Yüksekdağ, HDP’nin kazandığı mevzilerib iktidar tarafından hazmedilemediğini belirterek, “Başarılarımıza katlanamadılar. Parlamentodaki temsiliyetimizi kabul etmiyorlar. Kapatma tehditleri ve siyasi soykırım operasyonları ile bu iradeyi kırmaya çalışıyorlar. Bu halkın kendi mahallesinde yaşamak istemesine, kendi kendini yönetecek demokratik bir kurum inşa etmesine tahammül edemiyorlar. Siz bu halka tahammül etmezseniz, halk da size tahammül etmez. Halktan zorla rıza alma zamanı bitti artık” diye konuştu.
Soruşturmalar
Yüksekdağ konuşmasında özetle şunlara değindi:
“Siz kimsiniz? Faşistsiniz. Biz kimiz? Biz bu halkın siyasetçileriyiz. Bu halkın bütün öncüleri, bu saldırılar karşısında boyun eğmez. Bizler sizin bu çürük çarık, miladı geçmiş operasyonlarınızla teslim alınamadığımız için bu halk mücadelesi bu kadar kararlı biçimde ilerliyor. Bu halk, kelleyi koltuğunun altına almış sizin üzerinize yürüyor. Bunu unutmayın. Tek birimiz kalsak bile, o bir kişi anında binler, onbinler olur. Bunu çok iyi bilin. Böylesine saldırılarla bu siyasi iradesi asla ve asla geriletemezsiniz.
8 ay boyunca işledikleri suçlar onları helak etmeye yeter. Ey akılsızlar! Sizin yaptıklarınızı yapan hangi diktatör ayakta kaldı? Saddam mı, Miloseviç mi, Hitler mi kaldı? Siz de kalmayacaksınız.”
Sokağa çıkma yasakları
“Genelkurmay Başkanı, sanki bölge savaşına girilmiş gibi, kendi halkına karşı yürütülen operasyonun başına geçti. Haritaya bakıp savaş gösterisi yaptı. İşte bu kadar acınacak hale geldiniz. Öldüre öldüre bitiremediğiniz gençleri yenebildiniz mi?
Kadının sahiplendiği direniş asla yenilmez. Özyönetim direniş alanlarında, kadınlar, tankla, topla kurşunla saldıranlara karşı mahallesini evini terk etmiyor. Tek bir kadın, toplarla yıkılan, yerle bir edilen evinin duvarlarının taşlarını elleriyle toplayıp bir duvar yapıp, arkasında durmaya devam ediyorsa, bu direniş yenilmez.”
Özyönetim bütün Türkiye’nin birliği anlayışıdır. Bize ‘Bölücü’ diyorsunuz, bölücünün önde gidenisiniz.”
‘Bahar gelecek’
“Merkezi yönetimin yetkilerinin tek bir kişinin elinde toplanmasına, bu diktatörlük organizasyonuna karşı halkımızın yerelden katılımcı yeni bir demokratik organizasyonun geliştirilmesi gerekiyor. Bizler de bunun programını öneriyoruz. Zemheri günlerden geçiyoruz. Ama bahar gelecek, kadınların direnişi ile gelecek.” İMC