Binbaşı: İnsanlık adına bize yardım edin
Binbaşı: İnsanlık adına bize yardım edin
Yüksekova'nın Berdereş (Yeşildere) ve Oremar (Dağlıca) bölgeleri arasında kalan Şagûlord (Bostancık) köyü mevkisinde operasyona çıkan askeri konvoya HPG'liler tarafından düzenlenen saldırı ve sonrasında çıkan çatışmada yaşamını yitiren asker cenazelerini halktan teslim alan binbaşı, "Lanet olsun bu savaş sevdalılarına. İnsanlık ve Müslümanlık adına bize yardım edin. Ne olur bize yardım edin" diyor.
HPG denetimindeki bölgede askerlerin stoku tükenmiş
AKP tarafından devreye sokulan topyekûn savaş konsepti kapsamında sık sık çatışmaların yaşandığı Gever ilçe merkezinden Oremar sınır hattına giren yol güzergahında askeri araçlar yaklaşık bir bucuk aydır giremiyor. Uzun zamandır HPG ve YJA Star gerillalarının denetimi elinde bulundurduğu alanlardan geçemeyen askerler, bölgeye kurulan Doçka ve uçaksavarlar yüzünden de helikopterlerle de giremiyor. Yerel kaynakların da doğruladığı bilgilere göre, bölgedeki Dağlıca Taburu, Yeşiltaş, Rahmo ve Helane karakollarında büyük erzak, mühimmat, yakıt ve su sıkıntısı yaşanmakta. Yaşanan bu durumdan kaynaklı 6 Eylül günü bölgeye giriş noktasında bulunan Sinava köyündeki Kamışlı Karakolu'ndan bölgeye onlarca araçlık askeri bir konvoy, operasyon amacıyla Şagûlord'a girerek yolu açma girişiminde bulunuyor.
Ortalık savaş alanı
Yol güzergahında ilerleyen askeri konvoy, 14 Ağustos'ta çatışmanın çıktığı ve en az 4 askerin yaşamını yitirdiği, çok sayıda askerin yaralandığı Veregoz üçgenine kadar ilerliyor. Bu noktada üç haftadır canlı kalkan eyleminin sürdüğü Veregoz Köprüsü'ne varmadan yol üzerinde bulunan ve o günkü patlamalardan kaynaklanan çukurları zift ve kumla kapatıyor. Ardından da askeri konvoy yol güzergahı boyunca devam ediyor ve 90'lı yıllarda devlet tarafından boşaltılan Şagûlord köyü civarına geliyor. Burada önde bulunan Kobra ve Akrep tipi araçların altında uzaktan kumandalı patlayıcılar infilak ettirilmesiyle, Kobra şarampole düşerken, Akrep de yol üstünde kalıyor. İlk zırhlı araç delik deşik olurken, burada çatışmadan kaynaklı yangın çıktığı görülüyor. Etrafta askeri mühimmat, kurşunlar, bombalar, askeri malzeme ve kıyafetler, şarjörler ve zırhlı araçtan kopan parçalar çatışmanın şiddetini gözler önüne seriyor.
Zırhlı araçlar paramparça halde
Yoldaki ilk çukurun hemen yakınında ikinci bir dev çukur bulunuyor. Buraya zırhlı araçlardan kopan parçalar savrulmuş. Yine, bu alanda elektrik direkleri ve tellerinin de kopup yola düştüğü görülüyor. İlk çukurun yaklaşık 200 metre uzağında Bostancık köyü tabelasının hemen dibinde ise dev bir çukurun hemen yanında bulunan bir başka zırhlı araç görülüyor. Buradaki aracın ön ve arka kısımları koparken, yan tarafları da parçalanmış durumda. Etrafta ise askeri mühimmat ve parçalanmış zırhlı araç parçaları.
TSK, muhtarlar üzerinden cenazeleri almaya çalıştı
Etraf savaş uçakları ve tank bombardımanı ile karakollardan obüs ve havan atışlarından dolayı savaş alanına dönmüş, dağ, taş ve ormanlık alanların rastgele bombalanmış. Yerel kaynaklara göre, askerler takviye güçle bir iki defa alana girmeye çalışsa da darbe görerek geri dönmek zorunda kaldı. Daha sonra, Kamışlı Karakolu, muhtarlar üzerinden cenazeleri almak istedi. Civardaki 12 köyün muhtarını gece yarısı karakola çağıran askeri yetkililer, ilk başta muhtarları olay yerine göndermeye kalkıştı. Ancak gece yarısı 01.00'de karakola giden muhtarlara "propagandası yapılır" gerekçesiyle izin verilmedi.
Heyete 'gazetecisiz' şartıyla izin
Muhtarlar gece yarısı evlerine dönerken, dün sabah saatlerinden itibaren askeri yetkililer, köylüler üzerinden cenazeleri almak istedi. Köylülerden "tek başımıza gidemeyiz, partililer de gelsin" karşılığı üzerine aralarında HDP, DBP, Gever Demokratik Toplum Meclisi yöneticileri, çevre köyler ve ilçe merkezinden yurttaşlar bölgeye gitmek üzere yola çıktı. Bu esnada ilçe semalarında onlarca helikopter dolaşırken, askeri sevkiyatta devam etti. Heyet ve halk Kamışlı Karakolu'na vardığında tanklarla kapatılan yolda durdu ve burada "hiçbir gazeteci girmeyecek" şartıyla yol açıldı. Bu esnada konvoyun içindeki 4 gazeteci askerler tarafından geri çevrildi ve bölgeye girmelerine izin verilmedi. Halk dışında sadece DİHA'nın eşlik ettiği konvoy, karakolun hemen arkasında bulunan 40 araçlık dev askeri kirpinin yanında geçerek, 10 kilometre uzaklıkta bulunan olay yerine ulaştı.
Halk cenazeleri büyük bir özenle taşıdı
Bölgeye giden halk asker cenazelerini birer birer büyük bir özenle araçlara taşıyor. Kimi anneler sık sık "Katil Erdoğan, bu canlar senin yüzünden yitip gitti" diye ağıt yakıyor. İlk araçtaki cenazeleri araçlara taşıyan halk, ikinci araca doğru yola çıkıyor. Yurttaşlar omuzlayarak taşıdıkları asker cenazelerinin üstünü ise teşhir edilmesin diye yanlarında getirdikleri örtüler ve ağaç dalları ile kapatıyor. Bu esnada ikinci aracın bulunduğu yere Yeşiltaş Karakolu'ndan askerler sivillerin bölgede bulunmasından faydalanarak girmeye çalışıyor. Bundan sonra yaşananlar yasak nedeniyle kayda alınamıyor.
Binbaşıdan isyan: Lanet olsun bu savaş sevdalılarına
Sivillerin de araya girmesiyle Kamışlı Karakolu'ndan 20 adet kirpi, bir vinç, bir araç taşıyıcısı, bir tank, bir kepçe ve 4 adet kobra tipi zırhlı aracın içerisinde bulunan askerler araçların yanına kadar geliyor ve kimi askerler halkla beraber gözyaşı döküyor. Asker cenazelerini gören bir binbaşı, "Lanet olsun bu savaş sevdalılarına. İnsanlık ve Müslümanlık adına bize yardım edin. Ne olur bu şehitlerimiz için bize yardım edin" diyor. Ardından sivil araçlardaki cenazeleri de askerlere teslim eden halk, çatışma bölgesinden ayrılıyor. Ardından zırhlı araç konvoyu ve askerler de HPG denetimindeki alandan çıkıyor.
16 asker yaşamını yitirdiyse neden 40 battaniye verildi?
Bölgedeki köylülerden alınan bilgilere göre, burada yaşamını yitiren 16 askerin dışında, Mêrgezer alanında çıkan çatışmada ise 15 asker yaşamını yitirdi. Yine, kimi köylüler de askerlerin Yeşiltaş Karakolu'na 40 battaniye götürdüğünü söyledi, nitekim muhtarlara da 40'a yakın battaniye teslim edilmişti. Bir başka yerel kaynak ise kendileriyle görüşen askeri yetkililerin ölü ve kayıp asker sayısının 50'ye yakın olduğunu söylediğini aktardı. DİHA