askerler toprağa verdiler.
Bir yıl sonra göç ettiğimiz Kuzey Irak’ın (ŞILADIZI) nahiyesinde evimizin önünde bir bomba patladı . Orda üç kızım , iki yiğenim patlamada öldü ve oğlum ağır yaralandı.
Bizler daha sonra yine Yüksekova’ya geri döndük.
Köylülerin gözü önünde katledilen Eşim Fetah Yaşar ve Şevket Kartal katledenler hakında suç duyurunda bulunmamıza rağmen Yüksekova Savcılığı herhangi bir işlem yapmayıp katillerimiz yargı önüne çıkartmadılar.
Bizler Fetah Yaşar'ın ilesi olarak katilerin yargı önüne çıkartılıp yargılanmasın talep ediyoruz. . Biz aile olarak eşimin davasına sonuna kadar takipçisi olacağımıza söz veriyoruz.Dedi