Yüksekova Güncel

Irmak: İnfaz ettikleri çocukların hesabı sorulacak

Politika

İnfazın yapıldığı Diyadin'de inceleme bulunan heyette yer alan DTK Eşbaşkanı Selma Irmak, inceleme ve görüşmelerde infazın yapıldığını güçlendiren delillere ulaşıldığını söyledi. Kürtlerin sahipsiz olmadığını vurgulayan Irmak, "Onlar sanmasınlar iki çocuğu Diyadin de infaz ettiler hesapları sorulmayacak. Bunların hesabı sorulacak" dedi.

Aralarında DTK Eşbaşkanı ve HDP Hakkari Milletvekili Selma Irmak, HDP Bingöl Milletvekili Hişyar Özsoy, HDP Iğdır Milletvekili Mehmet Emin Adıyaman ve HDP Erzurum Milletvekili Seher Akçınar Bayar'ında bulunduğu heyet, özel harekat timleri tarafından Ağrı Diyadin'de gerçekleştirilen infaza dair incelemede bulundu. HDP Ağrı milletvekilleri ve Ağrı Belediye Eşbaşkanı Sırrı Sakık'ın da eşlik ettiği heyet infaz edilen Aydemir ve Aslan'ın aileleri ile görüşerek, ailelere başsağlığı dileğinde bulundu. Daha sonra infazın yaşandığı yerde inceleme yapan heyet, olayın görgü tanıkları ile de tak tek görüşerek bilgi aldı. Olayın olduğu fırının odunluğu ve HPG'li olduğu iddia edilen bir kişinin öldürüldüğü yerde de inceleme yapan heyet, ardından DBP ilçe binasına geçti. Heyet adına açıklama yapan DTK Eşbaşkanı Selma Irmak, incelemelerde ve görüşmelerde infazın yapıldığını güçlendiren delillere ulaşıldığını söyledi. Katledilen 2 çocuğun olay esnasında odunluğa sığındıklarını ve aileleriyle telefonla görüştüklerini dile getiren Irmak, "Odunlukta yaptığımız incelemede çocukların vücut parçaları duvarlarda duruyordu. Çok fazla kurşun izinin olmaması infazı doğruluyor. Görgü tanıklarının söylemlerine göre gece 03:30 sularında özel harekatçılar ellerinde eldiven ile odunluğa bidon getirip daha sonra ambulansa koyup götürdüklerini söylüyor" dedi. 
'Kimi görüyorsanız vurun' deniliyor
Çocukların bilinçli, bilerek, planlayarak ve çocuk oldukları bildikleri halde infaz edildiğini kaydeden Irmak, görgü tanıkların anlatımına göre silah sesleri üzerine çocukların odunluğa saklandığını ve silahlar sustuğunda da çocukların odunluktan çıkıp fırına gitmek istediğini fakat tekrar silah sesleri çıktığında çocukların odunlukta beklemeye devam ettiğini kaydetti. Irmak, " Saat 21:30'a kadar çocuklar aileleri ile görüşüyorlar. Aileleri ile telefonla görüşen çocuklar ailelerin 'Silah sesleri geliyor. Biz burada oturuyoruz. Sesler kesilince çıkıp fırına geçeceğiz' demişler. Aileleri de orda kalmalarını söylemişler. Aynı yerde Fevzi Kahraman adında görgü tanığı özel hareket timleri tarafından darp edilip karakola götürülüyor. Ve bir biçimde ona da tehditler yapılıyor. Bütün bunları bir araya getirdiğimiz de olayın planlı bir şekilde yapıldığı ortaya çıkıyor. Yine görgü tanıkların anlatımlarına göre oradaki polis amirleri 'Kimi görüyorsanız vurun' diyor" diyerek, görgü tanıklarının anlatımlarını aktardı. 
'Buda özel bir göçün bu infazları yaptığını ortaya koyuyor'

Diyadin'de yapılardan yetkilerden habersiz olduğunu ve işin içinde karanlık bir elin olduğunu söyleyen Irmak, " Savcılık olaydan bihaber. Gözaltına alınanların isimlerini bilmiyor. Öldürülenlerin isimleri ve kim olduklarını bilmiyor. Olay yeri incelemesi yapılmadan cenaze alınıp götürülüyor. Buradaki emniyet 'Ağrı il emniyeti yaptı. Bizle alakası yok' diyor. Buda özel bir göçün bu infazları yaptığını ortaya koyuyor" dedi. 
'Annenin çağrısı onurlu bir çağrıdır' 
İnfaz edilen çocukların aileleri ile yaptıkları görüşmelere de değinen Irmak, " Anneler diyor çocuklarımızın hesabı sorulacak. Muhammed'in annesi diyor ki ' Benim oğlum İmam hatipte okuyordu. Onu öldürenler de İmam hatip mezunu bir hükümetin kolluk kuvvetleridir. Onların zihniyeti benim oğlumu öldürdü. Oğlum evine ekmek getiren bir çocuktu. Ne olur bu savaş artık son bulsun' diyor. Annenin çağrısı onurlu bir çağrıdır. Asil bir çağrıdır" dedi. 
'Bu halk kendi kararını verir, kendini yönetimini oluşturur'
Bütün Kürdistan'ın ateşe çevirtildiğini ve birilerin ülkeyi cehenneme çevirmek istediğini söyleyen Irmak, " Bu katliamların sebeplerini anlamak zor değil. Bu halkın seçimlerde ortaya koyduğu tavır ve Kürdistan'ın başta Rojava ve tüm Kürdistan'da kazanımlarıdır. Devlet ne yazık ki derin göçlerini ortaya çıkartmıştır. Devlet Ergenekon ile tekrar anlaşmış ve uyuyan hücreleri uyandırmıştır. Ülkeyi yine 90'lı yıllara geri getirdiler. Onlar Kürtleri sahipsiz sanmasınlar. Sanmasınlar 17 bin faili meçhul cinayetlerin hesap sorulmadı. Onlar sanmasınlar iki çocuğu Diyadin de infaz ettiler hesapları sorulmayacak. Bunların hesabı sorulacak. Kürtler artık şunu diyor. Beni tanımayan beni yok sayanı bende tanımam. Onun içindir ki her yerde halk meclisleri açıklamalar yapıyorlar. Öyle özerklik ilan ederlerse beldelini öderler tehditleri bu halka vız gelir tırız gider. Bu halk kendi kararını da verir. Kendi yönetimini de oluşturur. Biz artık kendi kendimizi korumalıyız. Sokak sokağa sahip çıksın. Mahalle bir birine sahip çıksın. Gözaltı, darp olduğuna bunlara komşu, sokak, mahalle engel olmalıdır" ifadesinde bulundu. DİHA
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.