Bodrum'da muhasebeci Fatma Kılıç geçen 11 Mart akşamı kullandığı 48 VU 033 plakalı motosikleti ile işinden eve dönerken, önündeki Ali Karadal yönetimindeki 48 TM 6951 plakalı yolcu minibüsüne arkadan çarptı. Beyin kanaması geçiren evli ve bir çocuk annesi Fatma Kılıç, Bodrum Devlet Hastanesi yoğun bakım ünitesinde yaklaşık bir hafta yaşam mücadelesi verdi, ancak beyin ölümü gerçekleşti. Kılıç'ın ailesi ve yakınları organlarını bağışladı.
Kılıç'ın böbreklerinden biri İzmir Kent Hastanesi'ne getirildi. Bu bağış bir dramı, büyük bir çaresizliği gözler önüne serdi. Bu bağış, 1996'da böbrek yetmezliği tanısı konulan, 10 yıl idare edip 2006'dan bu yana diyalize mahkum bir hayat süren Uşaklı Akın Kuzu'nun hayatını değiştirdi. Böbrek nakli 21 Mart'ta Opr. Dr. Işık Özgü başkanlığındaki ekip tarafından gerçekleştirilirken, yaşadıklarının “mucize" olduğunu belirten Kuzu, dramını gözyaşları içinde anlattı. Kardeşi Aziz Kuzu'nun moral verdiği Akın Kuzu şunları söyledi:
ARKADAŞIM VAZGEÇTİ, YIKILDIM
“Diyalize bağlandıktan sonra hayatım kabusa döndü. Bir hapis hayatı yaşamaya başladım. Ne yediğini ne içtiğini biliyorsun, diyalize girerken. Her şey yasak; her şey kısıtlı. Diyalizle birlikte kadavra listesine yazıldım. Bağış beklemeye başladım. Sonra canlı verici aradım. Ailemde tek kişi uymadı. Çok yakın bir arkadaşım gönüllü olunca dünyalar benim oldu. Etik kurula başvurduk. Etik kurul kabul etti, arkadaşımdan böbrek alacaktım. Hastaneside nakil için 22 Mart gününe randevu verdiler. Ama nakil günü yaklaşırken arkadaşım vazgeçtiğini söyledi. Annesi engel olmuş, 'sütümü sana helal etmem' demiş. Söyleyecek bir şey yok, ama yıkıldım. Makineden kurtulacağımı düşünürken, hayal kurarken umutlarım bir anda tükendi. Çok üzüldüm. Hiç beklemediğim bir anda bağış çıktığı haberi geldi. Canlıdan 22 Mart'ta nakil olacaktım, 21 Mart'ta bağış böbrek takıldı. Bu mucize değil de ne? Artık kana kana su içebiliyorum. Bunu da bağışa borçluyum. Böbreğiyle bana hayat veren kişiye rahmet, acılı ailesine sabır diliyorum. Bu nakille yeniden doğdum, yepyeni bir hayat beni bekliyor. Hayata bundan sonra çok sıkı sarılacağım."Dha
Kılıç'ın böbreklerinden biri İzmir Kent Hastanesi'ne getirildi. Bu bağış bir dramı, büyük bir çaresizliği gözler önüne serdi. Bu bağış, 1996'da böbrek yetmezliği tanısı konulan, 10 yıl idare edip 2006'dan bu yana diyalize mahkum bir hayat süren Uşaklı Akın Kuzu'nun hayatını değiştirdi. Böbrek nakli 21 Mart'ta Opr. Dr. Işık Özgü başkanlığındaki ekip tarafından gerçekleştirilirken, yaşadıklarının “mucize" olduğunu belirten Kuzu, dramını gözyaşları içinde anlattı. Kardeşi Aziz Kuzu'nun moral verdiği Akın Kuzu şunları söyledi:
ARKADAŞIM VAZGEÇTİ, YIKILDIM
“Diyalize bağlandıktan sonra hayatım kabusa döndü. Bir hapis hayatı yaşamaya başladım. Ne yediğini ne içtiğini biliyorsun, diyalize girerken. Her şey yasak; her şey kısıtlı. Diyalizle birlikte kadavra listesine yazıldım. Bağış beklemeye başladım. Sonra canlı verici aradım. Ailemde tek kişi uymadı. Çok yakın bir arkadaşım gönüllü olunca dünyalar benim oldu. Etik kurula başvurduk. Etik kurul kabul etti, arkadaşımdan böbrek alacaktım. Hastaneside nakil için 22 Mart gününe randevu verdiler. Ama nakil günü yaklaşırken arkadaşım vazgeçtiğini söyledi. Annesi engel olmuş, 'sütümü sana helal etmem' demiş. Söyleyecek bir şey yok, ama yıkıldım. Makineden kurtulacağımı düşünürken, hayal kurarken umutlarım bir anda tükendi. Çok üzüldüm. Hiç beklemediğim bir anda bağış çıktığı haberi geldi. Canlıdan 22 Mart'ta nakil olacaktım, 21 Mart'ta bağış böbrek takıldı. Bu mucize değil de ne? Artık kana kana su içebiliyorum. Bunu da bağışa borçluyum. Böbreğiyle bana hayat veren kişiye rahmet, acılı ailesine sabır diliyorum. Bu nakille yeniden doğdum, yepyeni bir hayat beni bekliyor. Hayata bundan sonra çok sıkı sarılacağım."Dha