HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ ve beraberindeki heyet cemevi yönetimi ve üyeleri tarafından, cemevi önünde ve salona girerken alkışlarla karşılandı.
Hacı Bektaş-ı Veli Anadolu Kültür Vakfı Cemevi Başkanı Özgür İnce, Yüksekdağ'a ve HDP'ye ziyaretlerinden dolayı teşekkür etti, "Bu ziyaretlerin, bir araya gelmelerin süreklileşmesini istiyoruz" dedi.
Yüksekdağ, coşkulu alkışlar eşliğinde konuşmasını yapmak üzere ayağa kalktı ve dakikalarca alkışların bitmesini bekledi.
'BUGÜNE BİRLİKTE DİRENEREK GELDİK'
Türkiye'de Alevilerin ve Kürtlerin direnerek bugüne geldiklerini, haklarını kazandıklarını söyleyen Yüksekdağ, cemevlerinin devrimcilerin, mücadeleci güçlerin direnişi ile kurulduğunu söyledi. Özellikle '90'lı yıllarda direne direne, çatışa çatışa cemevlerinin savunulduğunu hatırlatan Yüksekdağ, "Buraya direnişle geldik, bugün de yaşanacak saldırılara yine birlikte karşı çıkacağız" diye belirtti.
Alevi halkının katliamlarla aynı zamanda da direnişlerle dolu olduğunu vurgulayan Yüksekdağ, şunları söyledi: "Alevi halkımız, demokratik bir hareket yaratarak kendisini büyüttü. Mücadelesi sırasında karşısındaki karanlık zihniyeti gördü. Bu karanlık zihniyetin şimdiki tarifi AKP'dir. Direnişle, varlığını kazanma mücadelesi durağan değildir. Karanlık odaklara karşı mücadelemiz sürekli olmalıdır. Çünkü onlar her gün bize saldırıyor."
Yüksekdağ, "Ezilenler halklar, devrimciler, mazlumlar, yoksullar yerinde durmamalı, birleşmeli ve zulmü birlikte yenmeli" fikrinin HDP'yi yönlendirdiğini kaydetti.
'HDP 72 MİLLETE AYNI NAZARDA BAKIYOR'
"Çok rahatlıkla söyleyebilirim, HDP Alevidir" diyen Yüksekdağ, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Çünkü Alevi felsefesi gibi 72 millete aynı nazarda bakıyor. Binbir rengi ve çiçeği aynı derecede sever ve kucaklar. O nedenle içimizdeki Sünnisi, Ermenisi, Ezidisi, Süryanisi, inananı inanmayanı aynı zamanda Aleviyiz der."
'ARTIK HALKLAR DEVLETİN DEĞİL, GERÇEĞİN GÖZÜYLE BAKIYOR'
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde "Köşk için değil, halklar için siyaset" dediklerini ifade eden Yüksekdağ, Erdoğan ve İhsanoğlu'nun halklar için siyaset yapmadığını söyledi. Halkın, kendine alternatif olarak görmediği bu adaylara "Demirtaş" diyerek güzel bir yanıt verdiğini belirten Yüksekdağ, daha sandık başına gidilmeden, düne kadar devletin gözüyle bakan insanların değişimi HDP'de gördüklerini kaydetti. HDP ve Demirtaş'a desteğin her geçen gün arttığına işaret eden Yüksekdağ, "Artık halklar devletin gözüyle değil, gerçeğin gözüyle bakıyor. İşte bu yüzden Demirtaş ikinci alternatif durumuna geldi. Bu nedenle artık Sayın Demirtaş'a HDP'nin adayı demiyoruz. Çünkü destek HDP'nin gücünü aştı, büyüdü."
'SOKAKLARDA KAZANAN GÜÇ, SEÇİM SANDIKLARINDA DA HAK ETTİĞİNİ ALACAK'
"Önümüzdeki aydınlığı gördük, artık hiç bir zorluk bizi tutamaz" diyen Yüksekdağ, "Sokaklarda kazanan bir gelenek seçim sandıklarında da hak ettiği başarıyı alacak" diye belirtti.
Ortadoğu'da yaşanan gelişmelere de değinen HDP Eş Genel Başkanı Yüksekdağ, AKP'nin de desteklediği IŞİD çetesinin Rojava'da Kürt, Alevi, Süryani ve Arap halklarını katlettiğini hatırlattı. Halkların kurdukları devrim ordusuyla saldırılara karşı direndiğini söyleyen Yüksekdağ, katliamı kınadı, "Bu devrim yürüyüşüne omuz vermeliyiz" dedi.
HDP'nin yeni yaşam şiarıyla yola çıktığını vurgulayan Yüksekdağ, Alevilerin bu yeni yaşamın kuruluşunda önemli bir güç olacağına inandığını söyledi.
'BU ÜLKEDE DİKTATÖRLÜĞÜN KURULMASINI ENGELLEYECEK TEK GÜÇ HDP'DİR'
Yüksekdağ, konuşmasının ardından soruları yanıtladı. İkinci tura kalınmaması durumunda ne yapacakları yönündeki soruya, şu yanıtı verdi: "İnanmadan hiçbir işe başlanamaz. Biz inanıyoruz çıktığımız yola, inanarak da ilerliyoruz. Son bir yılda yaşananlar halkımızın bilincini değiştirdi. Kazanmak ve kaybetmek ölçüsü bizim bakımımızdan köşke çıkmak değildir. Bizim kazanma ölçümüz halkımızı kazanmaktır. Güçlük bir enerji yarattık. İkinci tura kalacağımıza inanıyoruz. Erdoğan'ın milli şefliğini kurmasına biz engel olacağız. Bu ülkede diktatörlüğün kurulmasını engelleyecek tek güç HDP'dir."
HDP Eş Genel Başkanı Yüksekdağ, buradan halk toplantısına katılmak üzere Söke'ye geçti.