Bir süre burada tedavi gören Girgin, ardından Ege Üniversitesi Hastanesi'ne gönderildi. Kızlarının hastalığı devam ederken Girgin Ailesi, memleketleri olan İzmir'in Dikili İlçesi'ne taşındı. Aile kızları Hande'yi bir kez de Ege Üniversitesi Hastanesi'ne götürdü. Buradaki tahlil ve tetkikler sonucunda Hande Girgin'e bağışıklık sisteminin vücuda giren yabancı moleküllerle savaşmak için ürettiği protein bazlı bazı antikorların neden olduğu alerjik durum olarak bilinen 'İmmunoglobulin E' teşhisi konulup, Pediatrik Kemik İliği Transplantasyon Ünitesi'nde (KİT) tedaviye başlandı.
Bir yıl sonra benzer sıkıntılar Hande Girgin'in kardeşi Nur Girgin'de de görülmeye başladı. Nur Girgin'in de Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi'nde tedavisine başlandı. Doktorlar, bu süreçte Hande'nin yürüme ve işitme kaybı yaşamaya başlaması üzerine her iki kardeşin de sağlığına kavuşması için kök hücre nakli yapılmasına karar verdi. Bunun üzerine iki kızın, anne, baba ve diğer kardeşlerinden kan örnekleri alındı. Ancak, iki kızın yakınlarının donörlük için istenilen düzeyde olmadığı belirlendi. Bunun üzerine dışarıdan uygun ilik aranması için çalışma başlatıldı. Ancak, bir sonuç alınamadı. İki kardeşin hastalığının bu sürede daha da ilerlemesi üzerine tam olarak istenilen düzeyde olmasa da mecburiyetten Hande'ye annesi 42 yaşıdaki Sunay Girgi, kardeşi Nur'a ise Gümüşhane Üniversitesi İşletme Fakültesi 1.'inci sınıf öğrenci olan, ancak hasta kardeşinin bakımına yardımcı olmak için kaydını donduran ablası 21 yaşındaki Zeynep Girgin'den kök hücre nakli yapıldı. Ancak, her iki kardeş de buna rağmen tam sağlıklarına kavuşamadı. Ablasına göre daha erken teşhis konulması nedeniyle Nur'un durumun daha iyi olduğu belirtildi.
Haftanın 3 günü her iki kızını da kendi imkanlarıyla Dikili'den İzmir'e hastaneye götüren baba Kader Girgin, artık dayanacak güçleri kalmadığını belirtip, yetkililer ve yardımseverlerden destek istedi. Çaresiz baba Girgin, altın madenindeki işinden kızlarının tedavisiyle uğraşabilmek için iki yıl önce emekli olmak zorunda kaldığını vurgulayıp, "1600 lira emekli maaşı alıyorum. Tek gelirimiz bu. 500 lira ev kirası ödüyorum. Emekli ikramiyemle bir ev alabilmek için kredi çekmiştim. Ancak, evi alamadığımız gibi, bu para da çocuklarımın tedavisine gitti. Bu nedenle kredi borcu da ödüyorum. Kalan parayla da ancak kıtkanaat geçimimizi sağlayabiliyoruz. Dört yıldır, çocuklarımın sağlık problemleri nedeniyle zor günler yaşıyoruz. Bu nedenle eşim de ben de çok yıprandık. Tek isteğimiz, evlatlarımızın tekrar sağlığına kavuşması. Bunun için yardım bekliyoruz" dedi.