Kentsel ve kırsal yerler için hesaplanan yoksulluk sınırlarına göre, kentsel yerlerde bu oran yüzde 13.9 iken, kırsal yerlerde yüzde 15.7 oldu.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2011 yılına ait Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırmasının sonuçlarını açıkladı. İstatistikler Türkiye"de zengin olan küçük bir azınlığın Türkiye gelirlerinde en büyük payı aldığını ortaya koydu. Verilere göre, eşdeğer hane halkı kullanılabilir gelirlere göre oluşturulan yüzde 20'lik gruplarda, en yüksek gelire sahip son gruptakilerin toplam gelirden aldığı pay yüzde 46.7 iken, en düşük gelire sahip ilk gruptakilerin toplam gelirden aldığı pay yüzde 5.8 oldu. Gelir dağılımı eşitsizlik ölçütlerinden katsayısı bir önceki yıla göre 0.002 puan artış ile 0.404 olarak tahmin edildi. Katsayı, kentsel yerleşim yerleri için 0.394, kırsal yerleşim yerleri için ise 0.385 olarak tahmin edildi. Gelirin nüfusa dağılımındaki eşitsizliğin grafik gösterimi olan Lorenz eğrisi de bir önceki yıla göre gelir dağılımında önemli bir değişim olmadığını eğrilerdeki çakışma ile gösterdi.
En düşük gelir bölge illerinde
Hanehalkı başına düşen ortalama yıllık kullanılabilir gelir 24 bin 343 TL iken, ortalama yıllık eşdeğer hanehalkı kullanılabilir gelir ise 10 bin 774 TL oldu. İstanbul Bölgesi 14 bin 873 TL ile ortalama yıllık eşdeğer hanehalkı kullanılabilir geliri en yüksek olan bölge durumunda oldu. Bunu, 12 bin 924 TL ortalama gelir ile Ege Bölgesi izledi. En düşük ortalamaya sahip bölge ise 5 bin 418 TL ile bölge illerinde oldu. Eşdeğer hanehalkı kullanılabilir gelirleri kullanılarak çeşitli göreli yoksulluk sınırları (eşdeğer hanehalkı kullanılabilir medyan gelirin yüzde 40, yüzde 50, yüzde 60 veya yüzde 70'ine göre) hesaplanıyor. Eşdeğer hanehalkı kullanılabilir medyan gelirin yüzde 50'si dikkate alınarak belirlenen yoksulluk sınırına göre nüfusun yüzde 16.1'i yoksulluk riski altında. Kentsel ve kırsal yerler için hesaplanan yoksulluk sınırlarına göre, kentsel yerlerde bu oran yüzde 13.9 iken, kırsal yerlerde yüzde 15.7 oldu.
Türkiye yoksullaşıyor
Dört yıllık panel veri kullanılarak hesaplanan "sürekli yoksulluk" oranı, son yılda ve önceki üç yıldan en az ikisinde de yoksulluk riski altında olanlar olarak tanımlandı. Sürekli yoksulluğun hesaplanmasında eşdeğer hanehalkı kullanılabilir medyan gelirin yüzde 60'ı dikkate alınıyor. Buna göre, 2009 yılında sürekli yoksulluk riski altında olanların oranı yüzde 17.3 iken 2010 yılında bu oran yüzde 18.5 oldu. DİHA
TÜRKİYE'DE YOKSULLUK ARTIYOR
TÜRKİYE'DE YOKSULLUK ARTIYOR
Yüksekova Güncel Yüksekova Güncel
Yaşam
TÜİK'in 2010 yılına ilişkin Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırmasına göre, nüfusun yüzde 16.1'i yoksulluk riski altında.