Yüksekova Güncel

Kılıçdaroğlu: Bu seçimde CHP'ye Oy Vermek Zorundasınız

Politika

1 Kasım'daki seçim vaatlerini açıklayan CHP lideri, iş dünyasına seslendi: Üretmek, çalışmak, düşüncelerinizi özgürce dile getirmek istiyorsanız CHP'ye oy vermek zorundasınız.

 CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ATO Kongre Merkezi'nde partisinin Seçim Bildirgesi ve Aday Tanıtım Toplantısı'na katıldı.Kılıçdaroğlu, 1 Kasım genel seçimleri için 'Önce Türkiye' başlıklı seçim bildirgesini açıklıyor.

227 sayfadan oluşan 'Önce Türkiye' başlıklı seçim bildirgesi Kasım 2015'te "Zor Zamanların Partisi CHP Özgürlük, Hukuk Devleti ve Demokrasi", "Üreten, İş İmkanı Sağlayan, Rekabetçi Ekonomi ve Herkesi Kapsayan Büyüme", "Dayanışma ve Sosyal Adalet", "Yurttaş için Nitelikli Kamu Hizmeti", "Doğa ve Kent Hakkı", "Yurttaş ve Değer Temelli Dış Politika", "Bilgi Toplumuna Doğru", gibi ana başlıklar yer alıyor.

İLK 100 GÜNDE YAPILACAKLAR

CHP iktidarının ilk 100 gününde yapmayı vaat ettiği konular şöyle sıralandı:

"Emeklilere Ramazan ve Kurban Bayramı'nda birer maaş ikramiye,
Aile Sigortası Kanunu TBMM'den çıkacak,
Kamuda taşeron işçiliğe son verilecek, mevcut taşeron işçiler kadroya alınacak,
Kredi kartı ve tüketici kredisi borçlarında faizlerin en az yüzde 80'nin silinmesine dönük düzenleme yapılacak,
Siyasi Ahlak Yasası çıkacak,
TBMM'de kesin hesap komisyonu kurulacak,
Passolig uygulaması kalkacak,
Üniversite mezunlarının okurken aldıkları kredilerin geri ödenmesi iş buluncaya kadar ertelenecek."

YÜZDE 10 SEÇİM BARAJI 1 YIL İÇİNDE KALKACAK

CHP iktidarında ilk 1 yılında yapılacaklar ise şöyle sıralandı:

"Çiftçiye mazot 1 lira 80 kuruştan verilmeye başlanacak,
Asgari ücretin vergisi kalkacak, net asgari ücret 1500 liraya çıkacak,
Esnafın emekli aylığından kesilen Sosyal Güvenlik Destek Primi kaldırılacak,
Yüzde 10 seçim barajı kalkacak,
Bir yıl içinde öğrencilerin yurt sorunu çözülecek,
Teşvik sistemi değişecek, katma değeri yüksek üretimi özendiren sektörel teşvik politikası uygulanacak,
Vergi ve sigorta borcu olmayan KOBİ'lerin ödedikleri vergi ve sigorta primi kadar sıfır faizli krediye erişimini sağlayacak düzenleme çıkarılacak,
Vahidi fiyat uygulamasına son verilecek, orman köylüsü sigortalı işçi statüsüyle çalıştırılacak. Böylece emeklilik hakkı kazanacak."

Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından satır başları şöyle:

"7 Haziran seçimlerinin üzerinden 5 ay geçti. Bu seçim bildirgesini gençlere adıyorum. Bu seçim bildirgesinin ana omurgasını umudumuz olan gençler oluşturuyor. Gençleri yarının umudu olarak görüyorum ama gençler bugünün de ortaklarıdır.

Bu seçim bildirgesini tarım işçilerine adıyoruz. Kaybettiğimiz gencecik fidanlarımıza adıyoruz. İşsizlikten bunalmış, işsiz gençlerimize adıyoruz bu seçim bildirgesini. Üniversitelerimizde okuyan sorunları çözülmemiş gençlere adıyoruz.

Büyüklerin kabahatlerinin faturasını gençler ödediği için gençler diyoruz. Bugün ülke nüfusunun yarısı gençlerden oluşuyor. Gençlerin hiçbir sorununu çözmediler. Gençleri biz baştaşı yapacağız. 6 milyon 62 bin üniversite öğrencisinden söz ediyorum. Mevcut yurtlar ihtiyacın yüzde 10'unu bile oluşturmuyor.

Gençleri olağan şüpheli sınıfından çıkaracağız. Onları olağan şüpheli olarak değil olağan yurtsever olarak göreceğiz. Gençlerden beklediğim bir şey var. Biz bu gençlerden ne bekliyoruz. Siyasete ilgi gösterin. Siyaseti dinazorlardan temizleyin.

Eğer sizler siyasete girerseniz bugün Türkiye'de yaşananların hiçbirisi olmaz. Yüzde 10 gençlik kotasını getirdik. Gelin kurultaya oranı yükseltin size destek vereceğim. Siyasete girin aktif unsur olarak öne çıkın. Biz size ne vaadediyoruz. Hiçbir partinin yapmadığını yaptık. CHP'nin internet sitesine girin ve partiye üye olun önünüzde hiçbir engel yok.

İŞ GARANTİLİ EĞİTİM

İşsizlik geleceğin de sorunu. İş garantili eğitim yapacağız. 3. sınıftan itibaren fabrikalarda stajları yapacaksınız, mezun olduğunuz gün işiniz hazır olacak. Bizim getirdiğimiz düzende oğlunuz kızınız asla işsiz olmayacak.

TAŞERON İŞÇİLERE KADRO

Geçen seçim bildirgesinde de söz vermiştim sözümün arkasındayım, taşeron işçilerin tamamı kadrolu olacak.

"ASGARİ ÜCRET NET 1500 TL OLACAK, SÖZÜM SÖZ"

Asgari ücretle çalışanların yüzde 80'i genç. Sevgili gençler size sözüm söz, asgari ücret CHP iktidarında net 1500 lira olacak. Mali disiplini bozmadan bu işi çözeceğiz, herkes rahat yaşayacak.

"BİBER GAZI OLMAYACAK"

Bir ülkede diktatöre diz çöktüren gençler sizinle övünüyoruz ve gurur duyuyoruz. CHP iktidarında bütün meydanlar sizin olacak. Biber gazı CHP iktidarında olmayacak. Yasakalar da kalkacak. Gençler özgür bir ülkede olmanın havasını teneffüs edecekler. Özgürlüğü sağlayacağım.

1 yıl içinde hiçbir üniversitelinin yurt sorunu olmayacak. Her anne baba benim oğlum kızım güvenli bir ortamda okuyor diyecek.

"PASSOLİG'İ KALDIRACAĞIM"

Gençler maça gitmek istiyor ama gidemiyor. Sözüm söz Passoligi kaldıracağım. Gençler rahat rahat maça gidecek. İstedikleri sloganı kaldıracak.

"YÖK'Ü KALDIRACAĞIZ"

YÖK belasını kaldıracağız. Öğrencilerin üniversite yönetiminde söz hakkı var. Eğitimi parasız yapacağız. Gençler için düşündüğümüz her şey ülkenin geleceği için alınmış bir karardır.

"LİSEKART'I GETİRECEĞİZ"

Lise son sınıf öğrencilerinin öğrenim harcamalarına yönelik "lisekart" uygulamasını getireceğiz.

"TUZAĞA DÜŞMEYİN"

Gençler sakın tuzağa düşmeyin. Eğer gelip birisi size inanç üzerinden siyaset yaparsa bilin ki bu ülkeye en büyük ihaneti yapandır. Etnik kimlik, dini inanç üzerinden siyaset... Bu tuzağa düşmeyin. Yaşam tarzı üzerinden de ayrışmaya son vereceğiz. Bunları reddedin ve bütün toplumu kucaklayın. Etnik kimlik, inanç ve yaşam tarzı üzerinden siyaset önümüzdeki en büyük tehlikedir.

Bölgenin sorunlarını en iyi analiz eden parti CHP. Devlet yönetiminde en iyi kadrolar CHP'de.

Her kuruşun hesabını yaptık. Uygulanması mümkün olmayan projeleri seçim bildirgesine almadık. 5 ay önce seçim bildirgesini burada açıkladık. Neden bir daha seçim sandığına gidiyoruz. Koalisyon kurulacaktı buna kim engel oldu. Seçimden çıkan sonuç neydi? Halk başkanlık sistemini kabul etmediğini söyledi.

13 yıldır tek başına yönetiyorlar, tek başına yönetmeye izin vermiyorum. Bunu en yii okuyan parti hangisi. Sizin oyunuzu en iyi okuyan parti CHP'dir. Oyuna saygı göster. Hemen seçim demedik. Bu seçimde sloganımız "Önce Türkiye." Biz bir sonraki seçimi düşünmedik. Elinizi vicdanınıza koyun ve öyle oy kullanın. Çıkan sonucu değerlendirdik ve yeni bir anlayışla yol almamız gerektiğine karar verdik.

"MHP'NİN MALUM TAVRI NEDENİYLE GERÇEKLEŞMEDİ"

Bütün bu toplantılardan sonra dedik ki, ülkenin koalisyona ihtiyacı var. Koalisyon nasıl olur. 14 madde halinde koalisyon maddelerini belirledik ve kamuoyuyla paylaştık. Bizim gönlümüz yüzde 60'lık bloğun hükümeti kurmasından yanaydı. Ama MHP'nin malum tavrı nedeniyle bu gerçekleşmedi. 10 gün görüştükten sonra bize erken seçim hükümetini kuralım dediler. Milli iradaye duyduğumuz saygı nedeniyle bunu kabul etmedik. O zaman seçim ne olacak? Seçimden sonra aynı tablo çıkarsa bir daha mı uzlaşamayacağız? Bunu gayet açık şekilde ifade ettik.

KOALİSYON HÜKÜMETİ NEDEN KURULAMADI?

Koalisyon hükümeti neden kurulamadı. Neden kurulamadı? Biliyorsunuz herhalde? Bilmiyor musunuz?

"SARAY'DA OTURAN ZATIN BASKISINI OMUZUNDA SIRTINDA DÜŞÜNCESİNDE HİSSEDİYORSA O KİŞİ LİDER OLAMAZ"

Eğer bir siyasi lider, özgür iradeye sahip değilse, eğer bir siyasi lider kendi iradesini bir başka iradeye ipotek ettiyse o lider koalisyon kuramaz ve o ülkeyi yönetemez. Tablo bu.

Saray'da oturan zatın baskısını omuzunda sırtında düşüncesinde hissediyorsa o kişi lider olamaz. Lider vesayeti reddeden kişi demektir. Özgürce karar alan kişi demektir. Arkadaşlarıma söyledim, "görüşmelerde ne soruyorlarsa bütün samimiyetinizle cevap verin." Ve görüşmelerin tamamını tutanaklara aldık. Çünkü biz zaman zaman bize yöneltilen iftiralardan çok rahatsızdık. Bakın tutanakları aldık kimse bize yönelik eleştiri dile getirmiyor. Varsa eleştiri, bizim söylediklerimiz kamuoyunu rahatsız edecek söylemlerse zaten çoktan paylaşırlardı. Bu nedenle koalisyon gerçekleşmedi.

"MİLLİ İRADEYİ BİR KİŞİNİN DUDAĞINDAN ÇIKAN SÖZ OLARAK KABUL EDİYORLAR"

Ülkenin cumhurbaşkanı meydan meydan dolaşıp "400 vekil verin, vermezseniz bu tablo çıkar" dedi. Toplumun önüne acı kan ve gözyaşı şantaj malzemesi olarak konmuştur. Şimdi buradan, bütün vatandaşlarıma sesleniyorum. CHP olarak biz üstümüze düşen görevleri yerine getirdik, kıl payı kadar saygısızlığımız yoktur. Ama onlar senin iradeni kabul etmediler. Önüne bir şantaj tablosu koydular, ya oy verirsin ya ben hep seçime giderim diye. Çünkü onlar milli iradeyi bir kişinin dudağından çıkan söz olarak kabul ediyorlar. Ben milli iradeyi senin iraden olarak kabul ediyorum.

"EĞER KOALİSYON KURULSAYDI EMEKLİLERİMİZ İLK İKRAMİYELERİNİ ALMIŞ OLACAKLARDI"

Eğer koalisyon kurulsaydı. Geçen kurban bayramında emeklilerimiz ilk ikramiyelerini almış olacaklardı. Halka ne söz verdiysek, tamamını kendilerine söyledik. Bunlar bizim olmazsa olmazlarımızdır. Ne veriyoruz emekliye zaten? Asgari ücretliye ne veriyoruz? Bizi işverenlere şikayet ettiler, CHP'ye niye karşı çıkmıyorsunuz diye? Aslında iktidarsız olan bir iktidar, tablo bu.

"NEDİR O BEŞ TEMEL SORUN?"

Bir ilki daha başardık. Dedik ki ülkenin beş temel sorununa çözüm üretmemiz gerekiyor. Nedir o beş temel sorun?

Bir, Türkiye'de demokrasinin hukukun üstünlüğü. İki, ekonomi. 13 yılda buraya getirdiler. Üç, dış politika. Dört, eğitim, ve beş toplumsal barışımız yani Kürt sorunu. Şimdi buradan diğer siyasetçilere sormak istiyorum. Bizim dışımızda, Türkiye'nin beş temel sorununu dillendiren başka bir siyasi parti var mı? Herkes bir ucundan tutuyor. Oysa sorunu bileceksiniz. Neden bizim seçim bildirgelerimiz örnek alınıyor? Çünkü bunları yapacak kadroları yok, bilgileri yok, birikimleri yok. Bilgi birikim ve kadro sadece ve sadece CHP'de var.

Hukukun üstünlüğü… Eğer siz 12 Eylül darbe hukukunu değiştirmezseniz hangi demokrasiden söz edeceksiniz? Darbe hukukunu tahkim ederseniz hangi demokrasiden söz edeceksiniz? Yargı bağımsızlığının olmadığı ülkede demokrasiden mi söz edeceğiz? Bir kişi konuştuğu zaman bütün savcıların harekete geçtiği ortamda demokrasiden mi söz edeceksiniz? Lise öğrencilerinin hapse atıldığı ülkede demokrasiden mi söz edeceksiniz?

"YÜZDE 10 SEÇİM BARAJINI KALDIRACAĞIZ"

"Ben anayasaya uymuyorum, anayasayı bana uydurun" denilen bir ülkede demokrasiden mi söz edeceksiniz? Yasama yargı ve yürütme organlarının, güçler ayrılığı ilkesini getireceğiz. Yüzde 10 seçim barajını kaldıracağız, YÖK'e tamamen sona erdireceğiz. Anayasayı değiştireceğiz. Eşit yurttaşlığı getireceğiz. Hiç kimse etnik kimliğinden ötürü ötekiyim diye düşünmeyecek. Siyasi ahlak yasası getireceğiz. Her kuruşun hesabını siyasetçi vermek zorundadır.

"KESİN HESAP KOMİSYONUNU KURACAĞIZ"

Ödenen vergiyi vatandaş ödüyor. Gençlerimiz de ödüyor, otobüse binerken vergi ödüyorlar. Vergi ödüyorsam, verginin nerelere harcandığının hesabını vermek zorunda. Kesin hesap komisyonunu kuracağız.

"CUMHURBAŞKANI, BAŞBAKANDAN GİZLİ ÖRTÜLÜ ÖDENEĞİ NASIL KULLANACAK?"

İki örtülü ödenek kullanan makam var. Biri cumhurbaşkanlığı, biri başbakan. Cumhurbaşkanı, başbakandan gizli örtülü ödeneği nasıl kullanacak? Ne için kullanacak? Aklınız kabul ediyorsa bir sorun yok. Ya böyle bir şey olmaz diyorsanız elinizi vicdanınıza

"TAMAMINI ÇÖP SEPETİNE ATACAĞIZ"

Bu garabete beraber son vereceğiz. Can ve mal güvenliğinin olmadığı bir yerde üretim olmaz. Demokrasinin olmadığı bir yerde üretim olmaz. İş adamının elinde vergi sopasıyla üretim olmaz. Makul şüpheyle iş adamını, öğrenciyi, genci içeri atacaksın. Dosyaya gizlilik kararı koyacaksın, avukat savunamayacak. Kaldıracağız bunları. Tamamını çöp sepetine atacağız.

Benim insanım neden üçüncü sınıf demokrasiye layık olsun? Neden bu ülkenin insanları düşüncelerini özgürce dile getirmesinler? Düşünceyi kabul eder etmeyiz, ama mutlaka birinci sınıf demokrasiyi getireceğiz.

"BU SEÇİMLERDE CHP'YE OY VERMEK ZORUNDASINIZ"

Ayrıca eğer Türkiye bölgesinde ve dünyada saygınlık kazanmak istiyorsa birinci sınıf demokrasiyi getirmek zorundadır. Yabancı sermaye Türkiye'den kaçıyor. Neden? Mal güvenliğimiz yok. Hatta bazı Türk işadamları şirketlerinin merkezlerini yabancı ülkeye taşıdılar. Buradan iş dünyasına da sesleniyorum. Bu seçimlerde CHP'ye oy vermek zorundasınız. Üretmek istiyorsanız, çalışmak istiyorsanız, düşüncelerinizi özgürce dile getirmek istiyorsanız oy vermek zorundasınız. Ha vermeseniz ne olur? Bize bir şey olmaz, biz maaşımızı alırız. Nasıl olsa vergiyi sen ödüyorsun, dert senin derdin olacak. O derdi çözmek istiyorsan, demokrasi istiyorsan CHP iktidarında CHP'yi açık yüreklilikle açık net eleştirme özgürlüğüne kavuşmak istiyorsan oyunu CHP'ye vereceksin.

EKONOMİ

Bunlar bunu görmüyor, göremiyorlar. Türkiye ekonomisi "orta teknoloji" ve "orta gelir" tuzağına yakalanmış durumdadır. 10 bin Dolar olan kişi başına milli gelir 9 bin dolara düştü. Teknoloji? İleri teknoloji yok. Katma değeri yüksek ürün yok. Üretemiyoruz, çakıldık kaldık. Güven endeksi yerlerde sürünüyor, güvenmiyorlar. Türkiye iyi yönetilmediği için, iki başlı bir yönetim olduğu için Türkiye toparlanamıyor. Toparlamak mı istiyorsun adres belli. Adres CHP.

Bakın size Haziran 2015'ten rakamlar vereyim.

Tüketici kredisi ve Kredi kartı borcu: 396 milyar TL.
Bankalara borcu bulunan vatandaş sayısı: 24 milyon 800 bin. Bunun adı iyi ekonomi mi?
Bankaların takibe aldığı kişi: 2 milyon 600 bin. İcra dairelerinden kaçıyor bunlar, yakalanıp içeri atılmayalım diye.

Son 7 yılda vatandaşların Tüketici kredisi ve kredi kartları için bankalara ödediği faiz: 205milyar TL.

"DOLAR 3 LİRAYI GEÇTİ, KİM İKTİDARDA?"

Ne diyorlardı? Sakın ha CHP'ye oy vermeyin, iktidar olursa dolar fırlar. E dolar 3 lirayı geçti, kim iktidarda? CHP'ye oy vermeyin sakın faizler fırlar… E faizler fırladı kim iktidarda? Biz bunları biliyorduk. Kendisi sorun olan bir siyasal iktidar sorunlara çözüm bulamaz.

"EKONOMİDE EN İYİ KADROLAR BİZDE"

Vatandaş borç batağında. Kim borç batağından kurtaracak? Bir daha sorayım vatandaşı kim kurtaracak? Buradan tüketici kredisi ve kredi kartı borcu dolayısıyla sizin omuzlarınıza yüklenen faizlerin en az yüzde 80'ini silme sözü veriyorum. Diyorlar ya nasıl? Şimdi diyemiyorlar. Biz dünya uygulamalarına da baktık, hiç endişe etmeyin. En az yüzde 80 diyorum. Ekonomide en iyi kadrolar bizde. Türkiye'yi krizden çıkaran kadrolar şu an CHP'de.

"EĞER SEN BORCUN DAHİ OLSA HASTANELERDE İNSANCA TEDAVİ OLMAK İSTİYORSAN, OY VERECEĞİN TEK PARTİ VAR CHP"

Esnaf kardeşim, o da beni dinlesin. Çalışıyor, emekli oluyor. Emekli maaşıyla geçinemiyor, dükkanda devam edecek. Vay sen misin devam eden, sosyal güvenlik destek primi kesiliyor. Esnaf kardeşim, maaşını tam almak istiyorsan oyunu CHP'ye vereceksin.
Prim borcu olan esnaf… Sağlık hizmeti alamıyor yasak. Böyle bir kanun çıkardılar. Eşine de bakmıyorum diyor. Eğer sen borcun dahi olsa hastanelerde insanca tedavi olmak istiyorsan, oy vereceğin tek parti var CHP.

"CUMHURİYET TARİHİNİN EN BÜYÜK BÜROKRATİK DEVRİMİNİ YAPACAĞIZ"

Buradan bürokrasi konusunda yapacağımız bir değişiklikten söz ediyorum. Cumhuriyet tarihinin en büyük bürokratik devrimini yapacağız. Bir iş veren düşünün. Yanında çalıştırdığı işçiler için beyannameyi SGK'ya veriyor. Vergiyi gelir idaresine, işçilerin beyanlarını da veriyor. Esnaf da iki ayrı yere veriyor. Niye iki ayrı yere veriyorlar? Milyonlarca kağıt harcanıyor. Milyonlarca harcamalar yapılıyor. Biz bütün gelirleri sadece ve sadece gelir idaresi başkanlığının toplayacağı bir düzenleme yapacağız. En büyük kağıt tasarrufunu gerçekleştirmiş olacağız. Bir yere muhatap olacaklar. Yeminli malimüşavirler, muhasebeciler sizin de eliniz rahatlayacak.

"MAZOTU SADECE DOLARDAKİ ARTIŞ NEDENİYLE 1 LİRA 80 KURUŞTAN VERECEĞİZ"

Ve çiftçi kardeşim. Ekonomide biliyorum sorun olduğunu. Mazotu sana 1,5 liradan vereceğimizi söylemiştim. Çiftçi kayıt sistemine göre. Kimin ne kadar ekeceği, ne kadar yakıt kullanacağı belli. Buna göre mazotu sadece dolardaki artış nedeniyle 1 lira 80 kuruştan vereceğiz. Her kuruşu hesaplıyoruz.

Bugüne kadar orman köylüsüyle ilgili hiçbir şey denmedi. Kişi başına gelirin en az olduğu kesimdir orman köylüleri. orman genel müdürlüğü kaçak işçi gibi çalıştırır onları. Bu uygulamaya son vereceğiz, orman genel müdürlüğü seni çalıştıracak, sigortalı yapacak ve sen çalışacaksın ve zamanı geldiğinde emekli olacaksın. San bu hakkı biz vereceğiz.

Bir ülke nasıl güçlü olur? Bir ülkenin gücü üretmesiyle olur. Eğer üretmiyorsanız güçlüTürkiye olmaz. Tüketen hiçbir toplum güçlü olmamıştır. Saygınlık kazanmamıştır."

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.