Yüksekova Güncel

Irmak: Kürt halkının gündemi özyönetimdir

Politika

DTK Eşbaşkanı ve HDP Hakkari Milletvekili Selma Irmak, infaz ve gözaltıların yaşandığı, birçok yerin "özel güvenlik bölgesi" olarak ilan edilmesiyle insanların göçe zorlandığı ve her gün sokağa çıkma yasaklarının ilan edildiği bir atmosferde seçimden söz etmenin çok zor olduğunu belirterek, Kürdistan halkının can güvenliği sorununu yaşadığı yerde halkın gündeminin seçim değil özyönetim talebi olduğunu söyledi.

 7 Haziran seçiminin ardından devreye sokulan savaş konsepti ile çatışmalar tırmandırılırken, birçok merkezde katliamların yanında "özel güvenlik bölgeleri" adı altında yurttaşlar göçe zorlanıyor. Kürdistan kentlerinde polis ve askerlerin halka yönelik saldırıların dozajı her geçen gün artarken, DTK Eşbaşkanı ve Hakkari Milletvekili Selma Irmak, seçim güvenliğine ilişkin DİHA'ya konuştu. 
'Bu atmosferde seçimden söz etmek çok zor'
Irmak, Kürdistan'da 90'lı yılları aşan bir savaş konseptinin devrede olduğuna dikkat çekerek, devlet terörünün amacının halkı sindirmek ve göç ettirmek olduğunu kaydetti. Irmak, 7 Haziran'da ortaya konulan iradeye gözdağı verilerek halkı, yaptığı tercihten dolayı pişman etmek gibi bir tutum sergilendiğini kaydetti. Kürdistan kentlerinde sivil katliamların yoğunlukta olduğunu ve köylerin karakollar tarafından bombalandığına dikkat çeken Irmak, "Bombardıman sonrasında özel harekat timleri tarafından evler taranıyor, gözaltılar yapılıyor ve insanlar gözaltında işkenceye uğruyor. Sokak infazların çokça yaşandığı bir süreçte ve 200 yakın 'özel güvenlikli bölge' olarak ilan edildiği bölgelerde, yine hemen her gün sokağa çıkma yasağının ilan edildiği bir atmosferde bir seçimden söz etmek şu an çok zor" dedi.
'Bu zeminde seçimin sağlıklı yapılması mümkün mü?'
Kürdistan'ın seçim diye bir gündeminin de olmadığının altını çizen Irmak, can güvenliğinin olduğu bir yerde farklı şeylerin tartışıldığını belirtti. Kürdistan halkının gündeminde özyönetim talebinin olduğunu vurgulayan Irmak, Türkiye'de seçim güvenliğinden söz etmenin mümkün olmadığını ifade etti. Irmak, "Seçim sürecine kadar 'özel güvenlik bölgeleri' artarak devam edecek. Neredeyse Kürdistan'ın tamamı 'güvenlikli bölge' haline gelecektir. Şimdi askerin postalının altında bir seçim yapılabilinir mi? Ya da askerin taşıdığı ve onun kontrolü altında ve bu şekilde her gün bir katliamın yaşandığı bir zeminde seçimin sağlıklı yapılması şöyle dursun, seçimin yapılması mümkün mü?" diye sordu. 
'Devlet güçlerini Kürdistan'dan çektiği anda şiddet sona erecek'
Seçimin yapılma koşullarına dair HDP olarak kaygılı olduklarını ifade eden Irmak, giderek şiddetin tırmandığını ve tırmanan şiddet çerçevesinde de seçime ihtimal vermediklerini kaydetti. Bu şiddet sarmalından her an için kurtulmanın mümkün olduğunu ve devletin güçlerini Kürdistan'da çektiği andan itibaren şiddetin bıçakla kesildiği gibi kesileceğini söyledi. 
'En büyük gücümüz halkın gücüdür'
Irmak, göçün çözüm olmadığını ve yerlerini terk etmeyeceklerini vurgulayarak, "Topraklarımızı terk etmeyeceğiz. Ne olursa olsun direnmeye devam edeceğiz. Bu topraklara barış mutlaka gelecek ve kazanacağız" şeklinde konuştu.
Seçim güvenliğine karşı HDP olarak alacakları en temel güvenlik önleminin halkı örgütlemek olduğunu belirten Irmak, "En büyük gücümüz halkımızın gücüdür. Yoksa bizin tankımız, topumuz yok. Halkımız mümkün olduğu kadarıyla iradelerine sahip çıkacaklar. Demokratik sistemin tecelli etmesi için mücadele edecek ve hukuksuzluğa karşı koyacaklar" dedi. DİHA

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.