PARTİ KARARINA UYDULAR
Belediye Başkanları bağlı bulundukları partinin kararı doğrultusunda hareket etmeye karar verirken, DBP'den sabah saatlerinde ise detaylı bir açıklama yapılarak karşılamama nedenleri şöyle anlatıldı:
"Tayyip Erdoğan'ın Kürt sorunu, çözüm ve barış sürecine yönelik son dönemde yaptığı açıklama ve savaş politikası dayatmaları nedeniyle, yine Tayyip Erdoğan'ın maalesef Cumhurbaşkanı olma yerine siyasi parti lideri gibi hareket etmesi ve açılış programı adı altında seçim süreci kapsamında AKP propagandası için kentlere geliyor olması nedeniyle bu kentlerde partimizin Belediye Eş başkanları karşılama programlarına katılmayacak ve ağırlamayacaklardır."
BAŞKANLAR BELEDİYEDE BEKLEDİ
DBP'nin bu açıklamasından Batman ve Diyarbakır'da belediye başkanları Cumhurbaşkanını Erdoğan'ı havalimanında karşılamaya gitmedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Batman mitinginde kendisini karşılamayan belediye başkanını ve HDP'yi sert bir dille eleştirdi, 'dağdan talimat aldıkları için gelmediklerini' söyledi.
Ardından gözler Diyarbakır ziyaretine çevrildi. Diyarbakır'da Cumhurbaşkanı'nın programında Büyükşehir Belediyesi'ni ziyareti saat 16.15'te görünürken, Cumhurbaşkanını karşılamama kararı alan Başkan Gültan Kışanak ve Başkan Vekili Fırat Anlı, saat 15.50'den itibaren makamlarında beklemeye başladı. Cumhurbaşkanı için Turkuaz renginde halı alan Büyükşehir Belediyesi, Cumhurbaşkanlığı protokol ekipleri ile bütün hazırlıklarını yaptı. Erdoğan ise mitingde yaptığı konuşmada karşılamaya gelmedikleri için belediyeyi ziyaret etmeyeceğini söyledi.
'YARIN ÖBÜRGÜN BİZİ YİNE GÖTÜREBİLİRLER'
DBP Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek, karşılamaya gidilmediği için Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kendilerine yönelik sert eleştirilerine Twitter hesabından yanıt verdi. Yüksek, ülkede kimsenin rahat ve huzurlu olmadığını, insanların 'Recep Tayyip Erdoğan kime kızar, ne yapar' diye kaygılı olduklarını savunarak, şunları söyledi:
"Ben Fethullah Gülen ve Recep Tayyip Erdoğan ittifakı ile 5 yıl cezaevinde kalan biriyim. İnsanlar bunlara bir şey söylemek için oturup defalarca düşünmesi gerekir. Biz o zaman da söyledik, demokrasi herkese lazım yarın öbür gün size de lazım olur dedik. Bugün Tayyip Erdoğan'a kim söz söyleyebiliyor, herkes korkuyor. Ama, biz korkmuyoruz. Yarın öbür gün bizi yine götürebilirler. Artık seçimden önce mi götürürler, sonra mı götürürler bizim için önemli değil. Biz bu halkın geleceği için mücadele ediyoruz. Cemaat ve AKP arasında bir fark yok, al birini vur ötekine."DHA