Konuşmasında küresel barış ve istikrar sağlanmadan güçlü ekonomik istikrardan bahsedilemeyeceğini söyleyen Erdoğan, "Uluslararası işbirliği noktasında üzerimize ne düşüyorsa yapmaya hazır olduğumuzu bütün dostlara ifade ettik. Bu mücadele işbirliği gerektirir. G-20 liderleri şunu kabul etmiştir ki buradan çıkacak ortak bir bildiri, bu konudaki kararlı duruşumuzu ortaya koyması bakımından önemlidir. Terörün dini, milliyeti, ırkı, bölgesi yoktur. Terörizmi herhangi bir dinle ilişkilendirmek son derece yanlış olduğu gibi böyle bir tavır o dinin mensuplarına yapılacak en büyük hakarettir. Her din için hayat hakkı kutsaldır. Terör örgütleri arasında ayrım yapılmaksızın mücadele gerekir. Ayrım yapan herkes bizim gözümüzde terörle mücadelede hata içindedir" dedi.
Erdoğan özetle şunları söyledi:
"Türkiye olarak DAEŞ, PKK, DHKP-C başta olmak üzere çok sayıda terör örgütüyle mücadeleye devam ediyoruz. G-20 liderleri olarak terörle mücadele konusunda görüş birliği içinde olduğumuzu gördük. Müslüman liderler olarak İslamla hiçbir ilgisi olmayan DAEŞ terör ve vahşetine karşı ortak sorumluluklarımız üzerinde durduk. Bölgemizde ve dünyanın farklı köşelerinde meydana gelen çatışmalar hepimizi yakından etkiliyor.
2 milyon Suriyeli, 300 bin Iraklı olmak üzere 2,5 milyon mülteciyi topraklarımızda barındırıyoruz. Bu tavır her şeyden önce bizim için insanlık vazifesidir. Bu bir ülkenin tek başına üstesinden gelebileceği boyutu aşmıştır. Bu durum evlerinden uzaklaşan insanların geriye dönüş ümitlerinin zayıflamasından kaynaklanıyor. Uluslararası toplumun etkin bir işbirliği ve samimi bir dayanışma içinde hareket etmesi gerekiyor.
"ESED'İN SURİYE'NİN GELECEĞİNDE YERİ YOKTUR"
Kendi halkını katleden Esed'in Suriye'nin geleceğinde yeri yoktur, olamaz. Bu şansı kaybetmiştir. Suriyeliler DAEŞ ve devlet teröründen kaçıyor. Bu mültecilere yardım için daha fazla gayret edeceğimiz açıkladık. Bunun dışında kalmak sorumluluktan kaçmaktır. Mülteci olayıyla terör olayını birbirine karıştırmamak gerekiyor. İnsani krizle mücadelede samimi bir dayanışma ortaya koymalıyız. G-20 olarak dünyaya örnek teşkil etmeliyiz.
Bu bizim için güçlü sürdürülebilir ve dengeli büyüme kadar önemli bir hedeftir. Bunu birlikte yapabiliriz. 2015 yılında yoğun bir küresel gündem vardı. Sorunların çoğu küresel ölçekte işbirliği gerektiriyordu. Bu bakımdan G-20 platformu tüm dünya için önemli bir imkandır. Dönem başkanlığımızda G-20'nin bu yönünü öne çıkarmanı güçlendirmenin çabası içinde olduk. Dönem başkanı olarak önceliklerimizi üç temel kavram da tanımladık. Bunlar kapsayıcılık, uygulama ve yatırımlardır. Ortak hedefimiz güçlü sürdürülebilir ve dengeli kapsayıcı bir küresel büyümeyi temin etmektir. Kapsayıcılık daha fazla kaliteli istihdam oluşturulması, eşitsizliklerin giderilmesi, refahın yaygınlaştırılması bakımından önemlidir.
Antalya'da düzenlenen G-20 Zirvesi'nin sonuç bildirisi açıklandı.
Biildiride, Paris ve Ankara'da meydana gelen terör saldırıları kınandı.
Bildiride şu maddelere yer verildi:
"1. Paris’te 13 Kasım ve Ankara’da 10 Ekim tarihlerinde meydana gelen hain terör saldırılarını en güçlü şekilde kınıyoruz. Bunlar, tüm insanlığı hedef alan kabul edilemez eylemlerdir. Terör mağdurlarına ve ailelerine en derin taziyelerimizi sunuyoruz. Terörizmin bütün biçimleriyle mücadelede, her nerede meydana gelirse gelsin, dayanışma ve kararlığımızı yineliyoruz.
2. Terörle mücadelede birlik içindeyiz. Terör örgütlerinin yayılması ve terör faaliyetlerindeki kayda değer artış, uluslararası barış ve güvenliğin muhafazasını doğrudan zayıflatmakta; küresel ekonomiyi güçlendirme ve sürdürülebilir büyüme ile kalkınmayı sağlamaya yönelik devam eden çabalarımızı tehlikeye sokmaktadır.
3. Hiçbir durumda meşrulaştırılması mümkün olmayan terörizmin her türlü eylem, yöntem ve uygulamasını, bütün biçimleriyle, gerekçesi ne olursa olsun, nerede ve kim tarafından işlenirse işlensin, kesin surette kınıyoruz.
4. Terörizmin herhangi bir din, milliyet, uygarlık veya etnik grupla ilişkilendirilemeyeceğini teyit ederiz.
5. Terörle mücadele ülkelerimiz için önemli bir öncelik olup, terörizmi artan uluslararası dayanışma ve işbirliği çerçevesinde önlemek ve durdurmak için birlikte çalışma kararlılığımızı, Birleşmiş Milletlerin bu konudaki merkezi rolünü dikkate alarak, ve Birleşmiş Milletler Şartı ve uluslararası hukuktan doğan yükümlülükler ile özellikle uluslararası insan hakları hukuku, uluslararası mülteci hukuku ve uluslararası insancıl hukuk uyarınca ve ilgili uluslararası sözleşmeler, BM Güvenlik Konseyi kararları ve BM Terörizmle Mücadele Küresel Stratejisinin tam uygulanması marifetiyle yineleriz.
6. Ayrıca, özellikle bilgi değişimi konusunda geliştirilmiş işbirliği, teröristlerin mal varlığının dondurulması, terörizmin finansmanının suç sayılması ve terörizm ile terörizmin finansmanıyla bağlantılı olarak hedef odaklı finansal yaptırım rejimleri vasıtasıyla, terörizmin mali kaynaklarıyla mücadele etme kararlığımız da, Mali Eylem Görev Gücünün (MEGG) standartlarının tüm yetki alanlarında süratle uygulanması dahil olmak üzere, devam etmektedir. MEGG ilgili öneri ve enstrümanlarını uygulamaya devam edeceğiz. Terörizmin finansmanı ve hedef odaklı finansal yaptırımlar ile uygulamalarının güçlendirilmesi amacıyla, hukuki çerçeve dahil, MEGG tarafından önlemler belirlenmesi çağrısında bulunuyoruz.
7. Terörizmle mücadele eylemlerimiz, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 2178 Sayılı kararında belirtildiği üzere terörizme elverişli şartlar, şiddete varan aşırıcılık, radikalleşme ve eleman temin etmeyle mücadele, terörist hareketlerin engellenmesi, terörist propagandanın önlenmesine dayalı kapsamlı bir yaklaşımın parçası olarak devam etmeli ve teröristlerin, internet de dahil olmak üzere, teknolojiyi, iletişimi ve kaynakları istismar ederek terör eylemlerini teşvik etmelerinin önüne geçilmelidir. Terörizmin doğrudan veya dolaylı cesaretlendirilmesi, terör faaliyetlerin kışkırtılması ve şiddetin övülmesi engellenmelidir. Şiddete varan aşırıcılıkla mücadele için, gençleri de dahil edecek şekilde sivil toplumu desteklemek ve toplumun tüm üyeleri bağlamında kapsayıcılığı teşvik etmek üzere her seviyede proaktif çalışma ihtiyacının farkındayız.
8. Büyüyen vahim yabancı terörist savaşçı akımı ve bu akımın kaynak, geçiş ve hedef ülkeler dahil olmak üzere bütün devletlere yönelttiği tehdit nedeniyle kaygılıyız. Bu tehdide karşı, bilgi paylaşımı, seyahatleri saptamak için sınır yönetimi ve uygun cezai müeyyideler oluşturulması da dahil olmak üzere, işbirliğimizi geliştirmek ve gerekli önlemleri almak suretiyle, mücadele etmek ve bu olguyu engellemek için kararlıyız. Küresel havacılık güvenliğini güçlendirmek için birlikte çalışacağız.
9. Dünyanın her yerinde devam edegelen ve yakın zamandaki terörist saldırılar, terörizmle mücadelede dayanışma ve uluslararası işbirliğinin artırılmasına olan ihtiyacı bir kere daha ortaya koymuştur. Bu saldırıların mağdurlarını her zaman hatırlayacağız".