Bozdağ, “İç güvenlik paketiyle ilgili muhalefetten tepkiler geliyor. CHP direniş istiyor, MHP ‘polis devletine gidiyoruz’ diyor. Bunu nasıl değerlendirirsiniz?” sorusu üzerine, bu paketin Avrupa Birliğine üye ülkelerin uygulamaları da gözetilerek hazırlandığını söyledi.
‘Gerekeni yapmak, devletin birinci görevidir’
“Avrupa Birliğine üye ülkelerin hukuklarıyla mukayese edilmesinde fayda var. Fransa’da, Almanya’da, İngiltere’de, Amerika’da, Hollanda’da, Avusturya’da bu işler kimler tarafından nasıl yapılıyor, onun incelenmesinde fayda var. Bütün bu ülkelerde baktığımız zaman gözaltıyla ilgili konularda ve bu paketin içerisinde yer alan diğer konulardaki uygulamalar neyse, Türkiye’de şu anda bu pakette öngörülen uygulamalar da onunla uyumludur.
“Onların yapmadığını Türkiye yapmıyor. Almanya yapıyor, orada hukuka uygun, demokrasiye uygun, insan haklarına uygun oluyor polis gözaltı kararı verdiğinde. Türkiye’de polis, gözaltı kararı veremiyor. Bu düzenlemeye göre yetkili bir kişi bu kararı verecek.
“Kamuoyunda her polis böyle bir karar verecekmiş gibi bir algı oluşturulmaya çalışılıyor. Bu, doğru değil. Sadece her yerde bir kişi bu kararı verebilecek. Bu kişi de yetkilendirilmiş olacak. Buna ilişkin denetim imkanı zaten var.
“Yani Türkiye’nin yaptığı şeyi eleştirenlere ben aynı şekilde soruyorum. Yani Fransa’da polis gözaltına alırken hukuka uygun, demokrasiye uygun, insan haklarına uygun oluyor, Türkiye uygulaması onlardan daha iyi olduğu halde Türkiye’nin yaptığının yanlış olduğunu söylemek fevkalade tutarsız bir yaklaşımdır.
“Bu paket, vatandaşımızın güveni, huzuru, güvenliği, barış içerisinde yaşaması için hazırlanmış bir pakettir. Kobani hadiselerini gördük, pek çok hadise görüyoruz. Mala, cana zarar verme gibi pek çok olay oluyor. Bu olaylara karşı hukuk içerisinde yapılması gerekeni yapmak, devletin birinci görevidir. Kolluk güçleri de elbette hem olayların önlenmesi hem de çıktıktan sonra olaylara hukuk içinde, sağlıklı bir şekilde müdahale etmesi için yapılan düzenlemelerdir.
Kılıçdaroğlu’na eleştiri
Bozdağ, “CHP Lideri Kılıçdaroğlu sapana 4 yıl, silaha 1 yıl diye direnişe çağırıyor, bunu nasıl değerlendirirsiniz?” sorusu üzerine, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bazı konuları çarpıttığını söyledi.
“Bence konuyu doğru okuyup doğru analiz edip ona göre değerlendirme yapsa daha faydalı bir şey olur. Yasaların herkes tarafından kabul edilmesi Parlamento’da beklenemez. Muhalefet partileri var, milletvekillerinin kendi görüşleri var. Tabii herkes bu görüşleri mutlaka dile getirecek.
“Demokratik muhalefet bu dile getirmeyi komisyonda, grupta, genel kurulda ve değişik platformlarda öngörür ama siz görüşlerinizi dile getirmeyi bırakıp kalkıp halkı sokağa çekerseniz, sokağa çağırırsanız, şiddete davet ederseniz bu demokratik bir muhalefet olmaz. Demokrasiyi anlamamak olur.
“Kılıçdaroğlu’nun bu konuda itirazı varsa komisyonda, genel kurullarda söyleyecek. Yasa çıktığı zaman yolu var, Anayasa Mahkemesine götürme imkanı var. Anayasa Mahkemesi’ne götürecek. Yok, vatandaş bu yasaya karşı, bu karşıtlık vatandaşta da karşılık bulur diye düşünüyorsa zaten 7 Haziran’da seçim var, meydanlara çıkar der ki ‘bu yasa sizin aleyhinize şöyle sonuçlar doğuruyor. Biz hükümet olunca bu yasayı değiştireceğiz, bize yetki verin’ der.
“Vatandaştan yetki ister ama dikkat ederseniz vatandaştan yetki istemiyor. Yasayı vatandaşa da şikayet etmiyor. Vatandaşın sağduyusuna da hitap etmiyor. Doğrudan doğruya vatandaşı sokağa davet eden, direnişe davet eden, bence çok talihsiz bir açıklama yapmıştır. Keşke onun yerine demokrasinin verdiği imkanları kullanma yolunu tercih etmiş olsaydı daha iyi olurdu.”
‘Yasa çıkacak’
“İç güvenlik paketi seçimlerden önce yasalaşacak mı?” sorusunu Bozdağ, “Yasa, Parlamento’dan çıkacak. Daha zamanı var. 7 Nisan’a kadar milletvekilliği listeleri YSK’ya veriliyor. Meclis ne zaman seçim nedeniyle ara verir, Meclis’in kendi alacağı kararla ilgilidir. Onun için bu yasanın çıkması için gerekli süre var. Ben, Meclis seçim için ara vermeden Parlamento’dan çıkacağına inanıyorum” diye yanıtladı.