DBP'de özerklikle hizmetler ücretsiz olacak
DBP'de özerklikle hizmetler ücretsiz olacak
Hafta sonu kongreye gidecek olan DBP, program ve tüzüğünde önemli değişiklikler yapacak. DBP'li belediyelerin işleyişinde ve hizmet üretiminde de önemli kimi tartışmaların gündemlerinde olduğunu söyleyen DBP Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek, Türkiye'ye sundukları demokratik özerklik modelini hayata geçirmeleriyle birlikte belediyeler tarafından sunulan hizmetlerin ücretsiz olacağını aktardı.
HDP'nin en güçlü örgütsel yapısı olan ve geçtiğimiz yıl Temmuz ayından yapılan kongre ile isim değişikliğine giden Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), 3. Olağanüstü Kongresi'ni 23 Ağustos'ta Ankara'da İnşaat Mühendisleri Odası'nda gerçekleştirecek. Katılımın dar tutulacağı ve 727 delegenin katılacağı kongrede parti programı ve tüzüğünde kimi değişikliklere gidilecek. Yine parti organlarında büyük bir değişikliğe gidilmesi beklenen kongrede DBP'nin önüne koyduğu inşa partisi misyonu parti programında daha kapsayıcı bir şekilde yer alacak. Ayrıca yerel hizmetlerin sunumunda önemli özeleştirilen veren DBP, şuanda mevcut durumda, yerel yönetimlerde kar amaçlı hizmet sunumuna son verecek ve ulaşım, su gibi temel hizmetlerde maliyet hesabı üzerinden hizmet verecek. Ayrıca DBP kaynak yaratma sorununu hal ettiği ya da yerel yönetimlerin yerel kaynaklardan pay alması yani özerkliğe geçilmesi halinde bu hizmetlerin tümünü ücretsiz verecek ve alt gelir seviyesindeki insanlara konut imkanları sunacak.
Kongre öncesi DİHA'ya değerlendirmelerde bulunan Eş Genel Başkan Kamuran Yüksek, kongre süreciyle birlikte DBP'nin misyon ve rolünü tam anlamıyla yerine getirebileceği bir yeni yönetim düzeyine kavuşturmaya çalıştıklarını dile getirerek, DBP'nin kendisini bir eğitim partisi aynı zaman bir örgütlenme partisi olarak tanımladığını buna denk düşecek bir tüzük değişikliğine gidileceğinin bilgisini verdi. Kongre süreciyle birlikte DBP'nin daha da güçlenerek yoluna devam edeceğini söyleyen Yüksek, şunları söyledi: "Yönetim itibariyle çok güçlendireceğiz. Geçen yönetimimizde belirli oranda yüzde 70-80 oranında bir değişiklik, güçlendirme anlamında bir değişiklik olacak. Çok daha aktif hem örgütlenme açısından hem eğitim ve akademiler açısında çok daha aktif olan, yerel yönetimler alanında da belediyelerimizin problemlerini daha hızlı ele alan çözen ve aynı zamanda belediyelerimiz açısında yeni bir model açığa çıkartacak bir sürece girilecek."
Nasıl bir yeni yaşam sorusu parti programında yanıt bulacak
Parti programı ve tüzüğünü tekrardan gözden geçirdiklerini ve parti programı neredeyse yeni baştan yazdıklarını aktaran Yüksek, bu değişimin ana temasının da DBP'nin misyon ve rolüne uygun olarak nasıl bir toplum ön görüldüğü olduğunu söyledi. Yüksek, parti programının kapsayıcılığına ilişkin şu ifadeleri kullandı: "Biz nasıl bir yeni yaşam, yeni toplum öngörüyoruz ve bunu nasıl yakalayacağız? Neticede biz DBP olarak mevcut kapitalist modernite sisteminin toplumun hayatı, insanın hayatı için oldukça zorlaştırıcı bir sistem olduğunu ve aslında toplumsallığı ortadan kaldıran bir sistem olduğunu ortaya koyuyoruz. Bunun karşısında yeni bir toplumsallık yaratma arayışımız var. İşte bu yeni toplumsallık neye dayanacak? Politik açıdan bunu nasıl yaratacağız? Bunları programımızda anlatmaya çalışıyoruz. Hayatın her alanına dair, ekonomik alana dair nasıl bir öngörümüz var. Yeni ekonomik sistem nasıl şekillenmelidir? Katılımcı bir ekonomik model nasıl yaratılabilir bunu anlatmaya çalışıyoruz. Yerel demokrasi bir başlık olarak duruyor programımızda. Bu nasıl yakalanacak. Yerel demokrasiden kastımız nedir bunu anlatmaya çalışıyoruz. Özellikle örgütlenme modelimizi bu yerel demokrasi politikamız ve perspektifimizle paralel açmaya çalışıyoruz. Merkeziyetçi örgütlenme sistemini kendimizde de kaldırıyoruz. Örgütlenme modelimizde merkezi örgütlenmeyi olabildiğince azaltıyor ve yerele dayandırmaya çalışıyoruz. Yerelin güçlü olduğu bir örgütlenme modeli, yerelden yönetmenin geliştiği bir sistem anlatmaya çalışıyoruz. Bunu hem örgütsel sistemimizde yapmaya çalışıyoruz, bunu tüzüğümüze yedirerek buna göre oluşturduk. Örneğin bölgelere dayalı biz örgütlenmek istiyoruz."
Türkiye için önerilen model parti içerisinde yaşam buluyor
Parti programında yer alan bu modeli Türkiye'nin idari sistemi içinde önerdiklerini anımsatan Yüksek, "Türkiye'nin tamamı için geçerli olmak üzere merkezin küçültüldüğü yerellerin büyütüldüğü, yetkilerin yerele devredildiği, seçilmiş yerellere devredildiği bir model öneriyoruz. Biz de buradan hareketle biz Türkiye'nin idari siyasi sistemi böyle olsun diyoruz. Bu doğru olandır, toplum açısından yararlı olandır diyoruz. Adem-î merkeziyetçilik esas olandır diyoruz o zaman partimiz de böyle olmalıdır. Bunun mücadelesini kendi yarattığımız model üzerinden yürütelim. Bu çerçevede yerel demokrasi başlığımız var. Bunu açıyoruz. Neden yerele dayalı olarak devam etsin? Neden merkeziyetçi ve tekçi yönetimler artık ihtiyaca cevap olabilecek noktada değildir?" diye konuştu.
Türkiye idari sistemi sorunlara çözüm gücü olamıyor
DBP'li belediyelere dönük olarak geliştirilen kimi eleştirilere de özeleştirisel olarak yanıt veren Yüksek, eleştirileri de haklı bulduklarını söyledi. Yüksek, toplumun istihdamdan yaşamsal koşullara, temizlik, barınma, beslenme, eğitim, sağlık ihtiyaçlarında mevcut sistemden farklı olarak devrimsel sonuçların elde edilmesiyle daha kolay çözüme kavuşacağını kaydetti. Yüksek, Türkiye'deki mevcut idari yapıdan kaynaklı bir bütünen bunları sağlayabilecek noktada olunamayacağını ancak, şu an sahip olunan imkânlar çerçevesinde mümkün olanı gerçekleştirmek ve halka sunmak gerektiğini söyledi.
Yerel yönetimler özeleştirisi
Belediyelerinin şu an halkın yaşamsal ihtiyaçlarına ve halkın hizmet alanına yüzde 10-20 oranında etki edebilecek imkân ve güce sahip olduğu tespitinde bulunan Yüksek, "Biz bu temelde çok ciddi bir özeleştiri yaklaşımı içerisindeyiz. Ne kadar yaptık? Ne kadar eksik kaldık. Başardığımız çok şeyler var ama hedefleyip başaramadığımız ondan fazla şey var belki de. Buradan hareketle yeni önemli tartışmalar yürütüyoruz belediyelerimiz noktasında. Hem hizmet noktasında hem temizlik konusunda beşeri ihtiyaçlarını giderme ama bunun ötesine geçebilecek bazı hamleler tartışıyoruz" dedi.
Sorunların çözümü yerelin güçlendirilmesi
Buna ilişkin kimi tartışmalar yürüttüklerini söyleyen Yüksek, şu an da toplu taşıma hizmeti konusunda ciddi tartışmalar yürüttüklerini ve bunun hayata geçmesiyle birlikte mevcut toplu taşıma ücretlerinin yüzde iki yüz oranında düşeceğini aktardı. Yüksek, toplu taşıma alanında hayata geçirmeyi düşündükleri bu modelde kar amacı güdülmeden sadece yakıt, sürücü ve bakım giderlerinin karşılanmasına denk gelecek bir bilet fiyatı belirleneceğini söyledi. Aynı şekilde temiz içme suyu topluma halka ulaştırmaya noktasında kimi tartışmalar yürütüldüğünü toplu taşıma hizmetinde olduğu gibi bu alanda da kar amacı olmaksızın giderlerin karşılanması karşılığında halka daha ucuz su ulaştırılacağını söyledi. Tartıştıkları bu başlıkların birçok belediyecilik hizmeti açısından da ele aldıklarını söyleyen Yüksek, şunları söyledi: "Bu aslında bu alanda devrimsel bir şeydir. Aslında bedavadır. Bizden doğru bedavadır. Tümden ücretsiz olması için şöyle bir noktaya varmamız lazım. Eğer biz yereli güçlendirecek bir noktaya taşıyabilirsek yerel özerklik dediğimiz adem-î merkeziyetçilik dediğimiz noktaya ulaşırsak ya da belediyelerin güçlendirilmesiyle sağlanacak yönetim modeline geçebilirsek, Türkiye'de daha fazla bütçe ayrılmış olacak belediyelere. O durumda kendi bütçesinden hepsini karşılayarak o hizmet verilir. O güce erişebiliriz. Şu an hali hazırda belediyelerin bütçesi çok sınırlı. Çoğu yerde belediyelerimiz işçilerin ücretini vermekte bile çok zorlanıyor. Zaten bunun için diyoruz; yerellerin güçlendirilmiş haliyle özerkliği tartışalım. Yerel kaynakların hiçbiri belediyelere akmıyor. Düşünün bölgede barajlar yapılıyor. Termik santraller, hidroelektrik santralleri yapılıyor bu barajlardan elde edilen hiçbir gelir belediyelere aktarılmıyor. Yer altı kaynakları işletiliyor hiçbir akmıyor. Petrol işletiliyor hiçbiri belediyelere aktarılmıyor. Bu yüzden de hizmet vermekte çok zorlanıyor. Yapamaz noktadadır. Ama biz kendi anlayışımız çerçevesinde bunu kar amacı gütmeden yapmanın arayışı içerisindeyiz."
'Özerklikle hizmetler ücretsiz olacak'
Gündemlerinde olan özerkliğin yaşam bulmasıyla birlikte birçok belediye hizmetinin bedava olacağını söyleyen Yüksek, "Merkezi hükümetin yetkisi dahilinde olan ve o bütçeden yerel yönetimlere şu an olduğundan daha fazla pay ayrılması ve yetkilerin de devri halinde biz toplu taşımayı şu an birim fiyatına yapmaya çalıştığımız birim fiyatını kesinlikle insanlara ücretsiz yapacağız" dedi. "Özerklik olursa hayatımızda ne değişiklikler olacak" diye soranlara yanıt veren Yüksek, "Toplumu temel yaşam konuları noktasında insanları artık avuç açmayacak başkasına el açmayacağı ve o kapitalist düzendeki birbirinin sırtına basarak yükselmeyi ortadan kaldıracak bir düzen ve sistem yaratmış olacağız. Şu mevcut imkanlarımızla yerel yönetimlerimizin imkanlarıyla bunu yüzde on oranında yapmaya çalışıyoruz. Ama eğer Türkiye'de yeni bir sistem geliştirilebilirse toplumun tamamına bunları ücretsiz olarak ulaştıracak bir sürece girebiliriz" ifadelerini kullandı.
'Maddi destek yerine iş imkanı yaratma'
Bunların yapılmasından kullanılacak kaynağın nasıl elde edileceği sorusunu da yanıtlayan Yüksek,"Belediyeye kar sağlayacak kaynaklar oluşturmaktan ziyade şimdi yeni bazı çalışmaları geliştirmeyi hedefliyoruz. Örneğin toplumdaki işsizlik ve istihdam sorunu temel sorundur. Bizim çözmeye çalıştığımız problem aynı zamanda budur. Belediyelerimiz üzerinden direkt istihdam sağlamak değil, insanlara yardım etme değil, ya da kaynaklar oluşturup onlara maddi destek sunma değil, iş imkanları oluşturabilecek imkanlar yaratmak" dedi.
DBP'li belediyelerde taşeronluk kalkıyor
DBP'li belediyeler olarak taşeron sistemini kaldırma kararını aldıklarını söyleyen Yüksek, şu anda bir geçiş sürecinde olduklarını AKP'nin yasalarda yaptığı değişiklikten dolayı tam olarak sistemin kaldırılmadığını ancak bu sürecin sona ermesiyle birlikte bu sorunu çözüme kavuşturmuş olacaklarını söyledi. Yüksek, taşeronluğun kaldırılmasıyla birlikte kooperatiflerin oluşturulacağının bunlar aracılığıyla insanların direk ihaleye gireceğini söyledi. Bu şekilde "müteahhit aracılığıyla taşeron olarak değil direk kendileri gelir belediyenin ihalesine girer, kendisi yapar" diyen Yüksek, "Taşeronluğu politika olarak kaldırdık fakat şu an ihaleler yapıldığı için iki yıl daha bu durum olacak. Ancak sonrasında tekrarlanmayacaktır" diye konuştu.DİHA