Yüksekova Güncel

Ferhat Encü: Devlet Cizre halkına kurşun ve bombadan başka bir şey vermedi

Politika

Başbakan Ahmet Davutoğlu, önceki akşam A Haber’de katıldığı programda, sunucunun “Sokağa çıkma yasağı olduğuna göre güvenlik güçleri tek tek evleri dolaşıp ekmek mi dağıtıyor, nasıl oluyor?” sorusuyla karşılaştı. Soru karşısında gerilen ve kekelemesi dikkat çeken Davutoğlu, “Fırınlar açılıyor, fırınlar koruma altında.

Başbakan Ahmet Davutoğlu, önceki akşam A Haber’de katıldığı programda, sunucunun “Sokağa çıkma yasağı olduğuna göre güvenlik güçleri tek tek evleri dolaşıp ekmek mi dağıtıyor, nasıl oluyor?” sorusuyla karşılaştı. Soru karşısında gerilen ve kekelemesi dikkat çeken Davutoğlu, “Fırınlar açılıyor, fırınlar koruma altında. Güvenlik birimleri de, ekmek de... Yani ihtiyaç herhangi bir gıda sıkıntısı yaşanmaması için gerekli tedbirler alınıyor” dedikten sonra hemen konuyu değiştirerek, “Metre metre dediğim gibi yavaş ilerlemek zorunda çünkü kimseye zarar vermemek lazım, şu ana kadar da bu anlamda bir sivil kayıp olmadı” dedi. 

Davutoğlu’nun ‘Sivil kayıp yok’ sözünün gerçeği yansıtmadığını gösteren onlarca ölüm yaşandı ve çoğu çocuk ölenlerin fotoğrafları ve görüntüleri de yayımlandı. Ancak Davutoğlu’nun ‘Fırınlar açık, koruma altında’ sözleri de gerçeği yansıtmıyor. Geçtiğimiz günlerde fırından ekmek almaya giden 3 çocuk, fırının kapısı önünde keskin nişancılar tarafından sol bacaklarından vurulmuş, daha sonra fırına giden özel harekatçılar ekmeklere el koymuştu. Gazetemize konuşan HDP Milletvekili Ferhat Encü de Başbakanın ‘Gıda sorunu yok’ açıklamasını yalanladı. 

'CİZRE’DE FIRINLAR KAPALI'

Başbakan Ahmet Davıtuğlu’nun ‘Gıda sorunu yok, fırınlar açık’ sözlerini sokağa çıkma yasağı ilan edilmesinden bu yana Cizre’de olan HDP’li vekillerden Ferhat Encü’ye sorduk. Başbakan’ın açıklamasına sert tepki gösteren Encü, “Devletin Cizre’de 8 gündür halka verdiği tek şey, kurşun ve bomba. Onun dışında bu halka hiçbir şekilde insani anlamda verdiği bir şey yoktur” dedi. İnsanların ekmek ihtiyaçlarını nasıl karşıladığını sorduğumuz Encü, “Batıdaki halkımız, biz Kürtlerin kültürünü biraz bilmeli. İnsanlar fırınlardan sadece ekmek almaz buralarda. Torbalarla un da alırlar. Burada 8 gündür insanlar günlük ekmeklerini mahallelerde, evlerinde kendileri pişirerek ihtiyaçlarını karşılıyor” dedi. Özellikle, Nur, Cudi, Yafes mahallelerinin çok ciddi bir abluka altında olduğunu, buralarda ve merkezde fırınların kesinlikle açık olmadığını söyleyen Encü, “Nur ve Cudi gibi mahallelerde ise kesinlikle ekmek ihtiyacı fırınlardan karşılanamıyor. Sadece bir iki yerde mahalle aralarında belki açık birkaç fırın bulunabilir” dedi. 

'KOMŞUDAN BUZ ALMAK İÇİN SOKAĞA ÇIKAN ÇOCUĞU BİLE ÖLDÜRDÜLER'

Cizre’de sadece ekmek ve gıda sıkıntısı olmadığını söyleyen Encü, “8 gündür özellikle Nur Mahallesi’nde çok ciddi su sıkıntısı var. Çöpler toplanmıyor. Bu çok ciddi bir sağlık sorununu da ortaya çıkardı. Özellikle Nusaybin Caddesi ve İdil Caddesi’nde insanlar çok zor durumda. Sürekli cadde girişlerinde devriye atan polis nedeniyle insanlar dışarı çıkamıyor. İhtiyaçlarını karşılayamıyor. Çıktıklarında polisler ateş açıyor” dedi. Önceki gün katledilen 15 yaşındaki Bünyamin İrci’nin öldürülüş anını anlatan Encü, “Çocuk Cudi Mahallesi’nde evinden çıkıp, sadece 10 metre ilerideki eve giderek buz almak istiyor. Tek istediği biraz buz alıp soğuk su içmek. Adımını atar atmaz keskin nişancılar tarafından vuruldu. İnfaz edildi. Burada durum budur” dedi. 

'HASTALAR ÖLÜME TERK EDİLDİ'

Cizre halkının çok büyük bir sıkıntı içinde olduğunu söyleyen Encü, Başbakanın ‘Gıda ihtiyacı yok’ sözlerini yalanlayarak, “İnsanlar hiçbir ihtiyaçlarını karşılayamaz durumda. Merkezi yerlerde konumlanan keskin nişancı, akrep ve tanklar insanların dışarı çıkmasına izin vermiyor. İnsanlar ilaç alamıyor. Bakın, Cizre’de 3 günde bir diyalize girmesi gereken 70 hasta var. Bu insanlar, 8 gündür tedavi göremiyor. Hastane abluka altında. 120 bin nüfuslu bir kentte insanlar hiçbir ihtiyacını gideremiyor. Kimi insanlar doğum yapacak. Hastaneye gidemiyorlar, ambulans çağırdıklarında gelmiyor. Ancak biz devreye girersek bazen getirebiliyoruz ambulansı. Birçok insan bize ulaşıyor hastalık, doğum gibi ihtiyaçlar için” dedi. 

'İNSANLAR HASTALIKTAN ÖLECEK'

Nur Mahallesi’ne kimsenin giremediğini belirten Encü, “Buradaki sıkıntı çok ciddi boyutlarda artık. Sütü, maması, bezi biten çocuklar var. Düşünün, 8 gündür bir kenti kuşatmışsınız, o insanlar ne kadar dayanabilir” dedi. Şu anda bulunduğu yerde uzun süredir şebeke olmadığını, GSM operatörünün az önce ulaşıma açıldığını söyleyen Encü, “Bu ablukanın kalkmasını istiyoruz. Abluka devam ederse çok ciddi hastalıklar da yaşanacak. İnsanlar bu sefer kurşunla değil, hastalıktan da ölecek” dedi. 

'BURADA VEKİL DOKUNULMAZLIĞI YOK'

Ferhat Encü’ye Cizre’de bulundukları günler içinde polisin milletvekili olarak kendilerine yönelik tutumunu da sorduk. “Burada polislerin gözünde vekil olmanın hiçbir anlamı yok” diyen Encü, başından geçen şu olayı anlattı; “Bir gece Nur Mahallesi’nde kalıp iki cenazeyi aldık. O sırada cenazeyi taşıyan halka gaz ve kurşunla saldırı oldu. Bizler cenazeyi araca koyduktan sonra polis gelip bizi zırhlı araçlarla sıkıştırdı. Bir saat boyunca tacizde bulundu. 92 Newrozu’nda yaşanan bir tablo vardır. Hatırlayın; bir panzer insanların üzerine gelip, halkı içeri sürüyor. Tam bu kareyi yaşadık ben ve 3 vekil arkadaşım. Üzerimize kobra denen zırhlı aracı sürdüler. Ezilmekten son anda kurtulduk. Mahsur kaldık bir saat. Polisle konuşmaya çalıştığımızda bizimle diyaloğa geçmiyorlar. ‘Burada yasak var, siz de bu yasağa uyacaksınız’ diye alaycı bir tutumla karşılaşıyoruz. O gün mahsur kaldığımız evde bizi halk gelip aldı. Halk kurtardı bizi. Belki de tüm gün orada kalabilirdik, öldürülebilirdik de. Bakın burada gece gündüz, bizi de taramalarının önünde hiçbir engel yok şu anda. Birçok vekil arkadaşımıza saldırılar oldu. Burada vekil dokunulmazlığı falan yok” dedi. 

'SARAYA BAĞLI GLADYO EKİBİ'

Cizre’deki polislerin yerel ekipler olmadığını söyleyen Encü, “Dışardan gelen, tümü özel harekatçı. Biz bunların Cumhurbaşkanına bağlı özel gladyo olduğunu söylüyoruz. En üst makamdan emir alıyor bunlar. Ama bu ekipler öyle yerel yetkililerden, kaymakamdan, valilerden bağımsız da değiller. Yerel yetkililerle bu gladyo ekip aynı fikirde. Bunu da biliyoruz” dedi.  Erdal İMREK /İstanbul

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.