Yüksekova İlçenin Sanat Sokağı’nda İHD öncülüğünde bir araya gelen Cumartesi Anneleri ve kayıp yakınları, 1992 yılında askerler tarafından açılan ateş ile öldürülen 10 yaşındaki Metin Kıratlı’nın faillerini sordu, sorumluların cezalandırılmasını talep etti.
Kayıp yakınlarının adalet arayışına Yüksekova Belediyesi Eş başkanı Ruken Yetişkin, Gever Demokratik Toplum Meclisi Eş Başkanı Şerafettin Dede, İl Genel Meclisi temsilcileri, sivil toplum örgütleri ve çok sayıda vatandaş destek verdi.
1 dakikalık saygı duruşu ile başlayan eylemde ilk olarak İHD Hakkari Şubesi Yöneticisi Muhyettin Önal konuştu. Önal, Yüksekova’da son zamanlarda sık yaşanan gerginliklere değinerek, “İlçe Emniyet Müdürü ile 2 defa randevu istedik. Ancak bize 2-3 gün sonra gelin dediler. Biz de artık gitmeyeceğiz. Kaymakam ile görüştük yalnız o görüşmemiz de olumlu geçmedi. İHD adına Yüksekova halkına çağrıda bulunuyoruz. Yaşanan olaylar provokasyondan ibarettir ve lütfen provokasyonlara gelmeyelim. Bu olayların hiç kimseye faydası yoktur” şeklinde konuştu.
Önal’ın ardından söz alan Gever Demokratik Toplum Meclisi Eş Başkanı Şerafettin Dede ise kamuoyunda ‘İç Güvenlik Yasası’ olarak bilinen ve polislere aşırı yetkiler veren yasanın HDP’yi bitirme yasası olduğunu ifade ederek “Bugün HDP Genel Merkezi’ne saldırı oldu. Yüksekova’da da kaç gündür halkımız tehdit altında. Devletin Yüksekova’da rehberi kalmamıştır. Kaç defadır devlete sesleniyoruz, gelin vahşetinizi görün diyoruz” dedi.
Yüksekova Kaymakamı İbrahim Çenet’in geçtiğimiz akşam kendisine ait sosyal medya hesabında yaptığı paylaşıma da tepki gösteren Dede, “Sosyal medya üzerinden yalan konuşmakla olmuyor. Kenan Evren döneminde bile yapılmayan şeyler, bugün Yüksekova’da yapılıyor” ifadelerini kullandı.
Dede’nin konuşmasından sonra söz alan Metin Kıratlı’nın abisi Sedat Kıratlı, "Kardeşim 18 Nisan 1992 tarihinde Yeşildere Mahallesi’nde evimizin karşısındaki merada koyun otlatırken, Yüksekova Komando Taburu içerisinde bulunan askeri nöbet kulübesinden açılan ateş sonucu katledildi" diyerek şu ifadeleri kullandı:
"Metin yakın mesafede ve güpegündüz hedef gözetilerek ve ortada hiçbir sebep yokken daha 10 yaşında olmasına rağmen asker kurşunuyla öldürüldü. Olayın yaşandığı tarihte gerek yapılan otopsi sonucu, gerek bilirkişi raporu ve gerek görgü tanıklarının anlatımları; askeri birliği işaret etmesine rağmen, devlet olayın üstünü çok kısa bir süre içerisinde örtmüş ve katilleri korumuştur. Bütün adli makamlara başvurduk ancak adil sonuç alamadık."
Herşeye rağmen adalet arayışında olacaklarını kaydeden Kıratlı, "Hukuki mercilere başvurduğumuz için devlet yetkilileri bize ‘Olayı fazla kurcalamayın yoksa sonunuz da oğlunuz gibi olur’ şeklinde tehditler etti. Olay sonrasında annem yaşadığı büyük acılara daha fazla dayanamayıp hastalandı ve hayatını kaybetti. Devlet şunu bilmelidir ki, biz yakınları faili belli cinayetlerle katledilen kayıplarımızın hukuk mücadelesini sonuna kadar sürdüreceğiz ve katilleri mezarda dahi olsa bir gün mutlaka gerçek adalet ve halk vicdanı karşısında mahkum edeceğiz” şeklinde konuştu.
Kayıp yakınlarının adalet eylemi, 5 dakikalık oturma eylemi ile sona erdi.