Op.Dr.İlhan Serdaroğlu,''Stres, anemi, lupus gibi sistemik bağ doku hastalıkları, kullanılan bazı ilaçlar, hormonal ve mevsimsel değişiklikler, beslenme problemleri, ağır diyetler, blumia, protein/kalori eksikliği, demir, kalsiyum, çinko ve esansiyel amino asit eksikliği, malabsorbsion (barsak ve sindirim problemleri), A vitamini fazlalığı, genel anestezi, duygusal durum bozuklukları saçlarda “telojen effluvium” denilen duruma sebep olabilirler. İlaç kesildiğinde, stres yok olduğunda ya da beslenme problemi düzeldiğinde dökülme durur ve saçlar yeniden çıkar.''diye belirtti ve sözlerine şöyle devam etti:''Hamilelikte saçların yaklaşık \%95 kadarı anajen faza geçer ve saçlar gürleşir, sayısı artar.
Doğumdan 3 ay sonrasında kadınların yaklaşık 1/3 ya da yarısı kadarında telojen effluviuma bağlı saçlarda dökülme görülebilir. Bu durum geçicidir ve saçlar tekrar normale döner.''dedi.
Op.Dr.İlhan Serdaroğlu son olarak sözlerine şunları ekledi:''Kronik telojen effluvium, teşhisi zor koyulan bir klinik durumdur ve saç dökülmesi en az 6 ay devam eder. Kadınları genellikle 30-60 yaşları arasında sıkıntıya sokabilen bu durum, aniden ve belli bir sebep olmadan günde 150-700 tel saç dökülmesine neden olabiliyor. Telojen effluvium \%90 kendiliğinden 6 ay ile 6-7 yıl arasında bir sürede geçer. Tam kellik oluşturmaz fakat şakak bölgesinde kişiden kişiye değişen oranlarda geçici bir incelmeye sebep olur. Telojen effluvium görülen kişilerde yaşam boyunca bu durum \%40 oranında tekrarlayabilir ve saçlar yine dökülebilir.''diye ifade etti./İha