Yüksekova Güncel

'Özgürlük olmadan gelmeyeceğim'

Yaşam

Serêkaniyê'ye bağlı Til Mihîsim Xerbî bölgesinde 7 Haziran'da DAİŞ çeteleriyle yaşanan çatışmada yaşamını yitiren YPG'li Şemdin Eye (Serhildan Dêrik), 1990'da dünyaya geldi, 3 yıl sonra köyleri ateşe verildi, ailece Adana'nın yolunu tuttu, tarlalarda çalıştı, kömür üretip sattı. Bir yandan ailesine maddi destek verdi bir yandan da gençlik çalışmasını yürüttü.

2011 yılında YPG'ye katılan Eye, Rojava'daki direniş cephelerinde 5 yıl savaştı. Eye'nin, sık sık telefonla görüştüğü annesi, Adana'dan sınıra geldi, kendisini görmek istedi. Eye, "özgürlük olmadan gelmeyeceğim" deyip annesinin isteğini geri çevirdi. 

Mardin'in Derik ilçesine bağlı Bağarası (Mezra Gerî) köyünde 1990 yılında dünyaya gelen ve Serêkaniyê'ye bağlı Til Mihîsim Xerbî bölgesinde 7 Haziran'da DAİŞ çeteleriyle yaşanan bir çatışmada yaşamını yitiren YPG'li Şemdin Eye (Serhildan Dêrik), Çiftçi bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. 1993 yılında PKK'lilere destek verildiği gerekçesi Mezra Gerî köyü boşaltılmak istendi. Köylüler karşı çıktı ama köydeki bütün evler ateşe verildi. Alevler arasında kalan köyde Eye kaybolur ve annesi Sadiye Eye yaşanan bombardıman ve alevler arasında oğlunu bulmak için mücadele eder. Eye'yi bulduğu sırada yeniden doğmuş gibi olduğunu belirten anne Eye, o günkü mutluluğunu "Onu bulunca dünyalar benim olmuş gibiydi" diyerek anlatıyor. 

Tarım işçiliği ve kömür karası bir yaşam

Köylerinin yakılması ile zorla göç ettirilen Eye ailesi, çoğu aile gibi tarım işçisi olmak için Çukurova'nın yolunu tuttu. Çukurova'ya geldiklerine Mersin ve Adana'da farklı yerlerde kurdukları sazlıklarda mevsimlik tarım işlerinde çalışan Eye ailesi, daha sonra mangal kömürü üretimi ve satışını yapar. Dört yıl boyunca oradan oraya savrulan Eye ailesi, Adana'nın Dikili Mahallesi'ne yerleşir ve burada yaşamını sürdürür. 

Aile sürekli baskı altındaydı

Ancak Adana'ya yerleştiklerinde hiçbir şey bekledikleri gibi olmaz. Devletin ötekileştiren, baskı ve asimilasyon politikaları ile karşı karşıya kalan aile, sürekli evlerine yapılan baskınlarla sindirilmeye çalışılır. Öyle ki yaşadıkları baskı sonucunda Eye ailesinin erkekleri arasında cezaevi süreci yaşamayan hiçbir erkek ile soruşturma geçirmeyen tek bir kadın kalmaz. 

2011 yılında YPG'ye katıldı

Okula yazdırılan YPG'li Eye, okuldan uzaklaştı ve kendi çabaları ile öğrendiği okumayı geliştirerek, siyasi kitaplara yöneldi. Eye yaşı ilerledikçe ailesine de yardımcı olmak için bir kömür ustası haline geldi. Uzun yıllar ailesi ile birlikte kömür üretimi yapan Eye, gençlik içinde aktif çalışmalar yürüttü. Suriye ve Rojava'da yaşanan gelişmeleri yakından takip eden Eye, 2011 yılının ortalarında PKK saflarına katılmak için çıktığı yolda Rojava'ya geçti ve YPG saflarına katıldı.

YPG'li Eye ile anılarını anlatan anne Sadiye Eye, oğlunun sürekli kendisine özgürlükten, mücadeleden bahsettiğini aktararak, "O daha küçücük yaşında mücadele aşkı ile büyüdü. Çevresinde herkes Onun duruşuna saygı gösterir. Onu severdi" dedi. 

'Görmek istedim ama özgürlük daha önemli'

Anne Eye, oğlu ile sürekli telefonda görüştüklerini belirterek, "Hep bana bir hediye almak istediğini söylerdi. Rojava'ya ilk gittiğinde arıyor, diyordu 'Ana burada güzel fistanlar var. Çok güzeller sana bir tane göndereceğim' ama sonrasında da göndermesinin zor olduğunu söyleyerek, üzülüyordu" dedi. Kobanê'de DAİŞ çeteleri ile yaşanan yoğun çatışma sürecinde sınıra gittiğini belirten anne Eye, "Aradım sınırda olduğumu söyledim. Gelmesini, bir kere yüzünü görmek istediğimi söyledim. Ama o gelemeyeceğini söyledi ve şehitlerin kanı üstüne yemin etti. Özgürlük olmadan gelmeyeceğini söyledi. Onun yemininin ardından ben de artık gelmesini istemedim hiçbir zaman" dedi. DİHA
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.