Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, partisinin grup toplantısında konuştu.
Demirtaş, “Dokunulmazlık mı diyorsunuz? 80 milletvekili arkadaşımla birlikte, yarın dokunulmazlıklarımızın kaldırılması için biz kendimiz için dilekçe veriyoruz parlamentoya. Siz var mısınız? Haydi bakalım siz korkmuyorsanız dokunulmazlıklarınızı hep birlikte kaldıralım” dedi.
Demirtaş’ın konuşmalarından satır başları şöyle:
MHP’ye eleştiri
“Hani Bilal’i istiyordunuz? Bak Bilal’i alamadınız, hilali verdiniz.”
“Bize ‘terörist’ diye seslenenler bizzat bu ülkeyi ateşe atmışlardır. PKK ile barış yapmış bir Türkiye, PKK silahlı tehdidinden çıkmış bir Türkiye nasıl nefes alırdı bir düşünün. Bunlar ahlakende doğru, toplumsal olarak da yapılabilirlerdi. Yapmadılar, çünkü ‘400 vekile ihtiyacımız var’ diyorlardı. ‘Verin huzur içinde yaşayın’ diyorlardı.
Biz barajı aştığımızda nasıl çılgınlıklarla karşılaşacağımızı biliyorduk. Diyarbakır, Adana, Mersin saldırıları, Diyadin saldırıları bunların hepsi çılgınlıkların başlangıcı.”
‘Vatan savunması değil, saray savunması’
“Evladı askerde olan, polis anneleri… Bunların hepsi bizim de evlatlarımız. Anneler babalar bilmelidir bu evlatları vatan savunması için ölüme göndermiyorlar, saray savunması için gönderiyorlar. Vatanımız ortak vatansa, hep beraber el ele savunalım. Bunu 1071’de de yaptık, sonrada şimdi yine yapalım. Ama kimse şimdi bir partinin çıkarı, hele hele bir kişinin çıkarı için savaşmamızı istemesin. Sizler de ana babasınız, onları bir sarayın çıkarına kurban etmeyelim. Ortada bir vatan sorunu yok, ortada bir sarayın savunulması sorunu var.”
‘Suruç katliamını yapan özel gladyo örgütüdür’
“Cenazeler maalesef geliyor, dağdan, kasabadan geliyor, camiden, cemevinden kalkıyor. Oyun öylesine kurulmuş ki, PKK’liler ölecek, askerler ölecek ve bütün bunların sorumlusu HDP’de olacak. Tüm bunlar kurdukları kirli örgütün, gladyonun yaptığı şey. Bu devleti de kullanıyor, kendi özel örgütü var, bütçesi, parası var. Örtülü örgütü de var.
İstihbarat doğrudan kendisine akıyor, özel bilgiler ona akıyor, ona bağlı özel yargı, medya, kirli savaş, sosyal medya trolleri var. Bunların hepsini devreye sokuyor. Gençliğe, sendikalara baskınlar, HDP’ye komplo. Bunun startı Suruç’ta verildi. Suruç katliamını yapan özel gladyo örgütüdür. IŞİD’in içerisine önceden sokulmuş ya da hizmet eden bir zavallı, Türkiye’nin 31 gencini katletti.”
‘Suruç saldırısında 4 mesaj’
“Suruç’taki saldırı ile 4 mesaj verildi. Birinci mesaj gençlereydi. ‘Rojava Devrimi ile Kobane ile HDP etrafından kenetlenirseniz ‘sizi paramparça ederiz’ dediler.
Türkiye toplumuna seslenildi: ‘HDP ile devam ederseniz paramparça ederiz’.
HDP’ye seslenildi, ‘böyle devam ederseniz sizi paramparça ederiz.’
Kendilerini IŞİD mağduru haline getirdiler. IŞİD mağduru oldu ya, ama kendisi tek bir aileyi arayıp başsağlığı dilemedi.”
‘Türkiye toplumu sesini yükseltmezse tezgah sürecek’
“Tezgah çok açık, Türkiye toplumu bu açık tablo karşısında tavır koyamazsa, sesini barıştan yana yükseltme cesaretini gösteremezse bu kirli tezgah sürecek. Ama hep birlikte ‘biz sana savaş yaptırmayacağız’ dersek, ‘derhal iki taraflı ateşkes yapılsın, biz evlatlarımızı yerde bulmadık, sizin saray saltanatınız için doğurmadık dersek’ değişir. Onların derdi oydur oy. Oylarının düştüğünü görürlerse, değişirler.
Bu ülkenin cumhurbaşkanı PKK’nin silahsızlanmasını engellemiştir, önlemiştir.”
‘Bize saldıranlara bakın, gerçekleri göreceksiniz’
“HDP bu ülke için büyük bir şanstır, Ortadoğu’daki barış için büyük bir şanstır. Bize saldıranlara bir bakın. Bütün gerçekleri daha iyi göreceksiniz. Demokrasiden söz edenlere, ileri demokrasi diyenlere bir bakın. Gazi Cemevi’nde bir genç kadının cenazesi kaldırılmadı. İbadethaneyi adeta ayaklar altına alırcasına insanlara saldırıldı. 13 cenaze Habur Sınır Kapısı’ndan alınmıyor. Kobane’de onuruyla direnmiş, o sizin tecavüz çetelerine karşı savaşan gençlerin cenazeleri. Urfa’da 60 kişi gözaltına alındı. Bir genç açık araziye götürülmüş, boğazına torba geçirmişler ve ‘Biz IŞİD’iz demişler’, mezar kazdırmışlar. Bunlar 90’larda değil, geçen hafta yaşandı. AKP iktidarı döneminde, ileri demokrasi safsatasında.
‘El ele vermezsek, bir gün asker, bir gün gerilla, bir gün kadın…’
“Biz el ele vermezsek, bir gün asker, bir gün gerilla bir gün kadınların cenazelerini kaldıracağız. Omuzlarımızda cenazelerin ağırlığı, onlar saltanatlarını sürdürecek.
Aklın yolu birdir. Eğer biz halkımıza barış sözü verdiysek, bunun gereğini yerine getireceğiz. Vicdanlarımız, halk, siyasi ahlakımız bize bunu emrediyor. Ne olursa olsun barış dilinden taviz vermeyeceğiz. Kışkırtacaklar, tahrik edecekler ama asla taviz vermeyeceğiz.”
Dokunulmazlıkların kaldırılması
“13 yıldır millet diyenler, bugün darbe hükümeti kurmaya çalışıyor.
7 Haziran’dan sonra Recep Tayyip Erdoğan darbesi yapılmıştır, şu an sivil cunta rejimi vardır.
Hep birlikte “Sana Savaş Yaptırmayacağız” dersek biter. Oy kaybettirdiğini görürse vazgeçer. Yaşamları oydur”
Parti kapatma
“Partileri halk açar, halk kapatır. Bugün bize yüzde 13 oy vermiş olanlar yarın yüzde 1 de verebilir, saygı duyarız, partimizi kapatılmış sayarız. Dokunulmazlık mı diyorsunuz? 80 milletvekili arkadaşımla birlikte, yarın dokunulmazlıklarımızın kaldırılması için biz kendimiz için dilekçe veriyoruz parlamentoya. Siz var mısınız? Haydi bakalım siz korkmuyorsanız dokunulmazlıklarınızı hep birlikte kaldıralım
Bizim korkacak çekinecek bir şeyimiz yok. Çalmadık, çıpmadık, öldürmedik, ihanet etmedik, neysek ortadayız. Yargı senin emrinde, buna rağmen, haydi 550 milletvekilinin dokunulmazlığını kaldıralım. Kendi dokunulmazlıklarımızın kaldırılmasına evet oyu kullanacağız. Sizden korkan sizin gibi olsun. Azrailin can dağıttığını nerde gördük ki zaten?
Biz halkımıza bel bağladık, halkımıza umut bağladık.”
‘Bedeli neyse biz ödeyeceğiz’
“Zorlu bir süreç bizi bekliyor. Biz görev insanıyız, dava insanlarıyız. Eğer inançlarımız, değerlerimiz doğrultusunda birbirimize kenetlenerek, sokaktan, tarladan, fabrikadan birbirimize inanarak barış için mücadele edersek değişeceğiz. Asla gözlerimizde tereddüt görmeyecekler. Değil diz çökmek, göz kırptığımızı dahi görmeyecekler. Aramızda, Ermeniler, Süryaniler, Araplar, Türkler, Kürtler, kadınlar, gençler, akademisyenler var. Türkiye toplumu neyse bizi o oluşturuyor.
‘Türkiye’yi AKP ve saray cuntasından kurtaracağız’
“Bedeli neyse biz ödeyeceğiz, halkımıza bedel ödetilmesine izin vermeyeceğiz. Biz ne dağdakinin ne de polisin, askerin öldürülmesine izin vermeyeceğiz. Bedel ödemek için halkımızdan güç aldık.
Türkiye’nin barış mücadelesi, özgür yarınları kazanacak. Yeter ki nasıl bir duyu ile HDP etrafında birleştiğimizi unutmayalım. Dik duracağız. Türkiye’yi AKP cuntasından, Saray cuntasından kurtaracağız. Onları durduracağız.
Biz, sana bu ülkede savaş yaptırmayacağız.”