Yüksek Seçim Kurulu’ndan (YSK) sandıkların taşınması hakkında çıkacak olası bir olumlu kararı sonrasında seçim boykotu kararının Merkez Yönetim Kurulu’nda (MYK) tartışılacağını açıklayan Bilgen’in açıklamalarından satırbaşları şöyle:
‘Böyle bir kararı vereceğini düşünmüyoruz’
“Daha seçimlere bir ay varken sandık taşıma kararı çıkartmak demek, katılım hakkının engellenmesi demektir. YSK’nin aklıselim davranarak bu kararı iptal etmesini bekliyoruz. Bu, sistematik bir baskı oluşturma hamlesi ve YSK’yi buna mecbur bırakan gelişmeler yaşanıyor.
“Türkiye’de birlikte yaşam eğer hâlâ bir anlam ifade ediyorsa, bunun yolu birlikte yönetmeyi de kabullenmektir. Biz YSK’nın böyle tehlikeli bir kararı vereceğini düşünmüyoruz. Çünkü bu karar fiilen darbenin tamamlanması anlamına gelir.
“Şu anda seçime girmeme ihtimalimizi düşünmek bile istemiyoruz çünkü HDP’yi siyaset dışına itmenin arkasından hangi sonuçları doğuracağını bu ülkede her kesimden insan kestirebiliyor. Biz inadına barış, inadına HDP, inadına öncelikli yaşam diyeceğiz ve bunun için gerekli her şartı zorlayacağız.
‘Bir tehdit değil, uyarı’
“Bizim YSK’nin kararına göre HDP’nin seçim boykotu kararı alabileceğine yönelik söylemimiz bir tehdit değil, uyarıdır. Hayatın gerçeği budur. Eğer insanlara siyaset yapma hakkı tanımazsanız, bunun neye hizmet edeceği, hangi koşulları doğuracağı bellidir.
“Biz, her şeye rağmen sağduyunun egemen olmasını tavsiye ediyoruz. Bunu kabullenip ona göre adım atmalılar. Herkes bilmeli ki şimdiye kadar doğuda ve batıda en zor şartlarda zulüm altında bile Kürtler gidip oylarını kullandı. Şu an HDP’nin seçime girip girmemesi büyük bir mesele gibi gözüküyor ancak öyle bir karar alınırsa, en küçük durum bu olur. Bu gibi durumlarda ülke iç savaşı bile tartışabilir.”İmc