Yüksekova'da her hafta toplanan Cuamrtesi Annelerinin eylemi devam ediyor. Sanat sokağında bir araya gelen Cumartesi Annelerine de günden güne destek çoğalıyor.
Yüksekova'nın Orman Mahallesinde meydana gelen patlamda yaşamını yitiren Welat Şedal'ın akibeti soruldu. Welat'ın akibetinin okunmasından önce, Hakkari İHD yöneticisi Muhyettin Önal süreçle ilgili bir konuşma yaptı.
04 Nisan'ın önemine dikkat çeken Önal, 4 Nisan'da Amaradan bir güneşin doğduğunu belirtti. Önal, 4 Nisan 1949'da Halfeti'nin Amara köyünde Kürt Özgürlük mücadelesinde verdiği mücadeleyle Kürtlerin uyanışına sebep olan bir liderin doğduğunu söyledi. Bu gün o liderin, yani Sayın Abdullah Öcalan'ın doğum günü. Bir buradan sesleniyoruz tekrar; Rojbunate Pîrozbe Ey Serok' dedi.
Önal'ın konuşmasının ardından Orman mahallede patlayan bombayla hayatını kaybeden Welat Şedal'ın hikayesini anlatıldı.
25.04.2000- Tarihinde akşam üzeriydi polisler tüm mahalleyi abluka altına almıştı, sabaha kadar mahallede kaldılar. Ertesi gün yani 26.Nisanda çocuğum welat (10 yaşındaydı) bana dedi ki Anne ben arkadaşlarımla beraber su kanalın arkasına pikniğe gideceğiz bana bir şeyler hazırla. Bende kendisine yemek hazırladım. Saat 12 civarındaydı. 5-Arkadaşıyla beraber evimizin arkasından geçen su kanalının arkasına pikniğe gittiler.
Çocukların gittiği yer evimize yakındı hem de polis noktasının tam karşısındaydı. Saat bir civarıydı ben dışarı çıktım çocuğum welat’a seslendim gel bir yere gideceğiz. Welat ve arkadaşları koşarak bana doğru geldiler. Yaklaşık 20 metre geldiler. Arkam dönüktü bekliyordum aniden bir patlama sesi geldi. Ben döndüğümde çocukların bulunduğu yer toz dumandı. Hızlı bir şekilde patlama yerine doğru gittim.
Bir baktım welat’ım ve diğer çocuklar kanlar içindeydi. welat’ımı kaldırdım ama sol kolu kopmuş kafası paramparçaydı. O zaman dünyam yıkılmıştı ne yapacağımı bilmiyordum. Diğer çocuklara gittim baktım on bir yaşındaki Sibel şedal de hayatını kaybetmişti. Orada bulunan diğer 4 çocuk da ağır yaralıydılar. Komşularımız geldiler kalabalık oldu polis noktası bize çok yakındı. Polisler geldiler olay yerine. Olayı İlk ben gördüğüm için polisler bana sordular. Burada ne oldu? Kimseyi gördün mü? Hayır, ben hiç kimseyi görmedim zaten olay yeri polis kontrol noktasına çok yakın ve tam karşısındadır. Bu olayı siz yaptınız dedim. Polisler bana dediler ki biz yapmadık bizim haberimiz yoktur.
Aradan bir saat geçti ilin valisi geldi olay yerine bana dedi ki ne gördün bu olayı kim yapmış olabilir. Bende valiye dedim olay yeri polis noktasına çok yakın ve dün gece sabaha kadar mahallemiz polis ablukasındaydı biz bu olayın polisin yaptığına inanıyoruz dedim. Vali gittikten sonra kaymakam ve emniyet müdürü geldiler aynı soruyu onlar da sordular bende valiye verdiğim cevapları onlara da verdim. Olayın üzerinde yaklaşık iki saat geçmesine rağmen ölen her iki çocukla birlikte dört çocuk ağır yaralıydı. Herhangi bir ambulans gelmedi. Polisler tarafından üstü açık bir pikap getirilerek her iki cenazeyi ve dört ağır yaralı çocuğu pikabın bagajına bindirilerek hastaneye doğru götürüldüler. Cenazelerimizi o günün akşamı hastanede bekletildi. Ertesi gün saat on civarında bize teslim ettiler ve aynı gün içerisinde biz cenazelerimizi defnettik. Biz akrabalarımızın ve komşularımızın isteği üzerine yaklaşık yirmi beş gün taziyemiz devam etti. Bu süre zarfında üç dört sefer kaymakam ve emniyet müdürü taziyemize gelerek her defasında bize şikâyetçi olmayın zaten çocukların yaşı çok küçük bir olaya da karıştıklarına inanmıyoruz dediler. Biz de olay ile ilgili dava açtık ve davayı kazandık ama çocuklarımızı katleden katilleri(failleri) bulunamadı. Onun için biz devlet yetkililerine sesleniyoruz: Çocuklarımızın katillerini bir an önce yakalanıp adaletin önüne çıkartılması ve hak ettikleri cezayı verilmesini talep ediyoruz.
Welatın annesi: Piruze ŞEDAL