Talimatını Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın verdiği, AKP hükümetinin de yürüttüğü gözaltı operasyonlarına bir tepki de Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Selma Irmak ve HDP Diyarbakır Milletvekili Feleknas Uca'dan geldi. Suruç'ta yaşanan katliamdan sonra Türkiye'nin bir gerilim hattına girdiğini belirten Irmak, "Suruç'ta yaşanan katliam bir musibet değil bir sonuçtur. Bir an ortaya çıkmış bir şey değildir. Hükümetin gerçekleştirmiş olduğu politikaların soncudur. DAİŞ'in ateş açması ve ardından TSK'nin karşılık vermesi ile şu an Türkiye'den doğru fiili olarak Suriye'ye bir savaşın başlandığını söyleyebiliriz" dedi.
'Operasyonlar sıcak temasın sağlanmasına dönüktür'
Seçim öncesi ve sonrasında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sürekli olarak Suriye'ye savaş açma çabası içinde olduğunu belirten Irmak, bu durumun hayırlara vesile bir durum olmadığını söyledi. Irmak, "Bu yaşananlar Türkiye'yi Ortadoğu bataklığına çeken bir durumdur. Suruç olayı olduğunda şunu demiştik, Suruç olayı, tekil bir olayın olmadığını, bunun komplike bir olay olduğunun altını çizmiştik. Şimdi KCK operasyonlarına benzer bir operasyonun gelişmesi, PKK ile fiili ateşkesin ortada kalkması birbirinden bağımsız olmadığını düşünüyoruz. Şu anda yaşananlar fiili ateşkesin bitirilmesinin yanı sıra sıcak temasın da sağlanmasına dönük bir girişimdir" dedi.
'Benzeri operasyonları 2009'da da gördük'
KCK'nin "Gözaltı ve tutuklama bizim için misillenme gerekçesidir" açıklamasını hatırlatan Irmak, bu haliyle devam etmesi durumunda Türkiye'yi önümüzdeki günlerde kaosun beklediğini ifade etti. Operasyonlarda Türkiye ve Kürdistan'da 297 kişinin gerekçesiz gözaltına alınmasının kabul edilemez olduğuna işaret eden Irmak, bu sürecin benzerini 2009 KCK operasyonlarında gördüklerini söyledi. Irmak, şöyle devam etti: "2009'da da seçim sonrasında olumlu bir atmosfer oluşturmuştu. O dönemin Cumhurbaşkanı Gül, 'Güzel şeyler olacak' demişti. Ama hemen ardından 14 Nisan günü birden bire 52 ilde eş zamanlı bir operasyon başlatılıp yurttaşlar gözaltına alınıp tutuklandı. Şimdi de aynı şeyi görüyoruz. Seçimden sonra kazanılmış bir zafer var. Pozitif bir atmosfer, çözüm için bir ortam oluşurken, kamuoyu çözüm arayışı beklerken, bir kaosun ve gerginliğin üretildiğini kamuoyunun bilmesi gerekir. Bu gerginlik siyasal iktidar tarafından yaratıldı. Bu böyle gerginlik üzerinden de operasyonlarla cadı avı yaratıldı. Biz böyle bir yaklaşımı kınıyoruz. Sonuç alıcı bir yöntem olmadığını biliyoruz."
'Operasyonlara karşı hamle geliştirmek zorundayız'
Yaşanan gözaltı operasyonlarına ve saldırılara karşı politik bir hamle geliştirmek zorunda olduklarını belirten Irmak, şunları kaydetti: "HDP, Kürt siyaseti ve devrimciler olarak gözaltı, tutuklama furyası, savaşa karşı bir politik hamle geliştirmek gerekiyor. Gözaltı furyası ile genç arkadaşlarımızı, çocuklarımızı etkisiz kılmak içindir. Bunların arkası gelecek. Meclis'te farklı ittifaklar var, onları kırıp geçmek zordur. Ama bizim esas aldığımız toplumsal ittifaktır. Toplumsal ittifakı yan yana getirmenin tam zamanıdır. Bugün değil de ne zaman diye sormak gerekir? Türkiye devrimcileri, ileriyi düşünen, inşa etmek isteyen ve Kürdistanlı halkların tamamı toplumsal bir mutabakat koalisyonunu kurarak savaş ve kirli oyunlar karşısında durmalıyız. Gözaltı furyasına karşı da böyle bir mücadele başlatılmalıdır."
'Erdoğan'ın çözümü gözaltı, tutuklama, katletme ve patlamalardır'
Operasyonların HDP, DBP ve yurtsever Kürt ve Türkiye devrimci halklarına karşı yapıldığını belirten HDP Diyarbakır Milletvekili Feleknas Uca, "Bu operasyonlar, Kürt hareketine karşı operasyonlardır. Bizim yurtsever halkımıza karşı intikam alıyorlar. Şimdi de erken seçim tartışılıyor, bu tutuklamalarla halkı korkutmak, Türkiye'yi kaos ortamına sürüklemek istiyorlar" dedi.
Yaşananların halklar için tehlike oluşturduğuna dikkat çeken Uca, bu operasyonlarla AKP'nin erken seçim öncesinde 400 milletvekilini almak için ve tek başına iktidar olmak amacıyla yapıldığını hatırlatarak, "Erdoğan'ın çözümü de, gözaltı, tutuklama, katletme ve patlamadır. Bunları zaten gerçekleştiriyorlar. Arkadaşlarımızı katlediyorlar, gözaltına alıyorlar ve şehrin ortasında katlediyorlar" şeklinde konuştu.
'Halklar ayağa kalkmalı'
AKP'nin seçim öncesinde söylediklerini şimdi pratikte uyguladığına işaret eden Uca, "Kürt halkı 90'lı yıllarda bunları yaşamış. Hiçbir şey değişmemiş. Sadece isim değişmiş. 90'larda JİTEM adıyla yapılıyordu, şimdi de DAİŞ adına yapılıyor. Kürt, Türk halkı ayağa kalması lazım. Barış isteyen insanlar seslerini yükseltilmesi lazım. Türkiye de yaşayan barışsever insanlar için son fırsattır. Ya barış olacak ya da bu ülke kaosa gidecek. Bu son günlerde yaşananlarla kaosu görüyoruz" dedi.
AKP'nin provokasyonlarına dikkat çeken Uca, tarihte 297 kişiyi gözaltına alıp da demokrasiden bahseden ilk devletin Türkiye olduğunu söyledi. Uca, "Bir günde 5 bin polis ile alanlara çıkıp, halka operasyon yapıyor. 1980'lerde çıkan görüntü şimdi de ortaya çıkıyor. Tek fark tankların sokaklara girmemesidir. Erdoğan'ın başkan olması için, AKP'nin iktidar olması için bu operasyonlarla halk bedelini ödüyor. Türkiye gündemi değiştirip, DAİŞ'e zemini hazırlıyor" şeklinde konuştu.
Uca, 26 Temmuz'da İstanbul'da gerçekleştirilecek "Büyük Barış Yürüyüşü"ne katılım çağrısında bulundu. DİHA
Irmak: Operasyonlara karşı yan yana gelme zamanı
Irmak: Operasyonlara karşı yan yana gelme zamanı
Yüksekova Güncel Yüksekova Güncel
Politika
Gözaltı ve tutuklamaların fiili ateşkesin bitirilmesi anlamına geldiğini ifade eden DTK Eşbaşkanı Selma Irmak, KCK'nin "Gözaltı ve tutuklama bizim için misillenme gerekçesidir" sözünü hatırlatarak, "HDP, Kürt siyaseti ve devrimciler olarak gözaltı, tutuklama furyası, savaşa karşı bir politik hamle geliştirmek gerekiyor. Bizim esas aldığımız toplumsal ittifaktır. Toplumsal ittifakı yan yana getirmenin tam zamanıdır. Bugün değil de ne zaman diye sormak gerekir?" dedi.